BİZİMKİ DE BİR VEFA HİKAYESİ
Zübeyir Yetik ağabeyimiz bir sohbetinde merhum mütefekkir Nihat Armağan'dan bahsederken "Günümüzde ihlas sahibi Müslümanların sayısını artması gerekir demişti." Bu, bizim gibi düşünen her Müslüman'ın temel dileğidir. Bunun için ilk önce vefa sahibi Müslümanların sayısını çoğaltmakla başlamalıyız. Neden vefa sahibi Müslümanlar? Kadife devrimler, pembe tablolar bizi İslamu00ee yaşama metoduna götürmez. Ki bunlar peygamber öğretisinin çok uzağında olan şeylerdi. Meşakkat ve cefa lazım.
1960'lı yıllar Türkiye'sinde Müslümanlar, egemenlerin soğuk yüzünden gördüğü zülümleri ve Kuran-ı Kerimlerin ancak mağaralarda okunduğu dönemlerdi. Bir iki neşriyatla İslamu00ee hayatı güncelleyeme çalışan şahsiyetler vardı. Bunlar arasında hatırıma ilk gelen isim: Nihat Armağan... Belki mütevaziliği, belki ihlaslığı, belki de edebu00ee eser telifinin azlığından dolayı çok arka planda kalmış bu şahsiyet. Ama o başta İslamu00ee fikriyatın ve İslamu00ee neşriyatın ağabeyi değil miydi?
Sebilürreşad, Serdengeçti ve Büyükdoğu'dan sonra İslamu00ee edebiyata yeni bir ruh veren Hilal Dergisi ve Yayınları daha sonra bizzat kendisinin kurduğu Fikir Yayınları, 1960 sonrası İslamu00ee neşriyata ilişkin çalışma yapnların ya da bu alanı merak edenlerin bildiği bilmesi gereken şahsiyet hiç şüphesiz Nihat Armağan'dır. Onunla beraber yakın çalışma arkadaşları olan Merhum Salih Özcan ve İsmail Kazdal ismini de zikretmek gerekir.
Günümüzde siyasal İslam veya İslamu00ee uyanışın oluşmasında Nihat Armağanın bastığı ve çevirttiği kitapların katkısı bilmeyen yoktur. Nihat Armağan, Hilal dergisi ve yayınevinin başına geçmeden önce burada "İdeolocya Örgüsü, Mektubat, Türkiye'de Kominizm Kaynakları Nurlu Yol, Manevi Kaynaklar" gibi eserler neşredilmişti. Onunla beraber Mevdudu00ee'den İslam'da Ahlak Nizamı, Faiz, İslam'da İhya Hareketleri, İslam'da Devlet Nizamı, İslam'da Hayat Nizam'ı. Seyyid Kutub'dan Yoldaki İşaretler, İstikbal İslam'ındır. İslam ve Medeniyetin Problemleri, Meryem Cemile'den Garp Medeniyetinin Karşısında İslam vb. eserler birbiri ardı sıra yayımlanır.
Bu kitapların bulunması, mütercimlere tercüme ettirilmesi ve yayına hazırlanması işlerini Nihat Armağan takip ederken kitaplara takdim yazılarını İsmail Kazdal yazar. Nihat Armağan, islamu00ee edebiyata İslamu00ee düşünceye soyadı gibi armağan ettiği Fikir Yayınevini 1973 tarihinde kurar. Fikir Yayınevi ilk kitap olarak Muhammed Kutub'un Peygamberden İktibaslar kitabını basar. İlk baskısı beş bin olan bu kitap çok satılır. Kitabı çeviren ise Akif Nuri mahlasını kullanan Hacı Bekir Karlığa'dır.
Nihat Armağan'ın yakınlarında bulunmuş kıymetli bir ağabeyimiz Metin Önal Mengüşoğlu'nun şu sözleri merhum Armağan hocamızı özetler nitelikte idi. "Benim öğrencilik yıllarımda Bab-ı Alide Ahlaklı ile şöhretliler arasında mekik dokuyorduk. O zamanlar şöhreti elinin tersiyle itip ahlak elbisesini giyen bir tek adam tanıyorum. O da Nihat Armağandı. Riyasız bir adamdı. Evet bazı şeylerden ödün verdi. Ailesinden, kendinden çok ödün verdi. Ama tevhid bilincinden, İslamu00ee duruşundan onun ödün verdiğine hiç rastlamadım."
Merhum Armağan ile yapılan bir röportajda ona neden Osmanlı dönemindeki eserleri günümüz gençlerine aktarmıyorsunuz denildiğinde verilen cevap eminim günümüzdeki aydınları da tatminkar edecektir.
Devrin yayın siyasetinin nasıl oluştuğuna ilişkin olarak Nihat Armağan, özetle şunları söylemekteydi. "Biz Müslüman'ın dünya görüşü etrafında sınır tanımadığını, Müslüman'ın bulunduğu yerin kendi vatanı olduğu görüşünü savunarak, bu tür yayınlara devam ettik. Yerli yazarlara ağırlık verelim, kendi mirasımızı araştıralım şeklindeki görüşe ise şöyle cevap verdik. Önce Müslüman gençlik için iyi bir alt yapı gerekiyordu. Bu alt yapı oluşursa yerli fikir adamlarının yetişmesi mümkündü. Nitekim daha sonra da böyle oldu. İdeolojik yayıncılık da bu şekilde sürerken herkes esas kaynağa dönme ihtiyacını hissetti. Toplum zorlamasıyla tefsir, hadis, tarih, sosyoloji alanlarında birçok yayın yapıldı. Bunlardan sonra daha önce sözünü ettiğimiz bir yayın süreci içerisinde faydalanan gençlik semeresini vermeye başladı. Aradan 20 sene geçtikten sonra gerek üniversitelerde görevli arkadaşlar gerekse serbest çalışanlar esas kaynağa dayalı eserler vermeye başladılar."
Nihat Armağan merhumu evvelinde Zübeyir Yetik ağabeyin dilinden dinlemiştim. Hayatımıza yön veren bizi İslam düşmanlarına karşı diri kılan "İnsanın Yüceliği ve Genoniyen Batinilik" kitabı Nihat Armağan yönetimindeki Fikir Yayınları arasında çıkmıştı. Sonra ona dair muhabbetleri, mesela üstad Nuri Pakdil ile Urfa Macerasını Rasim Özdenören ağabeyimizden dinlemiştim. Fakat bütün bunlara rağmen Müslüman'ca düşünen ve hareket eden bir neslin yetişmesi için uygun bir iklim oluşturma çabası gösteren Nihat Armağan hocamıza karşı ne yaptık. Günümüz Müslümanlarının vefalı olması gerekmez mi?
Evvelinde Urfa'da hayata gözlerini açıp Bursa'da hayata veda eden bu zata bu iki şehrin vefa göstermesi gerek.
Not: Merhum Nihat Armağan ile iligili bir yazı yazacağımız haber vermek için aradağım Zübeyir Yetik ağabeyin hasta olduğunu öğrendim. Tüm dostlardan dua talep ettiği buradan bildirmek istiyorum.