Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Ekim 2023

Boş mezara Fatiha okunuyor

Said-i Nurs'i Hazretleri cumhuriyet döneminde yirmi sekiz yıl hapis ve sürgün hayatı yaşadı. Her zaman gözetim altında idi. Kitapları bin defadan ziyade mahkemelere verilmişti. Dünya hukuk tarihinde emsali olmayan bir olay yaşandı. Hatta vefatı sırasında Urfa’ ya geldiğinde nelerin yaşandığını çoğumuz biliyoruz. Said-i Nurs'i şahsına münhasır artık yasaklı biri değil. Yazdığı Kur'an-ı Kerimin tefsirleri ise birçok dillere tercüme edildiği gibi, son zamanlarda onun eserleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da basılıyor ve insanlarımız çok istifade ediyor. Bu eserlerin kıymeti her geçen gün biraz daha anlaşılıyor.

Said-i Nurs'nin mezarı ise Hz. İbrahim’in (a.s.) makamı olan Urfa’nın Dergah Camisinde bulunuyor. Vefat etmiş bir insanın, mezarını tankların eşliğinde kırıp na’şını götürmenin vahşetini kim izah edebilir. Bunu anlamak gerek. İslam düşmanları onu sağlığında birçok talebesiyle birlikte idamla yargıladılar, peki bu bedbahtlar cesedinden ne istediler?

Said-i Nursi’nin sağlığında yazdığı eserlerinden dolayı korkular sardı. İslam düşmanları O’nun sağlığında yaptığı mücadeleyi anladık da, peki merhumun ölüsünden neden korkuyorlardı. İşte püf noktası. Aslında korkuları boşuna değildi. Çünkü Said-i Nursi şöyle diyordu. “Ölümüm onların başına bomba gibi patlayacak!” O’nun vefatından sonra Dergahtaki mezarı ziyaretçilerle dolup taşıyordu. O’nun muhalifleri bunları bildiğinden ölüsünü bile adım adım takip ettiler, toplumun hafızasından onu silmek için mezarını kırıp na’şını götürdüler, düşmanları O’nu çok iyi tanıyordu amma işin en garip tarafı daha vardı. Ya birçok gafil Müslümanın umursamaz haline ne demeli? O'nun altında imzası olmayan bir mektubu Müslümanlara yutturdular. Senaryo çoktan yazılmış ve her şey planlı bir şekilde hazırlanmış ve tıkır tıkır işliyordu.

Olan olmuştur artık, geleceğe bakmak lazım, devleti idare edenlerin yapılan hataları onarması büyük hizmetlere vesile olur.

Said-i Nursi’nin mezarı dergahta olmasaydı orada ne işimiz vardı? Mezarı başka bir yere götürecek halimiz de yok. O halde yaşanan bu vahşeti topluma anlatmak için, mezarı başında bulunmaktan başka bir çaremiz kalmadı.

Yeter artık! Müslümanlara boş bir mezara fatiha okutmayın.

Sayın Urfa Valisi Hasan Şıldak’ın MEZARI BURADA CESEDİ NEREDE? şeklinde mezarına asacağımız bir pankarta izin verip vermeyeceğini kamuoyu merakla beklemektedir.

Ayrıca sayın Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan ‘dan isteğimiz bu problemi çözmesidir. Eğer şimdi olmayacaksa ya ne zaman olacak!

Haydi kalın sağlıcakla.