Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2434.60
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Haziran 2021

​Boğaz Köprüsü'nden Kanal İstanbul'a

Son yarım asırda ülkemizden yaşanmış olayların bir kısmının canlı şahidiyim. Devletini ve milletini seven bir vatandaş olarak yetişmeme katkı sağlayan aile büyüklerime bu hassasiyetleri için kalbi teşekkürlerimi sunuyor, dünyasını değiştirenlere de Rabbim rahmeti ile muamele eylesin diyorum.

Değerli okurlarım ve özellikle de genç kardeşlerim, bugün yaşadığımız her bir durumun yakın geçmişimizle olan ilgisine lakayt kalarak günü yorumlarsak büyük bir yanılgı içine düşebiliriz.

Son günlerde yeniden gündem olan kanal İstanbul için vatandaşın kafasını karıştıran kirli bilgilerin daha beterinin yakın geçmişten yaşandığını hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar görüyorum.

Bugün adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan köprünün yapımına 1970 yılında başlanmış ve açılışı Cumhuriyetimizin 50. yılına yetiştirilmiş. Üç yıllık süreç içerisinde yazılanlara çizilenlere ve dedikodu kazanında fokurdatılanlara merak edip baktığınızda görecekleriniz bugün Kanal İstanbul’a karşı çıkanlarınkinden zerre kadar farklı değil.

İstemezükcü güruhun zerre kadar aklı olsa, o yıllarda köprüye karşı çıkan dedelerinin düştüğü hataya düşmez. Aynı çukura ikinci kez düşmeyen eşekten ibret alır diyeceğim ama perşembenin gelişini işaret eden çarşamba gibi yapılan açıklamalardan da böyle bir niyetin olmadığı ve olmayacağı anlaşılıyor.

Ne acı değil mi?

Son yıllarda devletimiz nerede ise her alanda eskisinden farklı olduğunu tüm dünyaya anlatmaya gayret edip başına örülmek istenen çorapları paramparça ederken, birde içerdekilerle uğraşarak maddi manevi güç kaybına uğruyor.

Yerli yabancı her türlü engellemelere rağmen kervan yürüyor.

Kanal İstanbul’un altı köprüsünden birinin temelini bugün Cumhurbaşkanımız atıyor.

İnşallah ihalesi yapılarak yerli işbirlikçiler ve onların ağababalarının tüm engelleme çabalarına rağmen Kanal İstanbul’un da temeli bu sene içerisinde atılır ve 5 yıl sonra tıpkı İstanbul havaalanı, kuzey Marmara ve İstanbul- İzmir otoyolu gibi açılışı yapılarak milletin istifadesine sunulur.

Malum zihniyetin aktörleri ve onların trol ve piyonları da utanmadan sıkılmadan bugün yaptıkları gibi bu hizmetten öncelikli olarak yararlanmanın gayreti içerisinde olacaklarına adım gibi eminim.

Marmaray’ı kullanmam, Avrasya tünelinden geçmem diyenlerin dedeleri de aynı şeyi söylemiş Boğaziçi Köprüsü’nden geçmem demişlerdi demesine de, en çok onların kullandığı da bugün saklanamaz bir gerçek.

Bu güruhun inadım inatçı kesiminin ülkemiz adına her hayırlı işe bodoslama dalmasını filin züccaciye dükkanına girmesine benzetiyorum.

Yakın geçmişte züccaciye dükkanına dalanların yediği herzeler sayılmayacak kadar çok.

Gezi zekalıdan kaz kafalıya, bidon kafadan psikopat ve sosyopatların hezeyanlarından medet ummalara kadar say sayabildiğin kadar.

Yalanın dolanın bini bir para.

İnanmak için can atan kerizler olduğu sürece bu garabet böyle devam eder.

Birkaç gündür bir meslektaşımın sosyal medyada İzmir’in ne hale getirildiği ile ilgili bir videosu dolaşıyor.

İstanbul’da yaşayan bizlerin durumu da pek farklı değil. Yeşilin giderek kaybolduğunu aklı ile görenler hemen fark ediyor.

Sade yeşil mi?

Elbette hayır.

Trafik için de aynı durum.

Daha iyiyiz demek için aklı çevirim dışına almak gerek.

Dün başkanın icraat diye saydığı incir çekirdeğini doldurmaz üç beş şey dışında ne var Allah aşkına?

Mesele zihniyet.

Gerisi lafı gürzaf

Nerede ise tüm şerlere evet,

Tüm hayırlı işlere ise hayır.

Malum zihniyetin sözcülüğünü yapanlardan üst üste gelen açıklamaları izledikçe içim cız ediyor. Ağızdan çıkanları kulaklar duysa böyle garabetler yaşanmaz.

Kafa böyle çalışıyorsa denecek tek söz kalıyor.

Rabbim tüm şerlilerin şerrinden bu aziz milleti korusun.

AMİN.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.