Bozok Niresi?
Arif Nihat Asya’nın“Ey güler yüzlü şehir; /Bildim adın Yozgat'mış. /Bir pirin duasıyla /Hak, yozuna yoz katmış, /Daha sonra kızının /Mayasına naz katmış /Şükür birinciyi çok /İkinciyi az katmış /Kızıyla evlenenin /Kışlarına yaz katmış…” mısralarıyla girizgâh yaptıktan sonra Anadolu’nun Orta Kızılırmak bölümünde Bozok yaylasının yüksek tepelerinin eteğindeki Yozgat’tan söz etmek istiyorum.
Hafızamda bu güzel şehri ilk ne vakit gördüğümü hatırlar gibiyim. 15 Nisan 1979’da Milliyetçi Hareket Partisi mitinginde Alparslan Türkeş’in “Bozok yaylasının yiğitleri, geleceğin müjdecileri sevgili gençler; bozkurtlarım" diye hitabına Yozgatlıların “Başbuğ Türkeş, Sensin Alparslanlara eş” diye koro halinde verdikleri cevap kulağımı çınlatmıştı. Yıllar sonra aynı meydanda Necmettin Erbakan’ın konuşmasını “Mücahit Erbakan” sloganlarıyla kesen Refah Partilileri de unutmamışım. Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutankonuşurken de meydanı seyretmiştim. Türkiye’nin lideri, Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seçim otobüsü üzerinde takdimimle yiğitlerin harman olduğu Bozok yaylasının güzel insanlarının yaşadığı güzel şehri Yozgat’la vedalaşmıştık.
Bugüne kadar ilk gençlik yıllarımdan başlayarak edindiğim dostlarım arasında Yozgatlı kardeşlerimden sitayişle bahsetmişimdir. Havası sert, insanı mert yörenin insanlarını tanıdıkça arkadaşlık tanımını lügatlerdeki şekliyle yaşadığınızı söyleyebilirim. İsimleri sıralayabilirim, çok dostum oldu. Babaları Ankara’da mahallemizde inşaat malzemeleri satan ardiyeyi işleten milli güreşçimiz Necmi Gençalp’i kendisinden önce güreşe başlayan ve adını duyuran ağabeyi Necati Gençalp’le arkadaşlığımda tanımıştım.
Karikatürist, çocuk edebiyatçısıAhmet Yozgat’la aynı dergilerde yazıp çizdiğimiz günlerden başlayan kadim dostluğumuza dayısı gibi çizer olan Siyami Yozgat’ı da eklemiştik. Milletvekili olarak iseCemil Çiçek, Mehmet Çiçek, İlyas Aslan, Hüseyin Erdal, Bekir Bozdağ, Yusuf Başer ve Ertuğrul Soysal ile aşinalığımızı söyleyebilirim.
‘Yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat’ düsturumuz olsun. Geçtiğimiz hafta sonu Yozgat’a hısımlık bağlarımızın kuvvetlenmesi için maile yaptığımız ziyarette “Ateş almaya mı geldin?” sorusuyla muhatap olmadan adını duyduğum ama göremediğim mekânları dolaştık.
İlk durağımız Çapanoğlu Camii ve yanı başında sayılabilecek mesafedeki Hayri İnal Konağı oldu. Girişte bizi karşılayan mahalli sanatçı ve konak sorumlusu Önder Yaşar’ın elleriyle yaptığı Şefaatli yöresinden topladıkları melengiçten yaptığı kahvemizi yudumlarken “Acaba ne diyecek?” diye kulaklarımızı ve gözümüzü açıp dikkat kesilmiştik. Yozgat Belediyesi’nin bu ve buna benzer çok sayıdaki konağı kültürel etkinliklerde, kına gecesi, söz, nişan ve diğer toplantılara ücretsiz tahsis edildiğini, belediyenin bu güzel işlere vesile olduğunu duymuş olduk. Tatlı üslubuyla Yozgat halk kültüründen teferruatlı bilgileri yaşatma gayretiyle örnekleyerek ifade eden Önder Yaşar’ı sevdik. Onun bugün konuşulmayan ağız ve şiveleri bulmacalar ile sohbetini tiyatro kabiliyeti ile birleştirerek anlatmasından vaktin nasıl geçtiğini bilemedik. Bağlamasıyla yörenin unutulmaya yüz tutmuş türkülerini söylediğinde ‘cibicik’ lerimizle karşılığını vermeyi ihmal etmedik. Ayrılırken onun hazırladığı ‘kavurga’larımızı çıkınlarımıza koyduk. Halı, kilim, el işleri antika sayılabilecek eşyaların bolca olduğu konak mimarisiyle de göz dolduruyor.
Belediye Başkanı Celal Köse’yle
görüşemedik ama kendisinden önceki başkanların başlattığı projeleri hayata
geçirebilmek için çaba gösterdiğine dolaştığımız mekânlarda şahitlik ettik.
Yeri gelmişken Millî Saraylar
Başkanlığı Bilim ve Değerlendirme Kurulu vesilesiyle tanışıp dost kaldığım Prof.
Dr. Hakkı Acun’un Çapanoğlu
araştırmasını hatırladım. Rahmetlinin
vefakâr ve fedakârlığı Yozgatlılara misaldi. Çapanoğlu ile ilgili kitabını TBMM yayınları arasında bastığımızda
çok sevinmişti.
Bozok
Türkmenlerinin şehri Yozgat’ın bildiğimiz lezzetleriyletanışıklığımızı
pekiştirirkenÇamlık başta olmak üzere görülecek ve gezilecek mesire yerlerinde eşsiz
iki gün geçirmiş olduk.Gidemeyenler üzülmesinler nasip olursa 27-30 Ekim
tarihleri arasında Ankara Millet Bahçesi’nde
“Yozgat Tanıtım Günleri”
tertiplenmiş. Sanırım bu etkinlikte konser, çocuklar için şenlikler, damağınıza
göre lezzetlerle hasret gidereceğinizi muştulamış olalım.