Bu bir savaş ilanıdır!
ABD'nin ülkemize ilan ettiği ekonomik savaş aslında inancımıza, değerlerimize, tarihimize karşı açılan bir savaştır. Hedef İslam ve bütün Müslümanlardır. Bu iyi bilinmeliu2026
ABD saldırganlığının genetik kodlarında gizli olduğunu bilmemizde fayda var. 17. Yüzyılın sonlarına doğru bu kıtaya ilk ayak basanlar sömürgeciler olmuştur. Daha sonra dünyanın farklı bölgelerinden ne kadar savaş ve kıtlık mağduru, etnik ve siyasal baskı mağduru varsa bu kıtaya gelmiştir. Göç edenler arasında çokça azılı katil, hırsız, sapık ve korsanın olduğu bilinmektedir. İşte bu karışım ABD'nin bugünkü genetik yapısını oluşturmuştur. Kabadayılığı, kovboyculuğu ve haydutluğunu buradan almış belli ki!
Göçlerden sonra kıtaya ayak basanların yaptığı soykırımı, yağmayı ve talanı uzun uzadıya anlatacak değilim ama bilinen bir gerçek var ki, o da kıtada sayıları 18 milyon olduğu söylenen Kızılderililerin kılıçtan geçirildiğidir. Dünya tarihinin bu kısa sürecinde ABD bunu hep yapagelmiştir.
Noam Chomsky 'Korsanlar ve İmparatorlar' kitabında Aziz Augustine Büyük İskender'in esir aldığı bir korsanın hikayesini anlatır. Tam da bu ABD'nin hikayesi gibidir:
"Denizlerde uzun süre korsanlık yapıp, Gemileri soyarak ahaliyi canından bezdiren adamı nihayet yakalamışlar. Ve Büyük İskender'in huzuruna çıkarmışlar: İskender; nedir bu ahalinin senden çektiği! Kadınları kaçırır. Mallarını gasp edersin, korsanlık yapmaya utanmıyor musun? Demiş. Korsan derin bir iç çektikten sonra tarihi şu cevabı vermiş: "aslında senin yaptığın işle benim yaptığım işin özü itibariyle bir farkı yok sayın imparatorum. Benim bir tek gemi ile yaptığım işi, sen koca bir donanma ile yapıyorsun bu nedenle bana korsan sana imparator diyorlar."
Aziz Augustine korsanın cevabını 'çok zekice ve mükemmel' bulduğunu söyler.
O günlerden günümüze kadar değişen bir şey var mı, yok. Hatta bugünkü durum eskiye rahmet okutacak cinstendir. Hiroşima ve Vietnam bunun çok kanlı örnekleridiru2026
Bugün Dünyanın en haydut en büyük korsan ülkesi Amerika Birleşik Devletleridiru2026
ABD'nin Uluslararası hukuku hiçe sayarak dünyanın her tarafında teröre ve terörizme destek verdiği aşikardır. Ülkeleri terör ve ekonomik kriz tehditleriyle haraca bağlamıştır adeta. Etnik, mezhebi ve dini fay hatları yaratarak kırılgan bir ortam oluşturup, ülkeler Uluslarası müdahalelere hazır hale getirilmekte, gözünün üstünde kaşın var sudan sebeplerle; seçilmiş, yasal ve meşru hükümetlere savaş açılmaktadır. Bunun son örneği Türkiye ve İran'dır.
Sömürgeciliğin ABD'nin İşgal yöntemlerinden biri olduğunu belirtmiştim. İşgal edilecek ülkeler önce; demokrasi, insan hakları, özgürlükler bahane edilerek işgale uğramaktadır. Yakın tarihte Irak, Afganistan, Libya, Sudan, Yemen ve en son Suriye bunun için kurban seçilmiştir. Bölgemizde ve özellikle İslam coğrafyasında kanlı işgaller, özellikle İslam'ın ve Müslümanların hedef alındığının açık göstergesidir.
