Biz, Allah'a âidiz ve O'na döneceğiz!...
Hayatın akışı içerisinde türlü zorluklar; çile ve kederler, maddî
ve manevî sıkıntılar olması kaçınılmazdır. Çünkü -adı üstünde- imtihan dünyasında
yaşıyoruz. Üstesinden gelmek için büyük uğraş verdiğimiz bu sıkıntılardan çok
daha fazlasını Fahr-i kâinat Efendimiz aleyhisselam yaşamıştır. O, daha
doğmadan babasını, henüz altı yaşındayken annesini kaybetmiş, yetim ve öksüz
olarak büyümüştür. O, altı evladını kendi mübarek elleriyle toprağa vermiştir.
Binaenaleyh biz müminler olarak biliriz ki, hayatın güzel ve rahat
anları kadar, sıkıntılı ve zor zamanları da olacaktır. Cenab-ı Hak insanı,
bazen elindeki nimetleri alarak imtihan eder. Bu yüzden, musibetler karşısında sâkin
ve metanetli olmaya gayret göstermeli; sağduyu ve akl-ı selim ile hareket etmeliyiz.
Sıkıntıyı aşmak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Aynı
zamanda her musibetten dünyamıza ve ahiretimize yönelik dersler çıkartmalıyız.
Allahü Teâlâ’nın
emir ve yasaklarındaki nimet, hikmet ve mükâfatları düşünmek, sabretmeyi kolaylaştırır.
Bazen zelzele gibi tabiî bir âfetle karşılaşır ve katlanmaktan başka çaremiz olmaz.
Her çaresizliğin yeğene çaresi Allah’tır. Böyle bir durumda şikâyetler, feryad û
figanlar ve sızlanmalar, yükümüzü hafifletmez ve derdimize çare olmaz. Bunun
içindir ki başımıza gelen, karşı konulamaz hâdiselere sabredip Cenâb-ı Hakk’a
sığınmak, her şeyin O’ndan geldiğini bilmek ve bunun bizim için bir imtihan
olduğunu idrak edip mükâfâtını beklemek, en akıllıca iştir.
İnsanın
bu imtihan dünyasında her arzu ettiğine nâil olması mümkün değildir. O zaman, erişemediğimiz
şeyler için; “bunun olmaması, hakkımda daha hayırlı olabilir” veya “başıma
gelen bu durum, benim için hayır olabilir,” demek, kulluğa en uygun olan ve
bizi manevî derecelere kavuşturan bir haldir.
Dünya,
kimin daha iyi olduğunun ve kimin güzel iş yaptığının anlaşılacağı bir sınanma
yeridir. Bu sınanmada insanlar bela ve musibetlerle karşılaşırlar. Maddî ve
manevî sıkıntılarla imtihan olurlar.
Başta
peygamberler aleyhimüsselam olmak üzere herkes bu sınanmaya tabidir. Hatta
İlâhî hikmetin bir tecellisi olarak en çok denenmiş olanlar da peygamberlerdir.
En zor, en şiddetli işler ve musibetler, peygamberlerin ve onlara tabi
olanların başına gelmiştir. Aslında bütün insanlık denenmektedir ve bu denenme
işi, farklı şekillerde cereyan etmektedir. Fakat bu inceliği, ancak basiret
sahibi insanlar anlamaktadır.
Allah, dünyada Kendisine iman
edenlerle etmeyenleri birbirinden ayırmak ve iman edenlerden de hangisinin daha
güzel davranışlarda bulunacağını göstermek için insanları dener. Bunun için bir
insanın; “ben iman ettim,” demesi yeterli değildir. İnsanın, yaşadığı
müddetçe; Allah’a olan imanı ve bağlılığı, dindeki kararlılığı, kısacası
Allah’a kulluktaki sabrı, özel olarak yaratılan şartlar ve ortamlarla denenir.
Allahü Teâlâ, bu gerçeği âyet-i kerimede şöyle bildiriyor:
“Allah,
amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü
olandır, çok bağışlayandır.” (Mülk 2)
Musibetler
karşısında müminlerden beklenen ise, sabır ve metanettir. Âyet-i kerimede
buyuruldu ki: “Andolsun ki, sizi biraz korku ve
açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri
müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, ‘biz şüphesiz(her şeyimizle)Allah’a âidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz,’ derler. İşte
Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar
da onlardır.” (Bakara
155-157)
Dolayısıyla
müminin başına bir musibet gelince şikâyet etmez. Çünkü bilir ki; her şey
Allah’a aittir ve O, her şeyi dilediği gibi yapar. O’nun tasarrufuna itiraz
edilemez, bilakis kaza ve kaderine rıza gösterilir. Ayrıca bu durum karşısında
sabır ve namazla Rabbinden yardım diler.
Evet…
İnsan, bir gayeye doğru yürümektedir. Bu gaye, İlâhî rızadır. Bu gayeye
yürürken çeşitli imtihanlardan geçecek; dışarıda dünyanın, içeride de nefsin
çıkardığı zorluklarla, çeşitli bela ve musibetlerle, sabrederek baş etmeye
çalışacaktır. Bu şekilde olgunlaşacak ve kemale erecektir…