Bu nasıl helalleşme!..
CHP’de vukû bulan skandallar yumağının kartopu gibi büyüdüğü günlerde kaleme aldığım “Susma, sustukça sıra sana gelecek!..” başlıklı yazımın üzerinden tam 1 yıl geçmiş. 9 Aralık 2020 Çarşamba günkü nüshamızda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na rüşvet, taciz ve tecavüzlerin önünü alması için uyarıda bulunmuştuk.
Peki
uyarılarımız dikkate alındı mı?..
Ne mümkün
efendim!..
* * *
Kime
söylemişiz; CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulu’nda 2022 yılı bütçe için söz aldığı Meclis Kürsüsü’nden “Dolarla borçlandılarsa Amerika’daki
enflasyonu, euro ile borçlandılarsa da AB’deki enflasyonu da sırtımıza
yüklüyorlar” ifadelerinin ardından öyle bir skandal el hareketi çekti ki,
tevile gerek yok.
Öyle CHP
Grup Başkanvekili Özgür Özel’in tevil ettiği gibi “sırta vurum” değil, tam bir “dışa
vurum” patlaması!..
Hani Hacı
Bektâş Velî’nin “Eline, diline, beline
sahip ol” düsturu nerede kaldı?..
*
Kemal bey
biz size “Susma, sustukça sıra sana
gelecek!..” uyarısında bulunurken, CHP teşkilatlarındaki rüşvet, taciz ve
tecavüzlerin önünü alın demek istemiştik.
Siz ne
yaptınız, bu yapılanların üzerine tüy diktiniz!.. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kürsüsünde,
çok ayıp ve skandal bir pozisyonda yakalandınız!..
* * *
Özür
dileseniz bir dert, dilemeseniz daha ayrı bir dert!..
Münasebetsizliğin
zirve yaptığı, “pes artık, bu kadar da
olmaz dediğimiz” anlarda verilecek meşhur bir misal vardır, yeri gelmişken
aktaralım...
Vaktizamanında
bir hükümdar büyük kabahatler işleyen vezirini görevinden azletmek ister. Cin
fikirli vezir paçayı kurtarma adına hükümdarına “yaptıklarımdan dolayı beni cezalandırmanız doğrudur. Ancak siz
kendinizi de cezalandırmış oluyorsunuz. Ben makamımı kaybederken siz de akıllı
ve sâdık bir yardımcınızı kaybetmiş olacaksınız” diyerek affını talep eder.
Hükümdar, “madem çok akıllısın o halde bana öyle büyük
bir özür beyan et ki, kabahatinden büyük olsun” der.
Vezir,
hükümdarın arkasına dolanıp kalçasına bir çimdik atar. Hükümdarın bu hareketten
sonra “Bre densiz, bu ne cüret!..”
diyerek çıkışması üzerine vezir, “Affedin
Hünkârım, sizi Hanım Sultan zannettim!..” karşılığını verir. Ve özrünün
kabahatinden büyük olduğunu kanıtlayıp azledilmekten kurtarır.
*
Millet, CHP
Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helallik” propagandasına dair derin bir tefekküre dalmışken, öyle
bir el hareketi çekti ki, özrü kabahatinden büyük!..
Bu hareket
ne devlet adamlığına, ne ciddiyete, ne âdâba, ne muâşerete sığar. Ayıp ötesi
bir davranış!..
* * *
Peki sayın
Kılıçdaroğlu’nu bu noktaya adım adım getiren olayın son perdesi neydi?..
Geçtiğimiz
Cumartesi günü Cumhurbaşkanı sayın Recep
Tayyip Erdoğan düştüğü yerden kalktığı Siirt’ten,
CHP Genel Başkanı sayın Kemal
Kılıçdaroğlu da Mersin’de
yaptıkları dev mitingle “erkenden seçim”
startını verdi.
Mersin
Mitingi’ndeki coşkulu kalabalık Kılıçdaroğlu’nun kimyasını öyle bir bozdu ki,
Pazartesi günü Meclis’in kürsüsüne çıkar çıkmaz ayıp ötesi hareketin
daniskasını çekti!..
Ekranlara
kilitlenenlere “Maalesef değişmiyor,
değişmemekte direnen!..” dedirtti.
Tamam,
mülteci sorunundan, işsizlikten, sağanak gibi yağan fahiş zamlardan,
fırsatçılardan, mutfaktaki yangından, hayat pahalılığından, ateşi
söndürülemeyen döviz kurlarından herkes rahatsız. Fakat çözüm üretmek yerine
böyle de hareket çekilmez ki!..
* * *
“Millet İttifakı” tam da “Cumhur İttifakı”nı en zayıf anında
yakaladık derken ahlâka mugayir hareketlerle açık ve seçik bir şekilde kendi
kuyusunu kazıyor!..
Bir taraftan
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın Bingöl’de şehit
yakınına küfretmesi hâlâ tazeliğini korurken, diğer taraftan CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden yaptığı küresel ölçekte
herkesin anlayacağı simgesel “sırta
vurum!” hareketi halka “Millet
İttifakı”nın karakterini analiz etme imkânı verdi. Bu hareketlerle “helallik” propagandasının özde değil,
sözde olduğu ayan beyan resmedilmiş oldu!.. Ülkeye huzur ve barış böyle mi
gelir Allah aşkına!..
“Cumhur” bu hareketleri affetmez!..
*
Bir
atasözümüz der ki, “öfke ile kalkan
zarar ile oturur.”
Lütfen
elinize, belinize, dilinize ve dahi öfkenize sahip olunuz.
Bu mümkün
gözükmüyorsa; ehliyetli, ihtisasına güvenilir kişilerden destek alınız!..
Bu erdemli
davranış hem kendinizin hem de milletin hayrına olur.
KIRMIZI NOKTA.