Bugün Türkiye, ABD ile tarihinin en büyük krizini yaşıyor. İlişkilerimiz papaz Brunson bahane edilerek kopma noktasına geldi. Bahane diyorum çünkü buzdağının altında ABD ile yaşadığımız çok sorun varu2026
Onlar açısından en büyük sorun Türkiye'nin her yerde, ABD'nin Uluslarası sömürü düzenine çomak sokmasıdır. "Dünya beşten büyüktür" itirazı bu düzene daha doğru ifade edelim "düzensizliğe" meydan okumadır.
ABD açısından bir başka önemli sorun Türkiye'nin millileşme hamleleridir. Türkiye on altı yılı aşkındır bu konuda çok güçlü bir irade ortaya koyuyor. Kendi çıkarları neyi gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyor. Ekonomik hamleler, teknolojik hamleler ardı ardına geliyor. Kendi imkanlarımızla ürettiğimiz milli patentli silahlar, mega projeler Batı'yı özellikle de ABD'yi çok rahatsız ediyor.
Bu sorunlara ek olarak, gönül bağımızın koptuğu coğrafyalarla yeniden çok güçlü bağ kuruyor oluşumuzdur. Bundan çok rahatsız oluyorlar. Niye?
Çünkü Türkiye'nin oralarda var olması demek, ABD ve Batı'nın çıkarlarına aykırı görülüyor.
Güçlü irade gösteren tüm ülkeler hedeftedir. Dünya saldırı ve tehdit altındadır.
Geçmişi hatırlayalım...
Musaddık'ın İran petrollerini millileştirme çabasında İngiltere ve ABD kendi çıkarlarını zedelediği gerekçesiyle askeri bir darbe ile devirmekten çekinmemişlerdi! Sayın Erdoğan'a aynısını denemediler mi, hem de en alçakça şekilde denediler. Çok şükür başarılı olamadılar.
Onlar için önemli olan emperyalizmin çıkarlarının gözetilmesidir. İşte bu yüzden bize saldırıyorlar. PKK/PYD'yi, DEAŞ'ı bu yüzden kurdular. Geçmişte bizim topraklarımızda Çekiç Gücü bu amaçla konuşlandırmışlardı hatırlayınu2026
FETÖ'yü bunun için üzerimize saldılar. Bunun için 17-25 Aralık kalkışmasını yaptılar. Bu yüzden 15 Temmuzda ülkemizi işgale kalkıştılar.
Özetle bizden ne isteniyoru2026
İran'la ilişkini kes. Suriye'den, Katar'dan, Somali'den, Afrika'dan çekil. Rusya'dan uzak dur ve S-400 iptal et. Bizim olduğumuz coğrafyalarda bize ayak bağı olma. Kıbrıs'tan çekil, Akdeniz'deki enerjiden vazgeç. FETÖ'ye, PKK'ya dokunma ve Güneydoğuda Kürt Devletine izin ver. Savunma sanayi projelerini, millileşme hamlelerini donduru2026
Bunlar ne anlama geliyor. Bize öl diyorlar. Kabul edersek bir daha ayağı kalkamayız. Kendimiz olamayız.
"Ağlamadan, sızlanmadan, üzerimize yüreğimizden ve Türkiye aşkından başka muska takmadan" direneceğiz ve asla teslim olmayacağız.
Panik yapmayın...
Emin olun biz bu küresel savaştan, kur manipülasyonlarından galip çıkacağız. Yeter ki milletimize, ülkemizin potansiyeline ve Erdoğan'a inanalım. 15 Temmuz ruhunu her daim sıcak tutarak kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz bilinu2026
İman varsa, Allah imkan verir ve iyi bir çıkış yolu bulacağız inşallahu2026
Verdiğimiz bu savaşta, ABD ve BATI saldırıları karşısında zil takıp oynayanları, sevinç çığlığı atanları gördüku2026
"Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başkau2026"
Ve, "u2026Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir."
Direnişe ve dik durmaya devam...