Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 May 2019

Bölünmeyin, arının


Çağrım Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Abdullah Gül’e ve Sayın Ahmet Davutoğlu’na hitâbendir.

Birileri haklı olarak sorabilir:

Sen kimsin ki bu isimlere hitâben çağrıda bulunma cüretini kendinde görebiliyorsun?

Evvelâ bu soruya cevapla başlayayım:

Ben oy veren bir vatandaşım, ömrünü bir sevda uğruna geçirmiş, ülkesini seven ve tarihteki haşmetli mevkiine tekrar yükselmesi hayâlini inatla taşıyan, sıradan bir insanım.

Ama en önemlisi bir Müslüman’ım. Ümmetin perişan halinden yüreği ve vicdanı rahatsız olan bir kulum. Kendimin de, tıpkı çağrıda bulunduğum üç isim gibi imtihan için dünyaya geldiğimin şuurundayım. Dolayısıyla sorumluluklarımın idrakindeyim… ‘Sesim nereye kadar uzanır? sorununun nezdimde hiçbir ehemmiyetinin olmadığı bilinci ile iş bu çağrıyı yapıyorum.

Âlemlerin Rabbi Allah biliyor ya, bu benim için yeter.

Mazlumların sevdiği insan

Sayın Recep Tayyip Erdoğan. İnsanlar lider olmaz, lider doğar. Siz dünyaya bu meziyet ile gönderilmişsiniz. Allah bir kulunu sevince onun sevgisini diğer kullarına da sirayet ettirirmiş. Siz sadece Anadolu’da değil, İslâm Coğrafyasının bütün mazlum halkları tarafından tanınıyor ve seviliyorsunuz. Ama unutmayın ki bu da sizin imtihanınız. Allah kitabında peygamberi için eğer yumuşak kalpli davranmasaydı etrafında kimsenin kalmayacağı bilgisini bize veriyor. O bir peygamber, gayrısını varın siz düşünün artık. İstişare kadar istişare yapılacak insanların kalitesi ve kalibresi de çok önemli. Zat-ı âliniz gibilerin etrafında pek çok çıkarcının toplanacağı ve çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışacağı hususu tarihin bize sunduğu bir kaziye-i muhkeme. Affedici ve toparlayıcı olmak ise atalarımızdan liderlere tevarüsden bir siyasi öğüt.

Bütün makamlara geldiniz!

Sayın Abdullah Gül. Siz bir fâninin dünyada gelebileceği bütün makamlara eriştiniz. Bakanlık, başbakanlık cumhurbaşkanlığı yaptınız. Üstelik her bir görevinizi yüz akı ile tamamladınız. Artık size bu vakitten sonra yakışanın birlik ve beraberlik için çaba göstermek olacağı kanaatindeyim. Açıkça söyleyeyim temkinli tavrınız kamuoyunda, uygun zaman kolluyor gibi hak etmediğiniz bir intiba uyandırıyor. Lütfen bunu yıkınız. Eski çalışma arkadaşlarınızın arasına katılıp elinizi taşın altına koyunuz.

Sayın Ahmet Davutoğlu. Siz de en yüksek makamlarda başarılı sınavlar verdiniz. Bakanlık, başbakanlık yaptınız. Ayrıca iyi bir ilim adamısınız ve Jeopolitik konusunda aranan isimsiniz. Hele o Alternatif Paradigmalar. İslam ve Batı Dünya Görüşlerinin Siyaset Teorisine Etkisi” isimli eseriniz tek kelimeyle mükemmel. Bu ümmet sizden çok daha fazla hizmetler bekliyor.

Bölünmek neden?

Bütün bunlar tamam da bölünmek niye?

Sayın Gül ve Sayın Davutoğlu, lütfen sizi kışkırtan çevrelerin sözlerine kanmayın. Onlar aslında sizi sevmiyor sadece, karşılarındaki bir türlü deviremedikleri bloku parçalamak için yüzünüze gülüyorlar. Sizin üzerinizden edinecekleri menfaatlerin peşindeler. Şayet AK Parti bu ülkede hayırlı hizmetler yaptı ise sizin de katkınız var; eğer olumsuz icraatları olmuş ise unutmayın ki sizin de çorbada tuzunuz var. Ve millet bunun farkında; müstakil partiler kuracak olsanız bile başarı şansınız yok. Ama zarar vereceğiniz belli. Oy bölünmesi neticesi emek verdiğiniz bu kutlu davaya zarar vereceksiniz. Ayrıca seçmen tabanını da bölerek toplumsal bazda da bölünmelere ve husumetlere sebebiyet vereceksiniz. Bu hem tarih önünde ve hem de mahşerde önünüze konulacak vebaliniz olacaktır.

Geçmişin önemi yok

Bugüne kadar aranızda ne geçti ise geçti. Kimin kabahatli kimin mağdur olduğunun bu vaziyette hiçbir önemi yok. Önemli olan kan kokusu alacak köpek balıklarının küresel bazda bunu bir fırsat olarak değerlendirmek isteyecekleri. Zira bu gaflete düşülecek olursa yani bölünme yaşanırsa Kur’an’ın ifadesi ile rüzgârımız kesilecek ve bu millet bir yüz yıl daha kaybetme tehlikesini yaşayacak. Elbette faturayı bütün bir ümmet ödeyecek.

Sayın Erdoğan, Sayın Gül ve Sayın Davutoğlu:

Bir araya gelin ve konuşun. İhtilaflarınızı halledin. Allah rızası için anlaşın ve güç birliği yapın. Anlaşırken Kur’an’ın ilkelerini hakem kılın. Hatalarınızdan arının. Zalimlere, hırsızlara, çıkarcılara, yalakalara artık daha müteyakkız olacağız diye ahitleşin.

Dünya müstekbirlerini kıs kıs güldürmeyin.

Şayet nefisleriniz Türkiye sevdasından büyükse, bölünün ve bizleri de bölün. Batılıları ve Batıcıları sevindirin. Yok, nefislerinizi ayaklarınız altına alma erdemini gösterecekseniz birleşin ve bu milletin istikbalini karartmayın.

Yeniden büyük Türkiye için hep birlikte bizler de arkanızdan büyük bir ümitle yürüyelim.