Bu İşin Arkasında Kim Var?
Esad rejimi çöktü ama çöküşün nedenlerine ilişkin
tartışmalar hâlâ bitmedi. Bazı insanlar Esad Rejiminin 10 gün içinde çöküşünü
şaşkınlıkla karşıladıkları için ‘’bu iş nasıl bu kadar kolay oldu? ’’veya‘’
bu işin arkasında kim var?’’ diye soruyorlar.Bu soruları soranları iki
gruba ayırabiliriz. Birinci gruptakiler, meseleyi anlamak için, ikinci
gruptakiler ise, Esad Rejimini yıkan direnişçilerin üstüne gölge düşürmek için
soruyorlar.
İkinci gruptakiler, her şeye İran veya Avrasyacı gözüyle
baktıkları için analitik düşünme yeteneklerini kaybetmişler. Onlara hangi
mantıksal izahları yapsanız bile sizi anlamayacaklar. Bunlara basiret
dilemekten başka bir şey yapılamaz.
Ancak meseleyi anlamaya çalışan birinci gruptakilere, öncelikle
şunu hatırlatmak isterim: Esad Rejimi10 günde değil, 13 yılda çöktü. Öyle sorulduğu
gibi kolayda olmadı.Suriye gelişmelerini coğrafya biliminin bir alt dalı olan
jeoloji biliminin bize öğrettiği yer hareketleri üzerinden anlatmak belki daha
açıklayıcı olabilir:
Yerkabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucunda
gerilmeler ve sıkışmalar meydana gelir. Söz konusu gerilim ve sıkışmalar enerji
birikmesine neden olur. Biriken enerji yerkabuğunda zaman zaman ortaya çıkar. Yerkabuğundaki
bu hareketli kesimlerine ‘’FAY’’ deriz.
Sürekli hareket hâlinde olan levhalar, birbirlerinin
hareketini engeller ve levhalar arasında sürtünme başlar. Levhaların
birbirlerine sürtünmesi sırasında, büyük kaya kütlelerinin arasında kalan “fay”
dediğimiz zayıf yerler zorlanır. Bu zorlanmanın sonucunda ‘’gerilme enerjisi’’
birikir.Biriken enerji zorlanma ve sürtünmenin etkisiyle kısa bir süre içinde
kırılma ve çok şiddetli bir sarsıntı ortaya çıkarır. Yerkabuğunda meydana gelen
bu şiddetli sarsıntıların yayılmasına deprem deriz.
Ancak depremle meydana gelen sarsıntıların iki yüzü vardır.
Birinci yüzü, yeryüzünü etkilerken, ikinci yüzü ise, yeryuvarının içinden geçen
dalgalar hâlinde etrafa yayılır. Bu şekilde oluşan depremlere tektonik
depremler deriz. Neredeyse depremlerin çoğu tektoniktir. Şiddetli depremler sırasında
yerleşim yerlerinde sağlam olmayan yapıların,akıbetini ve yol açacağı sosyal
felaketinin ne olacağını yaşadığımız depremler bize göstermiştir.
Şimdi coğrafya biliminin bize sunduğu tabiattaki bu doğal
işleyişi,sosyal ve siyasal hadiselere uyarlayalım. Levhaların hareketleri
sonucunda nasıl ki enerji birikirse, adaletle idare edilmeyen devletlerde de öfke
birikir. Biriken öfke toplumsal patlamalara, toplumsal patlamalar da sosyal ve
siyasal çöküşlere neden olur.
‘’Bu işin arkasında kim var?’’ diye soranlara cevabım net: Esad
zulmü vardır. Çünkü Esad Rejimi yıllarca uyguladığı zulüm ile öfke biriktirdi
ve neticede biriken öfke patladı ve Rejim çöktü.
Yukarda depremlerin ikinci yüzünde ‘’yeryuvarının içinden
geçen dalgaların etrafa yayıldığını’’ söylemiştik. Esad Rejiminin çöküşünün
etkileri birçok ülkeye yayıldı ve bu bölgenin jeopolitiğinde önemli değişimlere
neden olacaktır.Amerika ve İsrail Suriye’deki son gelişmeleri planlamadılar ama
değişen jeopolitiği lehine çevirmek için şuanda çalışacaklarını tahmin etmek
zor değildir.