Bu ABD'nin Güneydoğu Darbesidir
Millet diri. Millet uyanık. Millet gözü pek. Millet devletine sahip çıkıyor. Millet geleceğine sahip çıkıyor. Millet kahramanlık destanını her şartta yazabileceğini dünyaya gösterdi. Bundan sonra da göstermesi kaçınılmazdır. Bundan sonrada destanlar yazacaktır. Bu unutulmamalıdır.
Tanklara, tüfeklere, füzelere, bombalara bedenlerini siper eden bir millet. Bu konuda da ne fikir ayrılığı, ne düşünce ayrılığı, ne mezhep ayrılığı gözetmeyen bir millet. 15 Temmuz bunun belgesidir. Ama masa başları sağlam tutulmalıdır.
Bu satırları zaman zaman takip edenler bilir. 7 aydır Güneydoğu'daki kalkışmaları, şehir işgallerini ve bu işgallerin asıl amaçlarını yazmaya devam ediyorum. Sur'da Cizre'de Silopi'de Şırnak'ta, Nusaybin'de yaşananları anlatmaya çalışıyoruz. Buralar da yabancı ajanların nasıl PKK unsurlarına fiili destek olduklarına dikkat çekiyoruz.
Hatırlarsanız Sur olayları sırasında bir noktada 20 şehit verilince yazdıklarımız var. O zaman Sur'da güvenlik güçlerimiz teker teker şehit düşerken Genelkurmay'ın içinde birileri kahkaha atarak olup bitenleri izlediğini yazmıştım. Komutanları da uyararak. Çatışmaların sonucunda asıl gayenin Diyarbakır'dan başlayarak bölgelerinin ABD tarafından NATO denetimine verilmek istendiğini o nedenle de öldürülen PKK'lı sayısının 5 bini geçmesi, şehit sayısının ise bini geçmesi ile bu talebin zeminin oluşturulmaya çalışıldığını yazmıştım. Bu duruma Cumhurbaşkanı'nın BM toplantısı öncesi Harp Akademileri'nde öldürülen 5 bin 355 terörist sayısını açıklayarak cevap verdiğini de. Hani Muhammet Ali'nin cenazesinde ABD'li Hahambaşı'nın 7 bin Kürt öldürüldüğü söylemesi boşuna değildi.
Unutulmamalıdır ki 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimi ABD'nin Güneydoğu'daki emellerine ulaşmak için en son ve öldürücü kozudur.Aynı ABD-İngiliz-Alman ittifakıdır da. Güneydoğu petrolleri, yer altı su kaynakları, doğal zenginliklerin yanında Türkiye'nin Irak'la Sünni dünya ile irtibatını kökünden kesecek en önemli stratejik bölgedir. ABD Ortadoğu'da kuvvetli yerli bir ortak istememektedir. Yerli ortağın zamanla kendisini bölgeden söküp atacağını düşünmektedir. ABD tüm bunları yaparken Cumhurbaşkanlığı karşılığı Süleyman Demirel'den aldığı imtiyazları delil olarak kullanmaktadır.
Dünden bu yana Güneydoğu bölgesinden hiç iyi haberler gelmiyor. Darbe girişiminin oluşturduğu ortamı fırsat bilen PKK'lılar bölgede Belediye araçları ile devriye gezmeye başlamış. Köylere gidip Devlete dönen insanlara gözdağı veriyor. Onunla da kalmayarak stratejik yerlere anti-tank mayınları döşenmeye başlanmış. Yeni keskin nişancılar getirilmiş ve yeni silahlar ile donatılıyor. Keleşler atılmış, üst düzey PKK yöneticilerinin ellerine son model ABD silahları verilmiş. Bölgedeki bütün devlet unsurlarına acil talimat verilip olup bitenlerin adım adım izlenmesi ve vakti geldiğin de zayiat verilmeden Devlete güvenmeye başlayan bölge insanı da ürkütülmeden tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Şu unutulmamalıdır, ABD Türkiye'ye karşı PKK kalkışması ile birlikte Güneydoğu ve Ortadoğu'da adı konulmamış bir savaş yürütmektedir. Bu savaş bizim bölgede ve bizim topraklarda yürütülmektedir. Savaşta maşalar iş başındadır. Yaşanılan darbe girişimi ABD'nin savaşının içimize sızmış halidir. Türkiye çok acil tedbirlerini alıp ABD'nin uyguladığı dilde davranmadıkça bu savaşta yara almaya devam edecektir.
Cumhurbaşkanımızın önceki akşam yaptığı istihbarat zafiyeti çok ciddi bir durumu önümüze koyuyor. Bizlere kadar gelen bilgiler nasıl oluyor da Cumhurbaşkanımıza kadar gitmiyor.
Yine son cümlelerim aynı uyarı olacak. 15 Temmuz Darbe girişimi ABD'nin Güneydoğu, Ortadoğu bölgesi için Türkiye'yi pazarlık masasına çekme girişimidir. Düne kadar PYD'yi resmi olarak kullanan ABD bundan sonra PKK üst yönetimini ve PKK unsurlarını da resmen kullanmaktan çekinmeyecektir.
O nedenle vatanını seven, devletin her noktasındaki karar vericileri çok acil yaşanan iç kargaşayı aşarak aynı anda bu meselelere odaklanmalarını bekliyoruz.
Bir diğer uyarı ise, bir çok ilden aldığım haberlere göre görevden uzaklaştırılacak ve tutuklanacak isim listeleri içinde çok sayıda temiz Anadolu insanının isminin de ilave edildiği bilgisidir.Listelerin ne hikmetse %20'sine yakını milli görüş, Muhsin ve temiz ülkücü kesimlere ait. Bildiğim kadarı ile bu listeler istihbarat teşkilatı tarafından hazırlanıyor. Cumhurbaşkanın dan bilgi kaçıran bir yapının düzgün liste hazırlama durumu olmayacaktır. Bu nedenle gelen listeler uygulanmadan mutlaka gözden geçirilip kurunun yanında yaşların kurtarılması gerekmektedir.
Askeriye ve MİT içinde özellikle İngiliz ekolünün tekrar yuvalanmak için harekete geçtiği bildiriliyor. Oluşan kaosu fırsat bilerek acziyetten yararlanacaklar. Eğer bunda başarılı olurlarsa 2023'e varmadan Türkiye daha büyük bir darbe ortamına girecektir. Birilerinin Fenerbahçe Orduevi'nde 16 Temmuz gecesi 'Rakı ve viski kadehlerini' tokuşturması ondandır. Bu konuda vatan severleri tekrar uyarıyorum
Rabbim Cuma'nın hürmetine milleti ve devleti yok etmeye çalışanlara fırsat vermesin.