Bu çeşmenin ve caminin çok "hüzünlü hikâyesi" var
Fatih’te dolaşırken hangi çeşmenin hikayesi yok ki. Her çeşmenin mutlaka bir hikayesi ve başından geçen olayları vardır. Ama Fatih’te, Ahmediye Camii karşısındaki çeşmenin hikayesi diğer çeşmelerden çok farklıdır. Orta Çeşme ve Nevşehirli İbrahim Paşa Çeşmesi olmak üzere iki ayrı isimle biliniyor. Bu çeşmede bir “hüzün “var. Bu çeşmede bir Padişahın nasıl tahttan indirilip halk arasında dolaştırılıp, işkence edildikten sonra Yedikule Zindanında şehit edilmesinin hikâyesi var.
İşte detaylar:
ÇEŞMENİN TARİHİ
İlk bilgiye göre, çeşme 1642 yılında Gürcü Mehmet Paşa
tarafından yaptırılmış. İkinci kaynağa göreyse 1731 yılında Nevşehirli Damat
İbrahim Paşa tarafından inşa ettirilmiş.
Yapı, mimari ve süsleme açısından 1600’lü yılların çeşmesi
gibi görünmese de tipik bir Lâle Devri eseri. Çeşme ilk önce Gürcü Mehmet Paşa
tarafından yaptırılmış . Zamanla harap olunca da Damat İbrahim Paşa tarafından
devrinin özelliklerine göre yenilenmiş.
Çeşme, harap bir vaziyetteyken tekne ve ayna taşları
kaldırım altında kalmış ve 2009 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi
tarafından restore edildi. İki sokağın kesiştiği köşede bulunan çeşme iki
bölümden oluşuyor. Süsleme açısından birbirinin aynı olan bu iki bölüm,
Ahmediye Camii’ne bakan cephede yer alıyor. Bölümlerin her ikisine de ikişer
ayna taşıyla ikişer kurna yerleştirilmiş. Ayna taşlarının alınlıkları yelpaze
şeklinde süslemelerle taçlandırılmış. Onların üzerinde de kitabeler bulunuyor.
Çeşmenin üzerinden ayrıca ezan okunması için çıkılan bir yerde var.
SULTAN GENÇ OSMANIN HAPSEDİLDİĞİ YER
Padişah 1. Sultan Ahmet’in oğlu Genç Osman’ı üzerinde beyaz
bir entari ve başı açık olduğu halde bir beygire bindirerek hakaretlerle
sokaklardan geçirip bu çeşmenin olduğu yere Orta Cami’ye yani (Ahmediye Camii)
getirmişlerdi. Hatta bunlardan “Altuncuoğlu” isimli bir askerin, eski padişahın
baldırlarını sıkıp küfürler etmesi üzerine Genç Osman: “Behey Edebsiz mel’un
padişahınız değil miyim? Nedir bu ettiğiniz cefa” diye ağlamıştı. Bir süre Orta
Camii’de gözaltında tutulan padişah Cuma Namazı’ndan sonra Sadrazam Kara Davut
Paşa’nın emriyle bir pazar arabasına konarak yine hakaretlerle Yedikule
Zindanı’na nakledilmiş ve orada şehit edilmiştir.
BİR GECEDE TOPA TUTULAN CAMİ
Yeniçeri Ortaları için Makbul İbrahim Paşa tarafından
yaptırılan ve 1826 yılındaki Yeniçeri Ocaklarının kapatılması sırasında topa
tutulması ile camiden geriye bir şey kalmamıştır. Sonradan yeniden yapılışı ise
1902’dedir. O devirde buradaki Yeniçeri odalarının ortasında yapıldığından Orta
Camii diye de anılır. Buraya Et Meydanı semti denirdi. Zira ilk yapılan camii
ile ilgili fazla bir bilgi yoktur. Caminin mimari planı sekizgen bir formdur.
Mevcut camii kagirden inşa edilmiştir. Çatı ve pencereler ahşaptır. Her duvarda
altlı üstlü dörder pencere bulunmaktadır.
Fatih İlçesi’nde, Sofular’da bulunan Ahmediye Orta Camii,
Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı olan İbrahim Paşa tarafından Etmeydanı’nda
inşa edilmiştir. Etmeydanı’nda inşa ettirildiği için ‘Etmeydanı Camii’ olarak
da anılmaktadır. Yapı, birçok kez yıkılmış ve onarılmıştır. 1902 tarihinde
Ahmet Efendi tarafından bir onarımla, sekizgen planla, ahşap malzemeli bir
kubbe şeklinde yapılmıştır. Kubbenin kurşunları 1970 tarihinde Vakıflar İdaresi
tarafından yeniden yapılmıştır. Bu camide, yapının altında bulunan bir sarnıç
da bulunmaktadır. Caminin girişi kuzeyde yer alıp, kapı iki renkle boyanmıştır.
1918 yangınından kurtulmuş olması zor görünmekle birlikte
birinci ulusal mimarlık döneminde inşa edilmiş olan bugünkü yapının üslûbu
itibariyle Mimar Kemâleddin Bey ya da öğrencileri tarafından ele alınmış olması
muhtemeldir.
İşte bu camii Ahmediye Camii ve Orta Çeşme bize hep Sultan
Genç Osman’ı hatırlatır.