Bu kirli düzen hepimiz Filistinli olduğumuzda yıkılacak
Düşünün, dünyanın en gelişmiş ordusu, üniforması olmayan, neredeyse yeterli silahı bile olmayan bir tugay karşısında çaresiz kalıyor.
Yaklaşık 25 bin Hamas
üyesini yok etmek için 500 bin asker konuşlandırıyor yetmedi ABD'nin de
cephaneliğini bitiriyor.
Onca propagandaya rağmen dünya halklarını da ikna edemiyor.
Dünyanın tüm vicdanlı insanları sokaklarda İsrail’i protesto ediyor.
Türkiye’de de Hamas’ı
terör örgütü olarak gören Siyonist yandaşlara kimse itibar etmiyor. Zira aklın
ve vicdanın yolu birdir. O tür insanların nereden fonlandıklarını,
bilinçaltındaki Filistin algısının nereden kaynaklandığını herkes çok iyi
biliyor.
Ukrayna’da da aynı
propagandayı yapmışlardı. Neticede orada mağlup oldular. Büyük ihtimalle
Gazze’de de mağlup olacaklar.
Yetmiş yıldır durmadan çocuk öldüren bir İsrail ve
karşılarında büyük bir inançla ve kararlılıkla mücadele eden Filistinliler…
Dünyanın en gelişmiş
silahlarına da sahip olsalar bir Filistinlinin yüreğindeki imana, cesarete ve
kararlılığa asla söz geçiremiyorlar. Ne yurtlarını terk ediyorlar ne içlerinde
zerre bir korku var ne de en ufak bir taviz veriyorlar.
Çocuklarını gülerek cennete uğurlayan bir babayı dünyanın
hangi silahı korkutabilir?
Şerefinizi ve
onurunuzu ayaklar altına alma pahasına bu babayla istediğiniz kadar dalga
geçin, istediğiniz kadar itibarını düşürmeye çalışın ne fayda! Bu babayı
İsrail’in bombaları bile tesir etmiyor sizin şerefsizliğinizden mi etkilenecek!
Gerçek iman sahibi olmak işte böyle bir şey. Gerçekten vatan
savunması böyle bir şey. İsrail’in korktuğu tam da budur.
O yüzden çocuk öldürüyor o yüzden hayvanlarına varana kadar
katliam yapmayı deniyor. Korkunun kaynağını kurutmak istiyor İsrail.
Çünkü İsrail’in hafızasında; “Bizim vazifemiz düşmanın azlığını veya çokluğunu mukayese etmek değil,
onun karşısına çıkmaktır” diyen Selahaddin
Eyyübi’nin Hıttin’de Kudüs’ü fethettiği tarih hala diridir.
Haçlıların yol açtığı katliamlar, Selahaddin Eyyübi'nin önderliğinde
Hıttin'de son bulmuştu.
1291 yılında da
işgalciler, El Eşraf Halil tarafından denize dökülerek bu topraklar zulümden
arındırıldı. Siyonist çete o tarihten itibaren denize dökülme korkusunu bir
türlü içinden atamamıştır.
Ellerinde gelse, Hıttin mağlubiyetini hafızlarından
kazıyacaklar. Yani ne o günü unutabildiler ne de Selahaddin Eyyubi’yi?
O yüzdendir ki bugün
çocuğunu cennete uğurlayan bir Filistinli babanın duygularıyla dalga geçecek
kadar şuursuz, kalpsiz, vicdansız, köksüz ve ruhsuz insanlar yetiştirmek için
geniş çaplı operasyonlar tertiplediler.
Bu soylu duyguyu köreltmek ve insanların tarihi özgüvenini
kırmak için yıllardır aralıksız operasyon düzenlediler. Doğrudan hafızamıza,
yüreğimize, benliğimize, bilincimize yapıldı bu operasyonlar.
Bugün Batı hayranı,
ezik, İsrail’i aklayan ve Amerikan’ın kulu kölesi olacak derecede bu
toprakların tarihinden uzaklaşmış insanlar varsa bir nedeni de budur.
Filistinlileri ise ne tarihlerinden ne köklerinden ne de
inançlarından koparabildiler. O yüzdendir ki onları çocuklarına varana
soykırıma tabi tutuyorlar. Onun için Filistinlileri sahip çıkmalıyız.
300 yıldır İslam
coğrafyasını kana bulayan, madenlerini/servetlerini sömüren, bilinçlerini
körelten bu aşağılık düzeni yıkmak için dünyanın tüm vicdanlı insanlarını ayağa
kaldırmalıyız.
Dini, ırkı, rengi mezhebi ne olursa olsun dünyanın tüm
şerefli insanlarıyla bunu başarmalıyız. Bu birlikteliğin ve gücün önünde hiçbir
silah duramaz.
Bakınız bugün tek bir
Filistinlinin gözünde korku var mı? En ufak bir yılgınlık var mı? Bu insanların
çocukları ölüyor, aileler yok oluyor, evleri üstlerine yıkılıyor. Yetmiş yıldır
ölüyor bu insanlar!
Bugün işgalci küresel emperyalist düzenin yıkılması bir
Filistinlinin gözündeki kararlılıkta ve yüreğindeki cesarette saklıdır. Demem o
ki tüm dünya halkları Filistinli olduğu gün bu düzen yıkılacaktır.