Dolar (USD)
35.00
Euro (EUR)
36.55
Gram Altın
2944.95
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Kasım 2016

Brezilya'da 15 Temmuz'u anlattık

Geçen hafta Yunus Emre Enstitüsü tarafından FETÖ darbe girişimi ve sonrasında yaşananların anlatılması amacıyla düzenlenen "15 Temmuz Demokrasinin Zaferi" konferansına katılmak üzere Brezilya'nın en büyük şehirlerinden Sao Paulo'ya gittik. Öncelikle bu anlamlı organizasyonu gerçekleştiren Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş'e ve bizi orada hiç yalnız bırakmayan Sao Paulo Başkonsolosu Mehmet Özgün Arman ve Brezilya Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Hüsamettin Aslan'a çok teşekkür ederim.

Salas Brasil Konferans Merkezi'nde Türkiye ve Brezilya'dan gazeteci, yazar, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı oturumlarda küresel sistemin projelerinden biri olan FETÖ'yü ve verdiğimiz onurlu mücadeleyi anlattık. Heyette Turan Kışlakçı, Kurtuluş Tayiz, Rahim Er ile İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, İstanbul Üniversitesinden Dr. Muzaffer Şenel, Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Necati Anaz, Başbakan Başdanışmanı Mustafa Şen, Türkiye Afrika İnisiyatifi Başkanı Mustafa Murat Özel ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Kolombiya Program Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Özkan gibi birbirinden kıymetli insanlar vardı.

Brezilya'dan ise Sao Paulo Federal Üniversitesinden Prof. Dr. Antonio Roberto Espinosa, Prof. Dr. Flavio Rocha, Prof. Dr. Esther Solano, Prof. Dr. Osmany Limam, Sosyal Bilimler Okulundan Prof. Dr. Monique Sochaczewski Goldfield ile Lame Smaili, Henrique Nelson Calendra, Prof. Dr. Gunther Zibell ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi yer aldı. Brezilya'da bulunduğumuz sürede Latin Amerika'nın en büyük üniversitelerinden biri olan Sao Paulo Üniversitesi'ne yine Brezilya'nın en büyük gazetelerinden biri olan Folha Gazetesi'ne ziyarette bulunduk. Lübnan ve Mısır asıllı Brezilyalı Müslüman toplum temsilcileri de bizler için ayrıca program düzenledi. Gerek yaptığımız ziyaretlerde ve gerekse konferans etkinliğinde bize sıklıkla FETÖ'nün nasıl bir yapı olduğu, tutuklu gazeteciler/siyasetçiler ve Türkiye AB ilişkileri konularında sorular soruldu.

Yıllardır kamu diplomasisinin yanlış gruplar eliyle yürütülmesinin ve Erdoğan'ın verdiği mücadelenin yeterince anlatılamamış olmasının doğurduğu olumsuz sonuçlarla karşılaştık. Ne yazık ki bu alan eksik bırakıldı. Bu anlamda bu ziyaretin çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Çünkü heyet olarak ülkemizde olan biten her şeyi tüm ayrıntılarıyla ve somut örneklerle anlatmaya çalıştık.

Bilindiği gibi Brezilya'da küresel sistemin içerideki taşeron örgütleri eliyle Justokratik bir darbe gerçekleştirildi. Brezilya'nın Tayyip Erdoğan'ı diyebileceğimiz Lula da Silva ve halefi Dilma Rouseff hukuk darbesiyle indirildi. Türkiye'de 17-25 Aralık Darbesi'nde nasıl ki Halkbank hedefe konduysa Brezilya'da da devlete ait dünyanın en büyük petrol şirketlerinden Petrobras hedefe kondu. Santos açıklarında keşfedilen enerji kaynağı ihalesinin Rockefeller'a değil de Fransız Total, Brezilya ve Çin ortaklığına verilmesi gibi küresel sistemin arzu etmediği bir takım gelişmelerden ötürü Brezilya hükümetine operasyon düzenlendi. Öyle ki bugün Brezilya ekonomik anlamda ciddi bir çöküş yaşıyor. Polis ve öğretmenlerin 3 bin Real civarında maaş aldığı ortalama kiraların da 4 bin Real civarında olduğu bir Brezilya gerçeği ile karşı karşıyayız. Küresel sistem ülkeyi resmen teslim almış durumdau2026

Bu gerçeği yakından bilen Brezilya Yüksek Hakimler Komitesi Başkanı Emekli Hakim H. Belson Calandra yaptığı sunumda şöyle bir cümle kurdu; "Biz biliyoruz ki okyanusun ötesinde ayakları yere sağlam basan, dirençli dahi bir lider var." Çünkü Calandra kendi ülkesinde neyle karşı karşıya olduğunun farkındaydı. Brezilya basını ne yazık ki Türkiye'yi FETÖ'nün ürettiği algı üzerinden okuyor. Ve ne yazık ki FETÖ orada hala etkin. Bu algıyı tersyüz etmek belki biraz zaman isteyecek ancak bu konuda ısrarcı olunmalıdır. Türkiye bu alanda daha hızlı ve kaliteli bir kamu diplomasisi yürütmelidir. 15 Temmuz'u ve verdiğimiz mücadeleyi dünya halklarına anlatmak mecburiyetindeyiz. Durmadan, yorulmadan, bıkmadan bu konuda algı üretmek ve tüm dünya halklarını küresel çetenin tehdidine karşı uyandırmak durumundayız.

Brezilya'da Müslüman cemaatlerin liderleriyle yaptığımız temaslardan anlaşılıyor ki oralarda da liderimiz Erdoğan'a ve ülkemize çok büyük bir sevgi ve güven var. Sivil toplum temsilcileri yaptıkları konuşmalarda Erdoğan'ı ümmetin lideri olarak gördüklerini ve 15 Temmuz gecesini dua ederek geçirdiklerini ifade ettiler. Bugün Gazze ayaktaysa 15 Temmuz'un başarısız olması yüzündendir diyorlar. Bir kanaat önderi hayatta iki adama saygı duydum biri babam diğeri de Tayyip Erdoğan diyerek başladı sözlerineu2026 Brezilya'da Osmanlı'dan kalma bir uygulama var. Brezilya'ya gelen her Müslüman'a Turco deniliyor. Düne kadar kendilerine Türk denmesinden hoşlanmayan Brezilyalı Müslümanların Erdoğan sayesinde artık bundan gurur duyduklarını ifade etmeleri de gerçekten manidardı.

Bugün Türkiye tüm mazlum halkların umudu olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Erdoğan'a duyulan büyük bir güven var. Bu güvenin kırılmaması için daha çok mücadele etmeliyiz. Bugün Türkiye düşerse tüm mazlum halklar ve İslam coğrafyası küresel sistemin hakimiyeti altına girecektir. Buna müsaade etmemeliyiz.