Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Ekim 2019

Bu harekât uzun sürmez

Suriye’de, Münbiç’in Sunaym şehrindeki Fransız Lafarge çimento fabrikası sağlam müşteri bulmuştu. YPG’liler ABD’den aldıkları dolarları beton korunaklar için Fransızlara aktardı. Afrin’de işe yaramadığını bile bile Suriye’nin kuzey sınırını beton tünellerle döşediler. Bir şeyi iyi biliyorlardı. Türkiye, bir gece ansızın gelebilirdi. Geldi de… Ansızın değil, göstere göstere, müttefikleri ile anlaşarak geldi ama geldi.

Türk ordusu girince onca tünelin işe yaramadığı bir kez daha görüldü. ABD Merkez Kuvvetleri, PKK/YPG’ye çok inanmıştı. Yedirmiş içirmiş, eğitmiş, silahlandırmıştı. Maaşa bağlamış, terörist değil de asker olmaları için her şeyi yapmıştı. Ama üniforma giydirmekle teröristten asker olmuyordu. ABD askeri çekildi, Türk askeri girer girmez YPG’liler tabana kuvvet kaçtılar. Yaptıkları tek şey, cami, okul ve hastanelere gizlenip, Türkiye tarafına havanlarla ateş ederek çoluk çocuğu, savunmasız insanları öldürmek oldu.

İsviçre’ye heveslenip kanton kurma fikri Abdullah Öcalan’ındı. Suriye iç savaşından faydalanarak üç ayrı kanton ilan etmişlerdi. Kendilerine inanmayan Kürtleri bile bölgeden sürüp çıkarmışlardı. Sırtlarını sağlam kayaya dayadıklarını sandılar. Garibim Trump, Tayyip Bey’in kararlılığı karşısında askerlerini çekince kalakaldılar ortada...

***

Harekâtın ikinci günü Türk askeri Resulayn’ın Kişto köyünde ilk beton korugana girdi. Oldukça sağlam gözüküyordu. Betonu da çok kaliteliydi. Amerikalıların verdiği dolarları Fransızlar kapmış, YPG’lilere de silahlarını bırakıp kaçtıkları korku tünelleri kalmıştı.

ABD’liler PKK/YPG’lilere her türlü taktiği öğretmişler de, toprağın, bırakıp kaçınca değil, uğrunda ölünce vatana dönüşeceğini öğretememişlerdi. Bu toprakların asıl sahipleri misafir oldukları Türkiye’den geri dönünce tüneller onlar için iyi birer dinlenme ve tarım ürünlerini depolama alanı olacaktır.

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinin nüfusu sekiz yıl önce 105 bindi. 100 bini Arap, beş bini Kürtlerden oluşuyordu. Akçakale’nin hemen karşısındaki kardeş şehir Tel Abyad ilçesinin nüfusu ise 125 bindi. Onların da 120 bini Arap, beş bini Kürttü. YPG, Tel Abyad ve çevresinde her yıl ekinleri yakarak insanları göçe zorladı. 125 binlik Tel Abyad’ın çoğunluğu Akçakale’ye göçtü. Beş ayrı göçmen kampı kuruldu. 8 yıldır iki ilçe birlikte yaşıyor. Sadece Tel Abyad’da değil, Kuzey Suriye’nin tamamında durum aynı.

***

Barış Pınarı, Türkiye’nin şimdiye kadar başlattığı en büyük harekât. Başta İsrail olmak üzere Orta Doğu’da hesabı olanların tüm planlarını kökten değiştirecek bir operasyon. Adeta 8 şiddetinde siyasi bir deprem olarak bütün hesapları alt üst edecek. Sağlayacağı en büyük fayda ise, zorla silah altına alınmış bölge gençlerinin ailelerinin yanına dönüp YPG zulmünden kurtulacak olması. ABD’nin eğitip donattığı, algı operasyonları ile abartılan YPG militanlarının sayısı da bu gençlerin ayrılması ile oldukça aşağılara çekilecektir.

Harekât, Suriye’nin orta kısımlarından başladı, kademeli bir şekilde iki tarafa doğru genişleyecek. Arazi engebeli olmadığı için de çok kısa sürede tamamlanacak. Bölgeye yerleştirilecek Suriyelilerin sorumluluğu da Eylül ayı başında ismini “Suriye Milli Ordusu” olarak değiştiren ÖSO üstlenecek. Türkiye’de bulabildiği her işi yaparak hayatta kalmaya çalışan Suriyeliler için umut ışığı gözüktü.

Suriye’de artık dünyanın öteki ucundan gelip maval okuyan yeni yetme ülkeler yerine, tarih boyunca hep Suriyelilerin yanında olmuş, onları himaye etmiş, ekmeğini paylaşmış bir Türkiye var. FETÖ, DEAŞ, PKK / YPG ile enerjisi azaltılan Türkiye, güçlü silahlı kuvvetleri, bilgili ve donanımlı gençleri ile tüm dünyada adaleti sağlamak, hukuku tesis ve hakkı teslim etmek için ilk güçlü adımını attı... Devamı gelecektir.