Brexit Temelleri ve Süregiden Sonuçları
Başlarda spesifik bir ekonomik işbirliği olarak kurulan AB, süreç içerisinde evrilerek kıta Avrupasının tamamını ve İngiltere'yi de içine alan bir yapı haline dönüştü. Tüm ülkeler tam olarak dahil olmasa da birlik süreç içerisinde ortak anayasa, ortak para birimi gibi bir çok aşama kaydetti. Ancak ilerleyen süreç ülke halklarının birliğe çok büyük bir destek vermediğini net olarak ortaya koydu. Özellikle "emekçi sınıfların" birliği tam olarak kabullenmediği çok net olarak meydana çıktı.
Bu kabullenmemenin emareleri birçok olayda net olarak gözler önüne serildi. Örneğin; AB'nin çeşitli ülkelerinde, anayasal zorunluluk nedeniyle, Avrupa anayasasını onaylamak için gerçekleştirilen referandumların sonuçları birlik üst çatısı açısından ciddi bir hüsran oldu. Avrupa anayasasını reddeden ülkeler arasında yer alan Fransa'da yapılan anketlerde sendikalı işçilerin %89'unun, Hollanda'da ise yapılan anketlerin %67'sinin red oyu verdiği ortaya çıktı. Hatta AB'nin 'Amiral Gemisi' Almanya'da referandum yapılmamasına rağmen yapılan anketlerde işçi sınıfının %68'inin red oyu vereceği ortaya çıktı.
Bu toplumsal dinamiklerin etkisi ilk olarak kendisini İngiltere'de gösterdi. Belki İngiltere yönetiminin Brexit referandumuna gidiş sürecinde başta ekonomi olmak üzere bir çok farklı etken vardı ancak; referandumun sonucunu devlet politikası-isteği kadar şüphesiz halkın dinamikleri de belirledi. Sonuç olarak yeniden ivme kazanan Ulus Devlet kavramı beraberinde alevlenen 'Kürelselci'ler ile yaşanan rekabet-kavga ile birlikte Brexit süreci başladı.
Yeni süreç ise epey sancılı geçecek. Zira 'Küresel Çete' en büyük projelerinden birisi olan AB'nin dağılmasına kolay kolay izin vermeyecektir. Brexit kararı ve ABD'de Trump'ın zaferi ile derin yara alan 'Küresel Çete', Macron zaferi ile moral kazanmış durumda. Öncelikleri İngiltere'nin Brexit sürecini engellemek en azından ötelemek olacaktır. Aynı zamanda Ortadoğu'da farklı bir çizgiye kayan ve 'sömürgecilik' politikasına dönme çabasında olan İngiltere'yi tekrar "hizaya getirme" çabaları gerçekleşecektir.
Kısa süre öncesine kadar, Avrupa'da bir çok ülkeye sık sık uğrayan ama İngiltere'ye hemen hemen hiç uğramayan 'terör'ün son zamanlarda ki İngiltere mesaisine de bu çerçevede bakmak gerekiyor. Son yaşanan terör saldırısı usulü ve konumu açısından bir çok mesaj içeriyor. Bomba veya anlık ses getirecek bir eylem türü yerine, sürece yayılmış 'en azından tüm gece' bir usül belirlenmesi, bıçakların kullanılması olayın infial ve korku boyutunu arttırma amaçlıdır. Konum olarak ise MI6'in hemen yakınlarının seçilmesi halkta güvensizliği körüklemek adına seçilmiş özel bir konum! Avrupa'da değişime karşı durmanın en etkin yolu şüphesiz statükoyu koruma iç güdüsü oluşturmak. Bunun yolu da terör vb. yollarla halkı mevcut düzene sadakete sürüklemekten geçiyor...
Son olarak saldırının olası sonuçlarını şu üç madde de toplayalım;
1- Teheresa May çok güçlü bir iktidar kazanacak.
2- Brexit süreci sorgulanacak, yavaşlayacak, ötelenecek.
3- Failler Ortadoğulu müslüman çıkacak ve İngiltere'nin Ortadoğu'da aktif rol alması için bahane/imkan sağlanacak.
Sonuç, failin izidir!
