Bu eylemleri CIA-MOSSAD'dan başkası yapamaz!..
Son 10 günde, ne A Haber, ne kanal A, ne TRT, ne TGRT bıraktık; elimize geçen her fırsatı kullanarak "Yılbaşında patlatacaklar!" uyarısında bulunduk.
FETÖ'cü Samanyolu'ndaki "CIA-MOSSAD" programının bir bölümünde Rusya Büyükelçisi'ne saldırı var, bir sonrakinde de yılbaşı gecesi Noel "baba"lı katliam.
CIA-MOSSAD önceden işaret etmiş olacakları;
"Göstere göstere yaparız!" mesajları bunlar!..
Ben "Yılbaşında patlatacaklar" derken, bunlardan çok, bir histen ve düşünceden hareket ettim.
Hissim, Yılbaşı gecesi çok sağlam bir mekanı uçurabilecekleri endişesini canlı tuttu. Düşüncem ise, "Ben CIA-MOSSAD'ın yerinde olsaydım yılbaşı gecesi kesinlikle eylem yaptırırdım!" diyordu.
GÜVENLİK ZAAFI MI VAR?
Ortaköy'deki menfur saldırının böyle göz göre göre gelmesi, kirli katilin çatır çatır katliam yapıp gayet "şık" bir şekilde çıkması "ihmal"e işaret ediyor amau2026
Ben, yılbaşı günü bir canlı yayın vesilesiyle İstanbul'daydım.
Çok dolaştım, çok bakındım, böylesine hassas bir günde alınan tedbirlerin düzeyini anlamaya çalıştım.
Doğrusu, tam manasıyla güvenlik seferberliği vardı.
Havaalanı'nda şüpheli görülenlerin kenara çekildiklerine şahit oldum.
Bir grubun sorgulanmasını bizzat izledim.
"Araba kiralayacaklarını" söylüyorlardı, uzun sorgulamalar oldu, haklarında derin araştırmalar yapıldı.
Vatandaşı bu cendereden geçiren güvenlik görevlileriyle konuştum, "Rahatsızlık vermek istemeyiz ama mecburuz." dediler.
Birkaç alışveriş merkezinde çok yoğun aramalara şahit oldum.
O gün dışarıda olan İstanbulluların tamamı bu güvenlik tedbirlerinin ağırlığını hissetmiştir herhalde.
CIA-MOSSAD İLE SAVAŞIYORUZ!
Peki ne oluyor?
Olan şu:
Sayın Cumhurbaşkanı'nın son vakitlerdeki uyarılarına bakın.
"Seferberlik" diyor.
"Sevr"den bahsediyor.
"Bu günleri birlik ve beraberlik içinde aşabildiğimiz takdirde çok parlak günlere ulaşacağımızı" belirtiyor.
Devlet adamları, özellikle ekonomideki dengeleri, piyasaları düşünerek olan biteni küçültür ve vatandaşları "endişe etmemeye" davet eder.
Sayın Erdoğan bunu yapmıyor; kullanabileceği en keskin ifadelerle milleti ayağa kaldırmaya, "milli mücadeleye destek çerçevesini" mümkün olduğunca geliştirmeye çalışıyor.
Hiç şüphesiz savaştayız.
ABD Derin Devleti ile İsrail'i bir noktada buluşturan "Evanjelist" saldırının hedefindeyiz!
FETÖ'nün isyana başlaması ile DEAŞ terör örgütünün "korkunç" eylemlerle ses duyurmaya başlaması aynı zaman dilimine denk geliyor!
Eş zamanlı olarak PKK azdırıldı, PKK'nın uzantısı olan partinin popülaritesi bir anda arttırıldı, özellikle 7 Haziran seçimlerinde her kesimden (Hatta AK Parti'nin bazı önde gelenlerinden!) destek alan PKK partisine büyük sükse yaptırıldı.
FETÖ darbe girişimi, PKK ve DAEŞ eylemlerine benzer, tabii çok daha korkuncu ve devletteki üniformalı teröristlerin işi.
PKK-DAEŞ ve FETÖ'nün organize eylemlerinin tasarlanış biçimleri, bu örgütlerin toplam kabiliyetlerini bine katlıyor.
Rusya Büyükelçisi'ne suikasttaki mahareti de üzerine eklediğinizde, bu işleri kıvırabilecek kapasite ve kabiliyeti sahip iki devlet ve örgüt görebiliyorsunuz: ABD ve İsrail, CIA ve MOSSAD!
