Bizi, kurtarılacak duruma kim düşürmüştü?
CHP’ nin bir “kurtarıcılık dogma”sı var.
Dedikleri şu:
“Kurtarılacak duruma düşmüştünüz, sizi biz kurtardık!”
Peki;
Bizi, kurtarılacak duruma kim düşürmüştü?
CHP’nin dogmatik cevabı şudur;
Sizi kurtarılacak duruma “Osmanlı ve İslam” düşürmüştü, biz de kurtardık!
Peki,
Gerçek bu mu?
Hayır!
Gerçek şu:
Türkiye’yi kurtarılacak duruma CHP düşürmüştü.
Gerçek:
Bütün okullarda ezberletilen, her Türk çocuğunun beynine kazınan “CHP dogması”nın aksinedir.
Peki nasıl?
Çünki; CHP aslında, 1923’te değil, 1908’de, iktidara gelmiştir.
23 Temmuz 1908 darbesi ile iktidar fiilen CHP’nin eline geçmiştir.
Dönemin Padişahı Sultan Reşat, bir kukla durumuna sokulmuş, kendisinde hiç bir otorite, iktidar ve güç bırakılmamıştır.
1908 den itibaren, iktidar, fiilen, resmen İttihat Terakki yani CHP’nin ellerindedir.
Üstelik, bu iddianın sahibi de kendileridir.
Koyu CHP’li Yalçın Küçük bunu, 2009’da şöyle itiraf eder: “1908'de kurulmaya başlanan modern cumhuriyet 2009'da çöktü”.
Küçük’ün, 1908’de kurulduğunu söylediği “cumhuriyet”, CHP diktatoryasıdır.
Rustow şöyle der:
“Tanzimat döneminin batılılaşmış askerleri ve bürokratları, bu yeni elit, 1908’de iktidara geldi ve Kemalist değişime (transformation) öncülük yaptı.”
Teziç, “II. Meşrutiyet dönemi(1908-1923), İttihat ve Terakki egemenliği altında geçmiştir” der.
CHP’nin iktidarının başlangıç tarihi ne oluyor?
1908!
CHP, 1908’de, “Son Türk İmparatorluğu”nun iktidarını darbeyle gasp ettiğinde, sınırlarımız halâ 3 kıtadadır, nüfusumuz 35 milyon, topraklarımız 7,5 milyon kilometre kare idi.
1920’ye gelindiğinde elimizde, Orta Anadolu’da 3 vilayet bırakılmış, ülke işgale uğratılmıştır.
Ülkeyi kurtarılacak duruma, İttihat Terakki-CHP diktatoryası düşürmüştür.
Bu dönemde kayıplarımız; 7 milyon kilometre kare toprak, 20 milyon nüfustur.
Kaybın sorumlusu, “İttihat Terakki-CHP”dir.
Abdülhamid, 1908’de kendisini darbeyle indirenlere:
“On yıl bile yönetemeyeceksiniz” demişti.
Sultan haklı çıkar.
CHP tüm kadrolarını ve programını İttihat Terakki’den devralmıştır.
İttihat Terakki’nin ruhu CHP’ye hulûl etmiştir.
CHP, İttihat Terakki ile öylesine özdeştir ki; CHP, 8 Temmuz 1909’da kabul edilen yasayla kutlanmaya başlanan “23 temmuz Hürriyet Bayramı”nı, 1935’e kadar sürdürür.
CHP nin tarihi Genel Başkanlarından İsmet İnönü, İttihat Terakki ağırlıklı Ahmet İzzet Paşa kabinesinin müsteşardır.
İTP’nin Genel Sekreteri Tevfik Rüştü Aras, 1923 -1939 yılları arasında 16 yıl boyunca, CHP’nin Dışişleri Bakanlığını yapmıştır.
CHP nin üçüncü-beşinci dönemleri arasında Milletvekilliği yapan Naki Yücekök İttihat Terakkinin kurucu üyeleri arasındadır.
CHP Milletvekili Edip Servet Tör de, İTP nin kurucularındandır.
Rauf Orbay, Ali Fethi Okyar gibi koyu İttihatçılar, CHP’nin önemli isimleridirler.
İttihat Terakki Partisi’nin, yine Genel Sekreteri ve kurucularından Mithat Şükrü Bleda 1935-1950 yılları arasında CHP Milletvekilliği yapmıştır.
İttihatçı Yusuf Akçora, 4 dönem CHP’den milletvekili olmuştur.
CHP’ li Celal Bayar ve Falih Rıfkı ünlü İttihatçılardır.
Tarık Zafer Tunaya’ya göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin birinci döneminde, 40 ila 80 İttihatçı milletvekili bulunur.
Yani, İttihat Terakki CHP demek, CHP demek İTP demektir.
İşte bu İTP-CHP kadroları...
Ülkemizi insanlık tarihinin en ağır ve korkunç savaşına, I. Dünya Savaşına sokarken;
ne Padişah’a sormuş, ne de Millet Meclisi’nden onay almışlardır. Bir oldu-bitti ile bizi tarihin en korkunç savaşına sürükleyerek, vatanı, milleti, devleti mahvetmişlerdir.
Bunun hesabını da vermemişlerdir.
İttihatçı, (CHP’li), üst düzey 13 yöneticisi, yargılanmamak için, 1 Kasım 1918
Cumartesi gecesi saat 23.00’de bir Alman Gemisi ile İstanbul’dan kaçmışlardır.
CHP, büyük bir kurnazlıkla, bu sorumluluktan sıyrılmış, pişkin pişkin, milletten alacaklı çıkmış, üstüne bir de “kurtarıcı” olmuştur.
