Botlar, Borglar ve İnsanlar

Transhümanizm, akıllı tozlar, black goo, chemtrail, yapay zekâ gibi alanlarda çalışmaları olan araştırmacı Harald Kautz-Vella, NASA'da çalışan ağ uzmanının bir hatasını yakaladığını ifade ediyor.

Gizli olan bu dosya bir müddet NASA'nın sitesinde kamuya açık bir bölümde kalıyor.

Yaptıkları şeyin ne olduğuyla ilgili bilgi içeren ve temel bazı terminolojilerden bahseden bir powerpoint sunumuydu bu. Dosyanın başlığı ise ilginç; Geleceğe Yönelik Stratejik Konular/Geleceğin Savaş Hali

Harald, “2025'i işaret ediyorlar” diyor. Çünkü bu başlığın altında büyükçe bir alt başlık geliyor ve “gelecek şimdi” yazıyor. Belki de "gelecek şimdi" dendiği için mevcut olan bir teknolojiden bahsediliyor.

“Botlar, Borglar ve İnsanlar 2025'e hoş geldiniz” diyerek Harald Kautz chemtrail( atmosferin spreylenmesi) dahil yeni dünyaya ait sarsıcı bir o kadar da ürkütücü bilgiler vermeye devam ediyor.

Öyle bilgiler ki bunlar insan detaylı yazmaktan bile endişe ediyor. Bu bakımdan Harald’ın dosyası üzerinden gelecekte insanları bekleyen bir takım tehlike ve tehditler hakkında genel bir değerlendirme yapalım.

Botlar nano-robotların kısaltılmışıdır. Borglar ise Star Trek'ten gelen bir deyiş. Yarı insan yarı bilgisayar olan bir türdür. İnsanlar derken de sanırım kendilerini, bozulmamış olanları kastediyorlar.

Aslında gelecek savaşlarda kullanılacak bazı teknolojileri isimlendiriyorlar. Açık bir şekilde ilerde savaşların ülkeler arasında değil de bir dünya devleti ile normal insanlar arasında geçeceğini öngörüyor. Bu tamamıyla farklı bir savaş ve bu yüzden tamamen farklı türde silahlara ihtiyaç var.

Onlar da bu silahları listeliyorlar. Nano seviyede bazı şeyleri çoktan çözdüler. Sensör kümeleri, havada sürü halde nano parçacıklar, akıllı toz vs.

Mesela Nano teksler... Bunlar insan vücuduna yerleştirilen ve sizi her saniye takip edilir kılan, ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi okuyabilen şeyler. Ve bu dokümanda anlatılmayan bir şey de ortak çalışan böcekler.

Dokümanda geçen, bahsedilmesi gereken diğer şeyler de "görünüşte yasal silahlar" Bunlar sivil alanda mevcut bulunan ve herkesin sahip olup kullandığı şeyler. Mesela mikrodalgalar, mobil cihazlar, akıllı sayaçlar, kablosuz bağlantılar…

Bunlarla çevriliyiz, bedenimize giriyorlar ve bunu teknolojinin bir yan unsuru olarak kabul etmişiz. Ancak NASA bunu ölümcül olmayan ve yasal bir silah sınıfına sokuyor. Ve bunların etkilerini de ayırıyorlar.

Davranışsal performans düşürülmesi, beyin faaliyetlerinin yavaşlatılması, beyinde kan akışına müdahale ve daha uzun vadede ortaya çıkan ölümcül etkileri de var.

Harald, chemtrail sözcüğünün aslen ABD ordusundan geldiğini söylüyor. Daha çok da ABD Hava Kuvvetleri'nden. Bunu İngilizceye onlar soktu. Çünkü Hava Kuvvetleri akademisinde oturuyorlardı.

Kimya fakültesinin derslerine katılıyorlardı. Derslerden birinin adı chemtrail idi. Düşünün ki bu üniversitede okuyorsunuz, derslerden biri nasıl chemtrail yapılacağını işliyor.

Bu sistemde yani spreyleme işinde yer alan bazı gazların %100 grip virüsüyle eşdeğer semptomlara yol açtığını söylüyor.

Özellikle kış aylarında bunlardan havada çok fazla var. Herkes nezle ve grip şikâyetleriyle doktorlara koşuyor ve aşılanmak istiyorlar. Sadece Almanya'da geçen sene 20 milyon ünite aşı satıldı.

“Ne tür bir nezle virüsüne yakalandıklarına dair 6 kişiyi moleküler seviyede inceledik. Spreylenmiş maddeyle gelen histeriydi, virüsle hiçbir ilgisi yoktu” diyor Harald.

Chemtrail ile yapılan çevresel izlemede (takip/denetleme) bulabileceğiniz bir sonraki nesne Morgellonlar(nano etiket)

Bu konuda kamuoyuna ilk detaylı açıklama Cara St. Louis'in kitabında var. Diyor ki “Kendi kendini kopyalayabilen görünmez iplikçikler spreyleniyor. Bunlar DNA'mızın ışıksal parmak izini okuyor ve bunu elektro manyetik sinyale dönüştürüyor ki bu da gerek kara istasyonları, gerek uydularca okunabiliyor.”

İstenildiğinde bir kişiyi alıp öfkelendirebilir, öfkesini okuyabilir, bunu dijitalleştirip bir vericiyle sinirli olmayan başka 100 kişiye yöneltebilirsiniz. Esasen egolarımızı ve zihinlerimizi kontrol ediyorlar.

Harald Kautz-Vella’nın söyledikleri bir komplo teorisi olarak değerlendirebilirsiniz. Bu tür konular buna gayet müsait. Ne var ki bilim kurgu filmlerini aratmayacak türden yaşadığımız birtakım örnekler önümüzde ve ağzımızda dururken insan yine de tedbirli olmakta fayda var diyor.