Boş mezara Fatiha okunuyor
Said-i Nurs'i Hazretleri cumhuriyet
döneminde yirmi sekiz yıl hapis ve sürgün hayatı yaşadı. Her zaman gözetim
altında idi. Kitapları bin defadan ziyade mahkemelere verilmişti. Dünya hukuk
tarihinde emsali olmayan bir olay yaşandı. Hatta vefatı sırasında Urfa’ ya
geldiğinde nelerin yaşandığını çoğumuz biliyoruz. Said-i Nurs'i şahsına
münhasır artık yasaklı biri değil. Yazdığı Kur'an-ı Kerimin tefsirleri ise
birçok dillere tercüme edildiği gibi, son zamanlarda onun eserleri Diyanet
İşleri Başkanlığı tarafından da basılıyor ve insanlarımız çok istifade ediyor. Bu
eserlerin kıymeti her geçen gün biraz daha anlaşılıyor.
Said-i Nurs'nin mezarı ise Hz. İbrahim’in
(a.s.) makamı olan Urfa’nın Dergah Camisinde bulunuyor. Vefat etmiş bir
insanın, mezarını tankların eşliğinde kırıp na’şını götürmenin vahşetini kim
izah edebilir. Bunu anlamak gerek. İslam düşmanları onu sağlığında birçok
talebesiyle birlikte idamla yargıladılar, peki bu bedbahtlar cesedinden ne
istediler?
Said-i Nursi’nin sağlığında yazdığı
eserlerinden dolayı korkular sardı. İslam düşmanları O’nun sağlığında yaptığı
mücadeleyi anladık da, peki merhumun ölüsünden neden korkuyorlardı. İşte püf
noktası. Aslında korkuları boşuna değildi. Çünkü Said-i Nursi şöyle diyordu. “Ölümüm
onların başına bomba gibi patlayacak!” O’nun vefatından sonra Dergahtaki mezarı
ziyaretçilerle dolup taşıyordu. O’nun muhalifleri bunları bildiğinden ölüsünü
bile adım adım takip ettiler, toplumun hafızasından onu silmek için mezarını kırıp
na’şını götürdüler, düşmanları O’nu çok iyi tanıyordu amma işin en garip tarafı
daha vardı. Ya birçok gafil Müslümanın umursamaz haline ne demeli? O'nun
altında imzası olmayan bir mektubu Müslümanlara yutturdular. Senaryo çoktan
yazılmış ve her şey planlı bir şekilde hazırlanmış ve tıkır tıkır işliyordu.
Olan olmuştur artık, geleceğe bakmak
lazım, devleti idare edenlerin yapılan hataları onarması büyük hizmetlere
vesile olur.
Said-i
Nursi’nin mezarı dergahta olmasaydı orada ne işimiz vardı? Mezarı başka bir yere
götürecek halimiz de yok. O halde yaşanan bu vahşeti topluma anlatmak için,
mezarı başında bulunmaktan başka bir çaremiz kalmadı.
Yeter artık! Müslümanlara boş bir mezara fatiha
okutmayın.
Sayın Urfa Valisi Hasan Şıldak’ın MEZARI
BURADA CESEDİ NEREDE? şeklinde mezarına asacağımız bir pankarta izin verip
vermeyeceğini kamuoyu merakla beklemektedir.
Ayrıca sayın Reisicumhur Recep Tayyip
Erdoğan ‘dan isteğimiz bu problemi çözmesidir.
Eğer şimdi olmayacaksa ya ne zaman olacak!
Haydi kalın sağlıcakla.