Boynuzlu hayvanın fışkıları
Hafta sonunu, Kızılay’ın İdlib’te yaptırdığı briket evlerin açılışı münasebetiyle, Hatay ve İdlib’de geçirdik. Programın ilk gününde bizi ağırlayan Kırıkhan’da hayırsever faaliyetleriyle tanıdığımız Cengiz Gündüz’e ve program sahibi Kızılay’a teşekkür ederken, iyi ki bu dünyada iyilik var, iyi ki bu dünyada iyi insanlar var diye yazımıza başlayalım.
Emperyalist kurgu ile İdlib’de yıllardır derme çatma, çadırlarda, aç-bi ilaç hayata tutunmaya çalışan, yetim, toprakları ellerinden alınmış mülteci, iç savaş mağduru onca insanı görünce yapamadıklarımıza rağmen iyi ki bölgemizde Türkiye, Türk devleti var, yoksa bu insanlar Haçlı-emperyalizmin yemi veya gözünü kan bürümüş Esed’in menüsü olurdu. Cümlesini kurmamız gerekiyor.
İdlib’teki programı tamamlayıp, İstanbul’a dönmeyi hedeflediğimizde bizim haberleri çöp haline getiren 104 amiralin, Möntrö sözleşmesi açıklaması gündeme oturdu. Ankara Cumhuriyet Savcılığı bu işin elebaşı olan 10 amiral hakkında gözaltı, dördü hakkında da yaşlarından dolayı ifade kararını verdi.
Bildiriye imza atanlardan, E.Amiraller, Ramazan Cem Gürdeniz, Kadir Sağdıç, Engin Baykal, Nadir Hakan Eraydın, Mustafa Özbey, Şükrü Bozoğlu, Bülent Olcay Koç Vakfı Denizcilik Forumu Yönetim kurulu üyeleri. Fitne, boynuzlu hayvanın ağılında tezgahlanıyor.
Ankara Cumhuriyet Baş savcılığı tarafından gözaltı ve ifade kararı verilenlere baktığımızda, Ramazan Cem Gürdeniz, Kadir Sağdıç, Mustafa Özbey, Şükrü Bozoğlu, Bülent Olcay, Nadir Hakan Eraydın, Koç Vakfı ile ilintili. Ergün Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim. Türker Ertürk, Turgay Erdağ, Ali Sadi Ünsal, Atilla Kıyat, Engil Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu var.
İsimleri incelediğinizde boynuzlu hayvanın bu işin tam göbeğinde olduğunu görürsünüz. Tıpkı FETÖ’cülerden ananas hediyesi aldıktan sonra bunu sadece bir ticari ilişki olarak gösterdikleri gibi. Sarıyer’de orman arazisini binlerce ağacı katletmelerine bakmadan, Kuzey Otoyolu projesinde ağaç kesilecek diye kamuoyunu harekete geçirmek istemeleri gibi. Gezi hainlerine Divan’da lojistik ve sağlık hizmeti verdikleri gibi. Terör örgütleriyle kurguladıkları Boğaziçi eylemleri gibi, Fenerbahçe spor kulübünü İstanbul sözleşmesine alet ettikleri gibi. İhale ellerinden alınınca Tank-palet fabrikası Katar’a satıldı yalanını pazarladıkları gibi, şimdi de Kanal İstanbul yapılmasın diye Möntrö sözleşmesini gündeme getiriyorlar.
Babaları her hafta sonu Atina’daki berberine özel uçağıyla traş olmaya giden Koç’un beslemeleri kalkmışlar möntrö üzerinden Türkiye’nin ayağına pranga vurmak istiyorlar.
Möntrö ihlal edilirse Türkiye tarafsızlığını kaybedecekmiş, Kıbrıs’ta kayıtsız şartsız Rumları destekleyenlere karşı biz tarafsız kalmalıymışız. Girit, Dedeağaç, Pire’de bize karşı asker ve silah konuşlandıranlara, Adaları bize karşı silahlandırılmasına ses çıkarmayanlara karşı biz tarafsız kalmalıymışız? Bizi Antalya limanına hapsedenlere karşı tarafsız kalmalıymışız, bu yüzden de Kanal İstanbul’u yapmamalıymışız.
Söylediğimiz gibi Türkiye’yi Atlantik’in sadık emir kulu yapma girişimi bugün başlamadı, Milli Savunmamızda atılan her yerli ve milli adım bu beyfendileri rahatsız ediyor. O yüzden Türkiye’nin hava savunmasının yeterli olmadığını bildikleri halde S-400 denilince hop oturup hop kalkıyorlar, PKK-PYD’ye kayıtsız şartsız destek veren ABD-NATO bizi koruyacakmış?
Kanal İstanbul projesini durdurabilmek için İstanbul seçimlerinde Koç’un lüks yatları CHP-HDP seçmeni taşıdı mitinglere. Genel sekreterini atadıkları İmamoğlu’nun tüm çabalarına rağmen Kanal İstanbul’dan geri adım atılmadığını gördükleri için de, Ocak ayında 126 emekli diplomat sahne aldı. Şubat ayında 38 eski rektör, dün 104 emekli amiral ve bugün Çoğu CHP-HDP çizgisindeki eskimiş vekiller. Türkiye’ye diz çöktürene kadar ne kadar eski, eskimiş emekli varsa ABD çıkarları için sahneye sürülecek.
Gece vakti, darbeyi çağrıştırır nitelikte karanlık bildiriye imza atanlara şunu söyleyelim TSK üniforması şerefli bir üniformadır. Emekli olunca bu üniformayı Rockefeller’in taşeronu Koç’ların ayakları altına sererseniz, boynuzlu hayvanın fışkısı kadar değeriniz kalmaz.
AB komisyonunun Türkiye ziyareti öncesinde, emekli amirallerden sonra, CHP artığı vesayetçi vekiller bir bildiri yayınladı. Bildirilerin ana fikirleri ortak, “Cumhuriyetimizin temel nitelikleri tartışılamaz, Kanal İstanbul yapılamaz, Montrö tartışmaya açılamaz” diyorlar. Ne yaparsanız yapın, kime hizmet ederseniz edin, Türkiye’nin yürüyüşünü durduramayacaksınız….
Vesselam…..