''Bu Kurmay Başkanı Gitmeli''
Yukarıdaki başlık geçtiğimiz cumartesi günü Yeni Şafak Gazetesi’nin manşetine aittir. Yeni Şafak gazetesinin ortaya çıkardığı habere göre: Savunma sanayindeki kritik proje bilgilerini yabancılara pazarlayan casusluk çetesi, yerli üretim konusunda Cihat Yaycı gibi milli hassasiyeti yüksek paşaları fişleyip hedefe koymuş.
Kuruluşundan günümüze kadar medeniyet değerlerimize uygun
yayın yapan Yeni Şafak Gazetesini bu önemli gerçeği ortaya çıkarttığı için
tebrik ediyorum. Bana göre bu haber, 2021 yılının en önemli haberidir.
Bu konun teknik detayları ve rol alan şahıslar hakkında
yorum yapmayı bilenlere bırakıyorum. Cihat Yaycı Paşamız bunlardan biridir.
Nitekim o da değişik kanallarda toplumu bilgilendiriyor zaten.
Ancak bu ve bunun gibi sorunları kökünden çözmek için,
milli bilinci geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü harici güçler,
çıkarlarına hizmet etmeyen iktidarları, Cihat Yaycı gibi ülkesini düşünen bürokratları
değiştirip yerine amaçlarına hizmet edecek kadroları işbaşına getirmek
isterler. Bunun için bazen askeri darbelere, bazen yalan haber ve yorumlara,
bazen ekonomik yaptırımlara başvururlar.
İşte bu nedenle bütün bunları boşa çıkartmanın yolu: milli bilincin gelişmesiyle mümkündür.
Çünkü bilinç: İnsanda farkındalığın,
duygunun, algı ve bilginin merkezidir. Toplumu oluşturan fertlerin siyasi
bilinci yüksek olduğunda, onların ürettikleri her yalan haber ve iftiralar MİLLİ BİLİNCİN DUVARINA TOSLAR.
Ancak milli bilincin gelişmesi milli kültür ve
değerlerini korumakla mümkündür. Milli olunmadan medeni olunamaz. Kökünden
kopmuş, geçmişini unutmuş bir toplumda milli bilinç gelişmez. Milli bilincin
gelişmediği bir toplumun fertleri arasında amaç birliği de sağlanamaz.
Amaç birliğinin sağlanmadığı bir toplumda da zayıf karakterli
kişiler başka şirketlerin veya istihbaratların oyuncağı hâline geldiğini
görüyoruz. Toplumları oluşturan bireylerin kişisel davranışları, alışkanlıkları
özellikleri farklı nitelikte olabilir. Ancak bir dış tehdide muhatap kalınması
durumunda her türlü fedakârlığa katlanabilmesi için milli bilincin gelişmiş olması gerekir.
Milli bilinç, günlük siyasetin ötesinde toplumu oluşturan
bireylerin arasındaki siyasi farklılıklara rağmen, gerektiğinde bir araya
gelebilme yeteneğidir. Mesela ülkenin savunulması söz konusu olduğunda ‘’bir
binanın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmiş’’ omuz omuza, yürek yüreğe
mücadele etmektir.
Birbirimizin düşüncelerine saygılı bir şekilde
varlığımızı sürdürdüğümüz takdirde milli bilince sahip Türkiye ailesinin onurlu
birer fertleri oluruz. İşte o zaman ne harici güçler ne de onların içimizdeki
taşeronları ülkemize, milletimize zarar verebilir.
Bunun için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye,
güvenliğimizi sağlayan güçlü bir orduya, bilim üreten güçlü üniversitelere,
dünyaya değerlerimizi iyi anlatacak güçlü iletişim stratejilerine ihtiyacımız
vardır.
Türkiye milli güç seviyesine sahip olduğu için, Suriye’de,
Libya’da, Karabağ’da, Doğu Akdeniz’de dengeleri değiştirebildiğini tüm dünyaya
gösterebilmiştir. Bundan rahatsız olanlar, hem milli gücün örgütleyicisi olan
siyasi iktidarı zayıflatmak hem de ve Cihat Yaycı gibi şahsiyetleri devletin
içinde temizlemek isterler. Yeni Şafak Gazetesinin ortaya bu çıkardığı haber,
bu gerçeği bir kez daha teyit etmiştir.