Bu fitneden vazgeçmiyorlar!
Gezi olaylarının daha ilk günlerinde olayın bir "Alevi kalkışması"na evrilmesi için çalışma yapan "derin yapıların", "uyuyan hücrelerin" nasıl da "diri" olduğunu görmüştük.
Türkiye'nin 70 ilinde, aynı saatte, aynı dakikada, aynı meydanda toplanan kitleleri, nasıl da mobilize etttiklerini unuttuk mu?
Reyhanlı saldırısının ardından öfkeli kitlelerin, Türkiye'ye sığınmış mazlum, yaralı Suriyelilerin üzerine yönlendirilmek istendiğine de tanık olmuştuk.
Allah'tan bu toprakların sağduyusu, o büyük oyunu boşa çıkarmış ve buradan yeni bir "Sivas", "Maraş" veya "Gazi" çıkarmak isteyenlerin emellerini, kursaklarında bırakmıştı.
***
İkame terör örgütü olarak yedekte bekletilen sözde Alevi bağlantılı marjinal örgütlere karşı güvenlik birimlerinin ve milletin çok uyanık olması gerekiyor.
Alevileri provoke etmek için pusuda bekleyenlerin kozlarını ellerinden almak devlete düşüyor.
Alevi vatandaşlarımızın kendilerini eşit hissetme adına ifade ettiği taleplerinin giderileceği yeni demokratik açılımlar, hayati derecede elzem!
***
Evlerinin üzerine "çarpı" işareti konan Alevi vatandaşlarımızın, aynı "çarpıları" koyan eller tarafından Gezi olaylarında mahallelerini terk etmeye zorlanıp, yollarda polisle çatıştırılmak istendiği de sır değil.
Cami ile Cemevi'nin aynı külliyede yer almasına karşı çıkarak bunun "asimilasyon" olduğunu söyleyen "devrimci" merkezler, sürekli Alevi kardeşlerimizin yarasını kaşıyor. Böylelikle, bu ülkede iktidarları belirleme gücünü kaybetmediklerini ispatlama çabasındakilerin "maşası" oluyorlar.
***
Örneğin bu haber iki gün önce medyada yer aldı: "İstanbul Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi'nin bekçisi, 2 kişi tarafından silahla darp edildi. Cemevi yönetimi "Suriye'den gelen Alevileri barındırıyoruz diye saldırdılar" dedi. Cemevi'nin güvenlik kameraları tarafından görüntülenen 2 saldırganın da Cemevi'ne gidip gelen alevi vatandaşlardan olduğu belirlendi. Gözaltına alınan H.G.'nin Marksist Leninst Kominist Partisi (MLKP) üyesi olduğu ortaya çıktı."
Reyhanlı'da "Suriye'den gelenler Türkleri katlediyor" algısı oluşturmak isteyenler, Alevilerin evlerine çarpı işareti koyarak "Aleviler Sünniler tarafından işaretleniyor" algısı oluşturmak isteyenler yine devrede. (Ki daha sonra o çarpı işaretlerinin bazı marjinal derin sol örgüt mensuplarınca yapıldığı ortaya çıkmıştı.)
Sultangazi'deki Cemevi olayında da "Kapılarını Suriyeli Alevilere açan Cemevi'ne saldırıyorlar" algısı oluşturmak istendiği çok açık.
Yaşananlardan şu anlaşılıyor; bazı Batılı ülkeler, bölgemizdeki dostlarının da yardımıyla fitneci mezhepçiliği, Türkiye'ye de kanalize etmek istiyor!
***
Şimdi gelelim bir taze habere daha.
Olası bir Suriye müdahalesine katılmayacağını açıklayan İngiltere Dışişleri Bakanlığı, daha dört gün önce enteresan bir açıklama yaptı.
Bakanlık, Suriye ile ilişkisi olan DHKP-C'nin Türkiye'de terör saldırıları yapabileceğini açıkladı. Bakanlık, Türkiye'ye seyahat edecek olan vatandaşları için yayınladığı uyarıda, Reyhanlı saldırısını hatırlatarak, olası bir müdahale sırasında ve sonrasında DHKP-C'nin bombalı eylemler yapabileceğini duyurdu.
İngiltere'nin bir "varsayımla" mı, yoksa "net bilgi" dahilinde mi bu açıklamayı yaptığını hepimizin iyi düşünmesi gerekiyoru2026