Boykot kırıcısı İsrail sevdalıları!
Münafık takımının, Gazze ve Batı Şeria’da insanlık tarihinin en büyük, en rezil soykırımını uygulayan İsrail Terör Örgütü’ne, hangi usullerle destek verdiğini görüyorsunuz…
Terör örgütünün “doğrudan” savunulabilecek yerinin
olmadığını çok iyi bildiklerinden, nice “üçkâğıtçılığa” başvuruyorlar.
Mesela…
Soykırım’a tepki gösterenlere, “Öyleyse gitsenize Gazze’ye!” diyerek sataşıyorlar…
Hem orada İsrail Terör Örgütü’ne karşı silahlı mücadele
verenlere “terörist” damgasını yapıştıracak…
Hem de, burada teröre, soykırıma, bebek katliamına karşı
çıkanlara adres göstereceksin!..
Bu tiplerin, bizlere “Niye
Doğu Türkistan’daki soykırıma tepki göstermiyorsun?” sorusunu yöneltmeye
cüret ettiklerini de görüyoruz!..
Doğu Türkistan’a da sahip çıkan bizleriz, umurlarında
olmayan ise onlar…
Neyse ki…
“Madem Doğu
Türkistan’daki Çin Soykırımı’na karşı çıkıyorsunuz, ne işiniz var burada,
gitsenize oraya!” demediler henüz!..
Bakmayın bunların “Doğu
Türkistan’ı önemseme” pozlarına….
Oradaki kardeşlerimize yardım elini uzatan, onların
sıkıntılarını gündeme getiren, “Soykırım” manşetlerini atan bizleriz…
Doğu Türkistan’daki kardeşlerimize yardım elini uzatanlar,
onların “gerici” diye saldırdıkları
insanlar, onların sivil toplum organizasyonları…
Bu konuyu istismar ederek “bölücülük” yapan, İsrail’i zımnen
savunan ise jakoben-darbeci zihniyet!..
Şeytanî zekâda, şeytanî söylem biter mi?
“İsrail aşığı”
tiplerin şeytani söylemleri arasında “Boykot
yapıyorsunuz da ne oluyor, protesto gösterilerinin ne faydası var, cami
avlularında bağırıp çağırmanın kime ne faydası var?” yollu lâkırdılar da yer
alıyor.
Kendileri, çiçek böcek edebiyatıyla sokaklara dökülür,
ortalığı ateşe verirler oysa…
Heykelciliklerine en ufak lâf edilse, ortalığı ayağa
kaldırırlar…
Toplumun değerlerine en aykırı görüntülerle sokakları
kirletenleri ikaz edenlere “Sana ne,
sana ne bizim ne yaptığımızdan!” diyerek höykürürler ama dindarların
soykırıma tepki göstermesine tahammül edemezler…
Bizlere sataşıp dururlar!..
Boykotun ne faydası varmış?
Size ne!
Size ne, size ne bizim boykotumuzdan?
İsrail terör örgütünün markaları, satışları boykottan dolayı
azalınca fiyat indirimine gidince o mallara hücum ettiniz!..
Boykot kırıcılığı yaptınız!..
Bizim boykot, size de yaradı yani!..
Bu vesileyle sizleri yıllar yılı nasıl da kazıkladıklarını
görmüş oldunuz!
Daha ne istiyorsunuz?
Yok, derdiniz başka!..
Siz, İsrail’den yanasınız…
Ve bunun için bin türlü “şeytanî” söyleme başvuruyorsunuz…
Mesela…
“Araplar da
topraklarını satmasaydı arkadaş, bebeklerin ölmeleri elbette üzüyor bizi ama
bir yerde de hak etti Araplar, di mi!”
Gerekçeye bak!..
Savunma argümanına bak!..
Terör örgütü İsrail’in silahlı gasplarından dolayı
mağdurları suçlamak!..
Toprakları işgal edilen insanları değil de, işgal edenleri
savunmak!..
Soykırıma gerekçe üretmek!..
Nice Hıristiyan soykırıma amasız, fakatsız tepki
gösterirken…
Nice Hıristiyan sanatçı, futbolcu, büyük maddi kayıplara
uğramayı, kariyerlerinin yerle bir edilmesini göze alarak İsrail Terör
Örgütü’ne karşı çıkarken…
Bunların yaptıklarına bak!..
Araplar başlarına
geleni hak etmişler!
Bu nasıl bir toptancılıktır!..
Bizler, Yahudi, Hıristiyan…
Kim varsa, bütün mağdurlara sahip çıkan, onlara kapılarımızı
açan Osmanlı’nın torunlarıyız…
“Kutlu Fetih” gerçekleştiğinde, “Büyük korku içinde
birbirlerine sokulan” Ortodoks Rumlara, “İbadetinize
karışan, size zulmeden olursa karşısında beni bulur!” diye hitap eden Merhum
Fatih Sultan Mehmet Han’ın torunlarıyız!..
“Filistinliler de başlarına geleni hak etti arkadaş!” diyenler…
Üç kıtaya yüzyıllar boyunca barışı, huzuru taşıyan
Osmanlı’nın torunları mı?
Yoksa, farklı kimliklerle aramızda dolaşan “kripto”lar mı?
Bu memleketin medya, sanat, sivil toplum, politika, akademi,
iş dünyası alanlarına çok iyi bakmak, “kökleri”
çok iyi araştırmak…
Kimlerin nereye, niçin hizmet ettiklerini derinlemesine
sorgulamak mecburiyetindeyiz.
x
Uzun yıllar boyunca şunu gördüm ki, memleketin “toprak kokan” insanlarının önleri bir
şekilde kesiliyor…
Arkalarında “gayri
milli lobilerin” desteklerini bulanlar, her dönemde bir şekilde yükseltiliyor”
Bu memleket için gecelerini gündüzlerine katmış,
mesleklerinin hakkını vermek için kılı kırk yarmış, büyük çileler çekmiş
insanlar dirsekleniyor…
Baskı altına alınıyor, kripto operasyonlarına muhatap
ediliyor…
Birileri ise her devirde, korunup kollanıyor!..
Bunların geçmişlerine baktığınızda her türlü yapıya
kolaylıkla sızabildiklerini, her dönemde yollarını bulduklarını görüyoruz…
Memleketin has evlâtları ise, her zaman “sefer”de!..
“Kriptolar”a
gelince…
Yarın öbürgün, Filistin kesin zafere ulaşsa…
İsrail Akdeniz’in derinliklerine batsa!..
Bunlar, Filistin üzerinden de götürürler malı..
Ve sonra…
İçine iyice
yerleştikleri, yerleştirildikleri Filistin’in yıkılmasına sebep olup, İsrail’i yeniden ayağa kaldırırlar!
Münafıklarla mücadele, nefisle mücadeleden sonraki en zorlu
mücadele!