Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.14
Gram Altın
2965.14
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Ekim 2022

Boş konuşma!

Bir arkadaşım, odasının duvarına koskocaman yazı asmıştı:

“Boş Konuşma!”

Lâf ettiğiniz için pişmanlık duyduğunuz çok fazla olmuştur, “sükût ettiğiniz için” ise çok az.

Konuşulması gereken yer de var, susulması gereken de…

Lâkin, denir ya;

“İki kulağımız, bir dilimiz var. Konuşmaktan çok dinlemeli insan.”

Gözleriyle ve kalbiyle de okumalı.

Merhum Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinden:

“Selâmetini sağlayan sûkut, seni pişman edecek sözden elbette ki daha hayırlıdır. İmanın esası dilin muhafazasındadır. Çok konuşmak kalpteki Allah’ın nurunu yok eder. Kalbi karartır ve katılaştırır. Dilini tutabilen, kalbini Allah’ın zikrine adayan, Allah’a şükreden kullara müjdeler olsun.

Sırrına cimri olan celil, malına cimri olan zelil olur.

Sırrı bilmeyen ve önemini kavramayana sır perdesini açma. Soranların bütün sorularını cevaplandırma. Kimseye ayıplayarak, azarlayarak hitap etme, aksi halde sen de ondan karşılığını duyarsın.

Cahile aklının ermeyeceği şeyleri sakın söyleme, zira seni yalanlar.

Unutma ki, hikmetin senin üzerinde hakkı vardır. Ehli olmayandan hakkı koru. Zayi olmasına ancak böyle mani olabilirsin.

Akıllı kimse cahile iyi muamele etmelidir.

Doktor hastasına nasıl davranırsa, akıllı da cahile öyle davranmalıdır.

Dil konuşursa, gönül sükût eder. Dil susarsa, gönül söyler.

Söz gümüşse sükût altın olur. Çok konuşan pişman olur.

Dil susunca basiret gözü açılır, akıl artar ve hürriyetine kavuşur.

Ey insan!

Ey İnsanoğlu!

Konuşursan doğru konuş, söz verirsen de, sözünde dur.

Tatlı konuşmak, yumuşak davranmak insanlara ikramdır. Çok selâm da insanların sevgisini kazanmaya vesiledir.

Fazla söz kulağı bıktırır.

Fazla gülmek ise güleni hafif meşreb kılar.

Fazla şaka cahilliğin alâmetidir.

Çok gülmek kalbi öldürür.

Boşuna konuşmak cahilliğin alâmetidir.

Dili güzel olanın kalbi de güzel olur.

Kendisini öven kimse kendisini kesmiştir.

Belâyı getiren üç şey vardır ki bunlar;

1- Ciddiyetten uzak konuşmak,

2- Şakalaşmak,

3- Boş ve saçma sözler söylemektir.”

*

Boş konuşmak.

Gevezelik.

Çenesi düşüklük.

Bir de, kibir.

Hep alâka görmeliyim, arzusu.

“Hayırlı” işimizi haber vermek üzere ziyaret ettiğimiz bir aile büyüğümüzün sevincimizi paylaşmadığını hissedince çok üzülmüştüm.

Arayıp, niçin böyle davrandığını sormak, biraz da sitem etmek istemiştim.

“Yedi kat eller memnun oluyor, sizin yaptığınıza bakınız!” demeyi düşünmüştüm.

Aklıma, “sükût”un gücü gelince bunu yapmaktan vazgeçmiştim ama “Şeytan” sürekli olarak “Sitemini dil ile ifade edemiyorsan, bir mesaj gönder, oradan söyle ne söyleyeceksen!” diye dürtüp duruyordu.

Neyse ki bunu da yapmadım.

Ertesi gün…

O aile büyüğüm aradı…

“Dün gece uykum kaçtı evlât!” dedi;

“Sen güzel bir haber verdin, ben ise sana çok soğuk davrandım.

İnan ki, o anlarda aklımda başka şeyler vardı.

Kan tahlillerim hayli sıkıntılı gelmişti ve doktor, durumumun pek de parlak olmadığını söylemişti.

Ben de epeyce endişelenmiştim.

Gece hastalık için dertlenmenin, endişelenmenin ne kadar mânâsız olduğu telkin edildi kalbime.

Endişeden sıyrıldım, eksiğimi gördüm.

Hakkını helâl et ve hayırlı işinde yanında olmamı lütfen kabul et!”

Ne güzel netice değil mi?

Tepki vermek için acele etseydim, kan tahlili sonuçlarından dolayı canı sıkkın olan büyüğüm o ruh haliyle büyük ihtimalle ters bir karşılık verecekti.

Bu da “haksızlığa” uğradığını zanneden nefsime ağır gelecekti ve ağzımdan pişmanlık duyacağım lâflar çıkabilecekti.

Sustum.

Ne güzel oldu.

*

Boş lâf âfet, yalan felâket.

Yalan söylenmez ve her doğru da her yerde söylenmez, evet.

Bir vakitler içimden geleni “pat” diye söylemeyi “marifet” bilirdim.

Buna da “Dürüstlüğün gereği bu!” açıklaması getirirdim.

Şimdilerde…

“Dokuz düşün, bir konuş!” diyorum kalbime ve dilime.

Odasının duvarına koskocaman “Boş Konuşma!” yazısını asan arkadaşımı da muhabbetle selâmlıyorum.