Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Ocak 2013

Bu Karadayı dizi değil

Bu ülkede askerin geçmişin karanlık günlerinden kalma alışkanlıkları vardı. Darbe yapma, cunta hazırlama, seçilmişler üzerinde vesayet kurma, karar alma mekanizmalarında baskı oluşturma gibi.

10 yıllık AK Parti iktidarının ardından, bu baskı mekanizmasının tam olarak kırılmasa da gevşediği, dağınık bir yapıya dönüştüğü ve seçilmişlerle daha demokratik bir hiyerarşide iletişim kurduklarını görüyoruz.

Şimdiki çocuklara "Karadayı" deseniz televizyondaki bir diziden bahsettiğinizi sanırlar. Aslında "Balans ayarı"nı sanayi terimi, 28 Şubat'ı takvim yaprağı zannetmeleri normal. İyi ki de normal!

***

Ama bu normale kolay gelinmedi. On binlerce insanın sadece örtüsünden, düşüncesinden, hayat tarzından dolayı dünyasının karartıldığı günlerin üzerinden çok geçmedi. Bugünün gençlerinin algılamakta güçlük çektiği "vesayet"in kırılması 3-5 seneyi bulmadı.

Çok değil 16 yıl önce 28 Şubat toplumun üzerinden kelimenin tüm anlamlarıyla tank gibi geçmişti.

***

Önceki gün 28 Şubat'ın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı da gözaltına alındı.

28 Şubat soruşturması kapsamında bugüne kadar 90 kişi gözaltına alınmış ve aralarında Çevik Bir'in de bulunduğu 60 kişi tutuklanmıştı. Çevik Bir de, 11 sayfalık suç duyurusunda bulunarak "Gerçek sorumlu Karadayı'dır" demişti. Genelkurmay İkinci Başkanı olarak sadece karargahtan sorumlu olduğunu savunan Bir, görevini emir-komuta zinciri içinde, MGK kararları doğrultusunda yaptığını belirtmişti.

***

Daha geçtiğimiz günlerde Özgürder, gazetemizde yayımlanan haberleri delil göstererek daha önce birçok sivil örgütün yaptığı gibi 28 Şubat sürecinin aktörleri ile ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. Yani mesele bazı gazetecilerin ısrarla "Çevik Bir suçladı, Karadayı yakalandı" dediği kadar determinist değil! Bence çok daha ayrıntılı bilgi ve belgelere ulaşılması sonucu bu gözaltı gerçekleşti.

Zaten 28 Şubat'ın Genelkurmay İkinci Başkanı olan Çevik Bir'in bir yılı aşkın süredir tutuklu olmasına karşın, dönemin bir numarası olan Karadayı'nın soruşturmaya bile dahil edilmemiş olması bir garabet idi.

***

Karadayı'nın gözaltına alındığını öğrenince aklıma Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Raporu'na yansıyan 28 Şubat süreciyle ilgili bilgiler geldi.

Merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, nezaket ve nezahet sahibiydi. Ama Başbakanlığı dönemindeki bazı muhatapları ne yazık ki bu konuda biraz "nasipsiz" isimlerdi.

Mesela Hoca'nın, hep "İsmail Hakkı Bey" diye hitap ettiği Karadayı'nın Erbakan'a, 28 Şubat MGK'sında nasıl agresif ve yakışıksız tavırlar sergilediğini Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun Raporu'nda okumuştuk. Yine Hoca'nın 28 Şubat'ta Karadayı'yı görevden almak istediğini ama "Demirel imzalamaz" diye geri adım attığı da Komisyonu raporunda anlatılıyor.

***

Özellikle medyadaki bazı eski Türkiye meraklılarının ısrarla yaptığı tezvirata karşın, başta da söylediğim gibi hamdolsun Türkiye normalleşiyor. Ve kamuoyu Türkiye'nin yaşadığı değişimin sadece ekonomik olmadığını, hukuki, sosyal ve demokratik anlamda da ülkenin normalleştiğini iyi biliyor. Zaten bundandır ki değişimi okuyamayanlar, her sandık açıldığında şok geçirirken millet tebessüm ediyor.

***

12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın ve Ergenekon gibi yapılanmaların sadece askeri yüzüne değil ekonomik ve medyatik arka planına da projektör tutulması gerekiyor.

İntikam hissiyle değil, hakkın teslimi, adaletin tesisi ve maşeri vicdanın tatmini için hukuksuz, müstebit ve karanlık uzak-yakın tüm geçmişin günahlarının dökülme vaktidir artık.

Zira, insanların kahredildiği haksızlıkları yapan faillerin hesap vermesi, bir daha o tür işlere bulaşırlarsa bunun cezasız kalmayacağını öğrenmeleri şart!