Biz çaresiz Müslümanlar!
Batı, yine yıllarca beslediği Müslüman diktatörü, 100 bin insanı katlettikten sonra devirmece oyunu oynuyor. İslam dünyası, kendisi için bir araya gelmeyi beceremedikçe, çaresizce Batılıların "bizi kurtarmak için tepemizden bomba yağdırmasını" seyretmeye devam edecek!
Hani muhalefet hep diyor ya; "Ne oldu da şimdi düşman oldunuz? Daha düne kadar Başbakan Erdoğan, Esed'le ve ailesiyle can ciğer kuzu sarması değil miydi?"
Evet doğru. Hatta ekleyeyim. Türkiye-Suriye ortak bakanlar kurulu toplantısı yapıldı. Fenerbahçe Suriye'ye gidip dostluk maçı yaptı. Ve kardeşliği pekiştirecek, gavurun çizdiği suni sınırları yok edecek pek çok güzel adımlar da atıldı.
Sadece bunlar bile Türkiye'nin hiçbir zaman bazı 'kardeş' ülkeler gibi mezhepçi fitneye düşmediğinin örneği değil midir?
Allah'tan korkmadan, kuldan utanmadan Hükümet'i "Sünnicilik" yapmakla suçlayanlar, Şii Esed'le yıllarca 'kanka' olunmasını nasıl açıklar?
Ya da 'Sünni' diktatör Hüsnü Mübarek, Sünni diktatör Bin Ali, Sünni diktatör Kaddafi devrilirken niye "Sünnici" Hükümet, onların yanında değildi acep? Mursi'yi Sünni olduğu için Hükümet'in desteklediğini söyleyenler Türkiye'nin, Tunus'ta, Libya'da, Irak'ta, Mısır'da da, Suriye'de de 'Sünni' zalimlerin değil, mazlum halkların yanında olduğunu görmüyor.
***
Türkiye BM'de, İran'a nükleer bahanesiyle ambargo istenildiğinde Brezilya ile birlikte tüm dünyaya rest çekti. Ama Gezi'de İran başta olmak üzere dostlarımızın karşı cephede olduğunu gördük. Sonra ne oldu? BM'ye rest çeken Türkiye ve Brezilya'da ortaya çıkarılan benzer "isyan" görüntülerini izlettirdiler bize!
***
Ülke içinde de "dış" gözlükle bakanlar var. Mesela CHP için "Tayyip diktatör"dü ama hiçbir zaman Sisi veya Esed diktatör olmadı. Irak'taki Yeşil Bölge'de dönüp dolaşıp ülkeye geri dönen CHP liderinin bir kez olsun Sisi veya Esed için diktatör dediğini duydunuz mu? Dışardaki dostları da aynen öyle yaptı Esed ve Sisi'ye diktatör demedi!
Sadece hükümetin değil, bu toprakların mayasında "mazlumun yanında olmak vardır.
Bakın yarın inşallah Körfez krallıklarında da uyanışlar başlarsa Türkiye, isyan edenlerin kimliğine bakmadan diktatöre karşı mazlumun yanında yer alacaktır.
***
Neyse gelelim bugünkü duruma! Yeni bir "Saddam-Kaddafi devirmece" oyunu ile karşı karşıyayız. Zalim diktatör "Müslüman", fakat onu devirmek isteyen ise ikiyüzlü Batı kulübü.
Senelerce halkına zulmetsin diye başta tutup ona silah sattıktan sonra şimdi "demokrat" ve "hümanist" pozlar vermek için ABD, İngiltere, Fransa yine esip gürlüyor.
Halkını ezen, ülkesinin kaynaklarını Batılı dostlarına peşkeş çeken bir zalim diktatörün, yine Batılı dostlarınca çöpe atılma zamanı geldiğinde yaşadığımız çaresiz durumu yaşıyoruz.
100 bin kişi ölürken kimyasal silahla katledilmedikleri için sessiz kalan, Türkiye'nin çırpınışlarını yok sayan Batı, şimdi bin 500 kişi kimyasalla katledildiği için "hümanist" oluverdi. Esed'i cezalandırmaktan bahsediyor.
***
Türkiye, Esed'i 8 ay boyunca halkını öldürmemesi için ikna etmeye çalıştı. Aynı zaman da BM'yi, İran'ı, Rusya'yı ve Batılı ülkeleri de kan dökülmemesi için en baştan harekete geçmeleri için uyardı.
Ama Rusya'nın kuyruğundaki dostlarımız da, ABD ve AB'nin kuyruğundaki dostlarımız da bir türlü buna yanaşmadı.
Türkiye, "Esed'i diyalogla, yaptırımlarla yola getirebiliriz" dedikçe, ABD ve AB "Hayır illa ki biz askeri müdahalede bulunacağız" diyordu. Üç sene geçti, 100 bin insan öldü, 2 milyon insan mülteci oldu ses çıkmadı! Bugün aniden "kimyasal var" deyip hava saldırısı düzenlemekten bahsediyorlar!
Çaresizliğimiz bundan; zalimi tahtında tutan Müşriklerin, "insancıl" pozlar takınmasından!
***
Irak'taki gibi kara harekatı olmayacak diyorlar. Kimyasal depoları filan vurulacak ama Esed rejimine dokunulmayacak. Kendi açıklamaları böyle. Jetler, füzeler, patriotlar gırla gidecek. Biz de hep yaptığımız gibi ekranlara bakıp yorumlayacağız.
Bizim İran için, Filistin için gösterdiğimiz hassasiyeti, onurlu duruşu maalesef dostlarımız Suriye için Mısır için, Türkiye için gösteremedi!
Biz, yani İslam dünyası, Mısır, Suriye, Libya, Yemen, Tunus, İran, Irak, Türkiye için bir araya gelmeyi beceremedikçe, çaresizce Batılıların "bizi kurtarmak için tepemizden bomba yağdırmasını" seyretmeye devam edeceğiz!