Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.33
Gram Altın
2918.18
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Şubat 2021

Biz kalmak!

Din konusunda birlik kurmak son derece zordur. Din konusunda birlik kurmak niçin son derece zordur? Çünkü insanlar, kendi inançlarının doğru olduğuna sonuna kadar inanırlar. Diğer inanışların kendilerine zarar verdiğini kabul ederler. Hâlbuki karşılarındakiler de aynı şekilde inanırlar. “Asıl doğru olan benim, yanlış olan sensin” kabulleri vardır.

Bu durumda en önemli mesele, aklın tamamen devre dışı kalmasıdır. Akıl devre dışı kaldığı zaman geriye sadece duygular, sadece nefs kalır. Ve sürekli bir çatışma başlar. Yüzlerce yıl devam eden din savaşlarının tek gerekçesi budur. Arkasında başka hiçbir gerekçe aranamaz. Ekonomik vesaire gibi sebepler sadece bu ateşi körükleyen unsurlardır. Asıl sıkıntı aklın devre dışı bırakılmasıdır.

Siyaset meselelerinde de durum böyledir Her şeyi kendisine ister. Her konuda kendisi haklıdır. Kendi fırkası iktidarda kalsın istenir. İktidarda olmak ve kalmak kendilerinden başkasının hakkı değildir. Mücadeleyi bu seviyede sürdürür. Mücadeleyi böyle sürdürdüğü için diğerleri de aynı şekilde yaşar. “Hayır, bu senin hakkın değil benim hakkımdır.” Dolayısıyla böyle sürgit bir mücadelede iki taraf sonuna kadar haklıdır ve o savaş ülkeye, canlara son verinceye kadar devam eder.

Peki, akıl tek başına yeterli midir? Sadece saf aklı kullanmak çözüm müdür?

Nefsin değil sadece saf aklın kullanıldığı süt birlikleri, kooperatifler, üretim merkezleri gibi birliklerde çözümdür. Bu tür birlikler rahatlıkla işlerini sürdürebilirler. Mesele nefsin doğal olarak müdahil olduğu, karıştığı inanç ve siyaset alanlarıdır. Buna benzeyen alanlardır.

Mesele, bunun ikisinin dengesini sağlamaktır. Din zaten bunun için vardır. Din burada zaten iki dengeyi sağlamak için vardır. Nefsi dengeleyen en önemli unsur dinin kendisidir. Ancak burada bahsettiğimiz din bozulmamış dindir. Dini bozduğunuz zaman dini kendi nefsinize çevirmiş olursunuz. Dindeki bozulmalara eğer bu gözle bakarsanız kendi nefsine göre dini değiştirdiklerini göreceksiniz. Bozulmanın aslı buradadır ve en önemli konudur. Dini kendi nefsinize göre değiştirmezseniz din, sizi makul aklı kullanmanız için zorlayacaktır. Dine uyduğunuz sürece bu aklı kullanacaksınızdır.

Mesela bu konuda çok açık bir ayet vardır. “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.” Bu ayette kastedilen şey, “Nefsinize uymayın, Allah’ın kurallarına uyun. Buraya sakın nefsi sokmayın. Nefsinizin ne kadar zoruna giderse gitsin Allah’ın kuralları çerçevesinde hareket edin ve ayrışmayın” kuralıdır.

Birlik sağlayacağınız tek yer burasıdır. Bu ayetten bir başka mesaj çıkartılamaz. Allah’ın koyduğu kurallar ile hareket ederseniz birlik sağlayabilirsiniz. Veya bozgunculuğu önleyebilirsiniz.

Dine inanmak da tek başına birlik sağlamayabilir. Allah Resulünden hemen sonra Müslümanlar üçe bölünmüş, birliği bozmuşlardır. Neyi çiğnemişlerdir? Allah’ın kuralını çiğnemişlerdir. Neyi unutmuşlardır? Sımsıkı sarılmaları gereken Allah’ın ipi’ni unutmuşlardır. Kim olursa olsun Allah’ın ipini unuttuğunda ben olarak kalır. Ne zaman ki Allah’ın ipini hatırlar o zaman biz olur ve öyle kalır.

Allah Resulü sonrasından günümüze kadar hangi devlet hangi ülke hangi millete bakarsanız bakın anlaşamamak ve ayrılıklar ile doludur. Kimin haklı kimin haksız, kimin doğru kimin yanlış olduğu bir yana bu ayrılıklar kendi ülkelerinin yangınlarını söndürememiş aksine yangını körüklemiştir. Asıl olan ülkenizin ve milletinizin selamete ermesidir. Ülkeleri ve milletleri selamete erdirecek birlik kurulmadıktan sonra haklı olsanız hangi sevap yazar doğru olsanız ne fayda verir.

Dolayısıyla insanların bu konularda tekrar tekrar düşünüp çok yoğun çaba ve emek harcayarak, ter dökerek birlikleri kurması ve yeryüzünde birlikler kurulmadığı zaman neler yaşanabileceğini çok iyi anlamaları lazım. Yani haklı olanların da haksız olanların da doğru söyleyenlerin de yanlış söyleyenlerin de birlik olunmadığında zarar gördüğünü fark etmeleri gerekir. Ne pahasına olursa olsun birliğin kurulmasını anlamaları gerekir.

Sürekli olarak insanların nefs terbiyesi ve akıl kullanmaya yönelik eğitilip yetiştirilmeleri lazım. Birey ve toplum böyle yetiştirilmeli. En önemlisi, siyaset böyle dizayn edilmelidir. Yoksa bunun dışına taşmaya başlarsa ne yaparsanız yapın hangi teknolojileri üretirseniz üretin asla birlik sağlayamazsınız.

Birlik kurmak, bu ülke için kaçınılmaz ve mecburi bir gerçektir. Ülkenizin, insanınızın varlık ve yokluğunu, kuracağınız birlik ve birliğin kalitesi belirleyecektir. İblisi ve onun askeri olan kendine ve milletine hain bozguncuları, teröristleri birliğiniz yok edecektir. Unutulmamalıdır ki BİRLİK KURMAK, BİZ KALMAK insanımız ve ülkemizin canına can katacak yegâne güçtür.