Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Nisan 2019

Bu Dönemde Odak Noktamız

Ekonomideki tüm unsurlar tıpkı bir saatin çarkları gibi birbiriyle bağlantılı olarak hareket eder.

Bu nedene ekonomik problemleri çözebilmek için tüm disiplinleri aynı anda düşünerek hareket etmek gerekir.

***

Dişlilerin dönmesini engelleyecek herhangi bir durum ekonomik kriz olarak karşımıza çıkar.

1994, 2001’de olduğu gibi…

Küreselleşmeyle birlikte çarklar daha büyük çarklarla bağlantılı hale getirilmişti.

Yerel saat ile küresel saati aynı anda uyum içinde çalıştıracak bir sistem kuruldu.

Ancak bu defa dünyanın herhangi bir yerindeki çarkın dönmemesi veya yavaşlaması tüm sistemi etkilemeye başladı.

2008 krizini hatırlayalım.

En büyük çarklardan biri kırılınca küresel ekonomi nasıl bir duruma düştü.

Kimi çarklar boşa çıkıp hızla dönmeye başladı, kimileri ise aniden durdu.

Ancak bu durum bizi yeni bir sisteme geçmeye zorladı.

Kriz sonrası artan korumacı politikalar ve küresel siyasetteki değişim, bizim kendi kendimize yetmemiz gerektiğini gösterdi.

***

Yerel seçimleri artık geride bıraktık. Bugünden sonra önümüzde önemli gündem maddeleri var.

Ekonomik problemleri çözmek için büyük resmi görmek gerek.

Sosyolojik, psikolojik, teknolojik, diplomatik, askeri, siyasi, hukuki, zirai… Her alanda ilerleme kaydetmek zorundayız.

Bağımlılıklarımızı azaltıp, üretime ve tasarıma yönelmeliyiz.

Bu da toplumsal zihniyet dönüşümü ile gerçekleşebilir ancak.

Öz kimliğimizi koruyarak mukayeseli okumalar yapmalıyız.

Daha fazla kazanmak istiyorsak bunu hile ve aldatma yolu ile değil, aklımızı kullanarak meşru yollarla yapmalıyız. Bunun yolu da çok ve doğru okumaktan geçer.

Elbette engellerle karşılaşacağız.

Bilmeliyiz ki; karşılaştığımız engelleri aşmak ve yolumuza devam etmek bizi zafere ulaştırır.

***

Küresel sistem değişirken bizim de yeni bir hikâye yazmak için öz kimliğimizi koruyarak değişime ayak uydurmamız gerekiyor.

Eğitimde, ekonomide, bilimde, sanatta, sporda her alanda köklü revizyonlar yapmamız gerekiyor.

Örneğin; sporda dahi ithalattan kurtulup yerli üretime, markalaştırmaya ve ihracata geçilmesi gerekiyor.

Bunun için devlet ve millet el ele hareket ederek okuyup, araştırmalı ve projeler üretmeliyiz.

Sosyal medya kullanımımızı azaltıp zamanımızı doğru ve faydalı işlerde değerlendirmeliyiz.

Değişime en başta kendimizden başlamalıyız. Sürekli başkalarını değiştirmek, dönüştürmekle uğraşmadan, çatışmadan uzak durarak, kendimizi geliştirmeli ve etrafımızdakilere de yardımcı olmalıyız.

***

Bu noktada eğitim politikaları oldukça önem arz ediyor.

Çünkü küresel sistem değiştikçe eski, pratikte karşılığı olmayan eğitim müfredatıyla devam etmek ülkemizin en önemli beka sorunu olarak karşımıza çıkacaktır.

Ekonominin ihtiyaç duyduğu bir eğitim reformuna ihtiyacımız var.

Test odaklı, okumayı ve araştırmayı teşvik etmeyen, veriler arasında analiz kabiliyeti kazandırmayan sistemden kurtulmalıyız.

Çözüm odaklı bir sisteme geçilmesi gerekiyor. Böylece topyekûn kalkınma sağlayabiliriz.

Tarihi tecrübelerden yararlanacak, bugünü iyi anlayıp geleceğe hazırlayacak bir model kurmalıyız.

Yeni nesli iyi tanımalı ve ona göre sistem kurmalıyız.

Sıkıcılıktan uzak, eğlenerek öretecek bir model… Çünkü artık günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolay ve yeni nesil istediği bilgiye istediği zaman ulaşıyor.

Kurulacak sistemin, ulaşılan bilgiler arasında analiz ve doğru yorumlama kabiliyeti kazandırması gerekiyor.

Önümüzde 4,5 yıllık seçimsiz bir dönem var. Bir yandan uluslararası mücadelemizi sürdürürken diğer yandan kendimizi dönüştürmeli ve Türkiye’yi küresel rekabette hak ettiği noktaya getirmek için çalışmalıyız.

***

Hani çalışan birine “aman boş ver dünyayı sen mi kurtaracaksın?” diye demotive edici sözler söylenir ya…

Evet, her birimiz çalıştıkça dünyayı biz kurtaracağız. Ama önce yapacağımıza inanmalı ve gayret göstermeliyiz.

Ve inandığımız değerlere sahip çıkmalıyız.