Bu hale nasıl gelindi?
Değerli okurlarım, akıl süzgeçleri dumura uğradığında olanlar oluyor ve yaşanılan garabetleri bakan körler hariç görenler görüyor.
Ülke gündemini sulandıranların sosyal medya paylaşımlarında
kullandığı dil ile incinmiş sessiz çoğunluğun suskunluğundan cesaretlenerek,
işkembenin üst ve altından etrafa yaydığınız gürültüleri vatandaş ciddiye
almıyor haberiniz olsun.
Cumhuriyetimiz artık tamı tamına 100 yaşında.
Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve olmayacak da.
Ne minik kuşlu köşe yazarlarınız, ne izmleriniz ne de genç
subaylarınız, hiçbir tanesi hayalini kurduğunuz eski çağdışı günlere geri
dönemeyeceksiniz.
Baykuşlarınızın özlemi olan o zifiri karanlık bir daha
gelmeyecek.
Bunu böyle bilin ki, salyalarınızla etrafı kirletme aşkınız
devam etmesin.
İşinize geldiğinde hukuk, gelmediğinde guguk dediğiniz Anayasa
mahkemesinin MTV ile ilgili verdiği karara tıpış tıpış uyacaksınız.
Mangalda kül bırakmayan beleşçilerinizin pamuk elleri akrepli
ceplerine girsin.
Gezi kalkışmasının mimarlığına soyunanlara Yargıtay’ın verdiği
karara da amenna diyeceksiniz.
O zor günleri bizzat yaşayanlardan olmasam, ülkemizi hallaç
pamuğu gibi savuran kökü dışarda vatan hainlerinin ağzından dökülenleri
kulaklarımla işitmiş olmasan belki diyeceğim ama her şey daha taptaze hafızamda
kayıtlı.
Cennet vatanımızı, ağababaların verdiği emir ile tar umar
eden bir avuç çapulcu, birkaç gün içinde nerede ise cehenneme çevirmiş ve
utanmadan sıkılmadan da aldığı emiri açık edercesine” biz bu eylemi üç beş ağaç
için mi yaptık ki diyerek” şecaat arz ederken merdi kıbti sitkatini söylemişti.
Hainlerinin çeşit çeşit ve mebzul olduğuna güvenen kökü
dışarda zalimlerin, ulu orta etrafa yaydığı yalanlara sadece hadimler değil sıradan
vatandaş bile inanmadı ve ülkemiz uçurumun kenarından döndü.
10-15 yıl önce ülkemizin birincil sorunu olan güvenlik,
bugün nasıl sorun olmaktan çıktı ise, aynı şekilde önümüzdeki birkaç yıl içinde
de bugünün birincil sorunu haline getirilen ekonomik sıkıntılarımız öncelikli
sorun olmaktan çıkacak.
Cennet vatanımızı, gezi kalkışması ve 15 temmuz hain darbe
girişimi ile cehennem yerine çevirme hayaliniz çok şükür gerçekleşmedi.
Hak, hukuk, özgürlük gibi masum kavramların arkasına sığınarak
hain emellerinize ulaşma hayaliniz artık gerçekleşmeyecek.
İnadım inat diyerek gitmeye çalıştığınız yol yol değil.
Yol yakınken dönün.
Kökü dışarda insan görünümlü suratları tanıyalım artık.
Onların bir kısmı sırca köşklerinden, bir kısmı da buldukları
köşelerden birlik hamurumuza irin ve kin akıtmakla meşguller.
Hainlik, alçaklık ve sapkınlık tarih boyu hep tekerrür etmiş
ve etmeye de devam ediyor.
Kimisi din kisvesinde, kimisi hümanist ama ortak yönleri
güvenilmemeleri ve itibar görmemeleri.
Milletin ferasetinden olsa gerek hemen de açığa çıkıveriyorlar.
Ne hainler gördük son yıllarda.
Geçenlerde ABD den dönen bir dostumla hasbihalimiz döndü
dolaştı FETÖ ye geldi.
Söylediği çok acı ama gerçek.
Fetöcüler Amerika’nın nerede ise her yerinde varlar ve harıl
harıl çalışıyorlar, batıl davaları uğruna satmadıkları bir değerleri kalmadığı
halde satışa devam ediyorlar dedi.
Hak-batıl savaşı insanlık tarihi ile yaşıt ve hep olmuş ve
olmaya da devam edecek.
Hakkı üstün tutanlardan olanlara ne mutlu.
Değerli okurlarım aman dikkat demeye devam edeceğim.
Sosyal ve dijital medya mecralarından gelen bilgileri akıl
süzgecinden çok ama çok dikkat ederek geçirin.
Bizzat gördüklerinizin yarısına, işittiklerinizin ise daha
azına itibar edin.
Ortalık sihirbazdan geçilmiyor.
Cambaza bak diyerek malı götürenlere özellikle kanmayın
kanmayalım.
Devletimize, birlik ve bütünlüğümüze göz diken alçakların
gözünü oyalım.
Sû uyur düşman uyumaz bu gerçekliği hiç ama hiç aklımızdan
çıkarmayalım.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.