"Kıyamet Savaşı"/ ArmEgeddon" projesinin en önemli aşamalarından birinden geçiyoruz.
Bu gerçek; ABD Başkanı Ronald Reagan'ın "ArmEgeddon"u adeta müjdelediği konuşmaları göz ardı edemeyiz; "Armegeddon'u bizim neslimiz yaşayabilir!" demişti, boşuna değil.
EVANJELİK İNANÇ VE ARZ-I MEV'UD!
Evanjelik inancına göre Armagedon'un başlangıcının ilk adımı, büyük bir "Müslüman-Yahudi savaşı"dır.
Evanjelistlere göre Kıyamet kopmadan Hz. İsa ikinci kez yeryüzüne inecek; İsa'nın başına geçeceği İyiler Ordusu ile bütün ötekilerin dahil olacağı Kötüler Ordusu arasında bir Kıyamet Savaşı (Armagedon) yapılacak; İyiler Ordusu savaştan galip çıkacak, yeryüzünde kırk (bazı versiyonlarında, bin) yıl gibi bir süre mutlu ve huzurlu bir çağ yaşanacak, sonra da dünya hayatı sona erecektir. Hz. İsa'nın dönebilmesi ise yeryüzünde sahnenin hazırlanmasına bağlıdır.
Yahudilerde "arzu2013ı mev'ud" inancı ve Evangelistlerde de "Armagedon savaşı inancı".
Evangelistlerdeki temel akide, "arzu2013ı mev'ud inancı" ile birebir ilintilidir. Bu bağlamda Evangelistlere, Siyonist Hristiyan da denmektedir.
Türkiye topraklarının büyük bölümü Arz-ı Mev'ud sınırları içindedir.
Recep Tayyip Erdoğan, "Kıyamet Savaşı"nı önlemek için en büyük gayreti sarf eden Lider'dir.
"Haçlı İttifakı"nı yerin dibine gömen Anadolu, dünyanın yanmasına Allah'ın izniyle fırsat vermeyecektir!
OBAMA, BİZİMLE "BİRLİKTE ÇALIŞMAYA HAZIRMIŞ!"
Alay eder gibi; "Geçmiş olsun Türkiye, teröre karşı birlikte çalışmaya hazırız!" dedi.
Yok, hayır, aslında alay eder gibi değil.
Mesaj verir gibi.
Mealen;
"Ey Recep Tayyip Erdoğan, saldırıların bizden geldiğini söyledin de gereğini yapmadın.
Gel, bizimle çalış!..
ABD'yi karşına alma!.
Alma, yoksa!"
ALLAH AKIL FİKİR VERSİN!..
Yılbaşı kutlamalarına karşı çıkmak, "Müslümanlık" vazifesidir.
Bir Müslüman, bir kardeşinin mesela "eroin" kullanmasına nasıl hoşgörüyle bakamazsa, yılbaşı kutlamasına da hoşgörüyle bakamaz.
Diyanet İşleri Başkanlığı da, bütün Müslümanları "Yılbaşı rezaletine" karşı uyarmakla mükelleftir.
Başkanlık bu görevini her sene yerine getirmektedir.
Yılbaşı öncesindeki Cuma hutbelerinde mutlaka bu yöndeki uyarılar yer almaktadır.
Bunu bu sene de yaptı diye, "Ortaköy Katliamı"ndan sorumlu tutulması, manyaklıktır, sapıklıktır, şerefsizliktir, alçaklıktır.
Nokta!..
REİNA!
Saldırının meydana geldiği eğlence mekanının sahibi diyor ki;
"Amerikan istihbaratı saldırının bilgisini vermişti!.."
Bir dizi soru işaretini doğuran bir açıklama bu.
Neyseu2026
"Yargı" işin burasına da bakacaktır!
"Reina ve Şehitlik" tartışmasına dikkat!
Ortaköy saldırısın ardından özellikle sosyal medyada böyle bir tartışmanın açılmaya çalışıldığını görüyoruz.
"O halde öldürülenlere şehit demek ne kadar doğru!"
Diyorum ki, FETÖ çevrelerinin başlattığı bu tartışmaya katılmaktan aman uzak duralım.
"Şehitlik Kavramı" üzerinden bu aşamada girilecek bir tartışma terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürer!"
Aman dikkat!..
Dil yarası açmayalım!..
Menfur saldırıyı hep birlikte kınayalım.