Bu bir Anadolu devrimidir!
24 Haziran 2018, Türk Milleti için tarihi bir gündür! Milletimiz, cumhuriyet tarihinin en şeffaf ve katılım oranı en yüksek seçimleriyle yüz yıllık sistemi değiştirerek kendine yeni bir sayfa açtı. Bu bir Anadolu devrimidir. Her defasında ifade ettiğim gibi başkanlık sistemi, derin Anadolu'nun ve kadim devlet aklının bir projesidir. Bu, yeniden tarih sahnesinde adım atan Türk milletinin bir şahlanışıdır.
Evet, Anadolu ihtilali gerçekleşti ve milletimiz Erdoğan'ı "başkan" yaptı. Yıllardır aşağıladıkları, cahil kalabalıklar olarak gördükleri Anadolu insanı, ferasetini bir kez daha gösterdi ve geleceğini sandık başında oylayarak aydınlık ufukların perdesini açtı. Kendilerini halkın tepesinde gören, ülkenin bekası uğruna mücadele etmek yerine zilleti seçen omurgasız taifeyi de tasfiye etti.
Milletimiz, "Yalnızca Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım" diyen Batı sistemine esaslı bir cevap verdi. Bu topraklarda ebediyen kalıcı olduğunu bir kez daha deklare etti.
Bu coğrafyanın kaderini belirleyecek olan büyük Türkiye'nin artık önü açıldı. Şimdi bütün İslam coğrafyası bizimle beraber bu zaferi kutluyor. Gazze, Filistin, Arakan, Somali, Sudan, Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar ve dünyanın her yerinde yasayan Müslümanlar, Erdoğan'ın liderliğinde şahlanacak bir Türkiye'yi destekliyor.
"Dünya beşten büyüktür" diyerek başta ABD olmak üzere küresel baronların karşısında eğilmeden onlara kafa tutan cesur bir başkanları var artık onların. Yenilenmiş kadrolarıyla ve güçlü bir hükümet sistemiyle gümbür gümbür gelen bir Türkiye var.
Erdoğan, bu ülkenin lideri olduğunu tekrar gösterdi. Birleştirici, kucaklayıcı siyasi tavrıyla, ahlakıyla, vizyonuyla, basiretiyle, içindeki vatan/millet sevgisiyle Türk halkı Erdoğan'ı bir kez daha bağrına bastı. Onun yanında olduğunu gösterdi. Ömrünü davası uğruna harcayan bu şerefli insana sahip çıktı.
FETÖ, PKK, DHPK-C ve bunları destekleyenlerin tüm planlarını altüst etti.
Tavrıyla, beyefendiliğiyle kirli ittifakların içinde yer almayan, "Önce vatan" diyen Sayın Bahçeli'ye de ayrıca teşekkür ediyoruz. Milletin çıkarları söz konusu olduğunda makam-mevki düşünmeyen Bahçeli de onurlu bir tavır ortaya koyarak tarafını bu topraklardan yana koymuştur.
Milletimiz öyle hassas bir tercih yaptı ki MHP'nin bu vefasını takdir ettiği gibi Erdoğan üzerinden de AK Parti'ye bir uyarı mesajı verdi. Erdoğan ile partisi arasında %10'luk bir fark oluşturdu. Bunun nedenlerini, yaşanılan yozlaşmayı, medyasından, sendikalarına varana kadar geniş bir yelpazeye yayılan lakaytlığı, kalitesizliğe de dikkat çekti.
Akla ziyan açıklamalarıyla ve milletin değerlerinden uzak batıya yakın politikalarıyla muhalefete de bir mesaj verildi. Millete rağmen küçük hesaplar yapmayın mesajıdır bu.
Haftalardır muhalefetin her türlü seviyesizliğine şahit olduk. Sırf Erdoğan'ı devirmek için kurulan kirli ittifakın, millet karşısında atmadığı takla kalmadı. Birbirinden çapsız adaylar, ülkeyi yönetmeye değil yıkmaya talip oldular.
Gözünü Erdoğan nefreti bürüyen bu tayfa, Batı yakası ile işbirliği yaparak karanlığın korkunç yüzünün simgesi oldular. Aldıkları cevap ise milletten adeta bir tokat gibi geldi. Türk Milleti, kimsenin uşağı olmayacağını gösterdi. İstikrar dedi, istikbal dedi, iman dedi, ezan dedi, özgürlük dedi, onur, şeref, namus, vatan, bayrak dedi.
Bakınız ne yaptılarsa milletle Erdoğan'ın bağını bir türlü koparamadılar. Bunun her şeyden evvel bir gönül bağı olduğunu bir türlü anlayamadılar. Bunun aynı zamanda bin yıllık tarihimizle kurduğumuz sağlam, sahici bir bağ olduğunu bir türlü idrak edemiyorlar. Bu yüzdendir ki milletimiz liderlerini bir kez olsun yalnız bırakmadı.
En yakınında, kardeşim diye hitap ettiği insanlar bile onu arkadan hançerledi ancak bu şerefli millet, onu asla yarı yolda bırakmadı. Onlar bu bağı, irtibatı bir türlü anlayamadı, anlayamayacak da.
Makarnacı, ayakları kokanlar diye küçümsedikleri milletimiz her defasında Erdoğan'ın yanında olduğunu gösterdi. Şimdi vatanın dört bir tarafında ellerinde bayraklar, dillerinde tekbirlerle Türk halkı zaferini kutluyor. "Dik dur eğilme bu millet seninle" haykırışları semaya karışıyor.
Artık yeni yönetim sistemi fiilen hayata geçmiştir. Her alanda yaptığı atılımları yeni yönetim şekliyle güçlendirecek olan devletimiz, darbeci vesayet anlayışından ebediyen kurtulmuş olarak aydınlık hedeflere yürüyecek ve dünyanın en büyük ülkeleri arasındaki haklı yerini alacaktır.
