Bitmeyen yalanlarla lider olunmaz!
Siyasette yalan aciz ve tembel insanların çığlığıdır; kulak verenlerin ise hiçbir hedefi bulunmamaktadır! Devletlerin acizliği ise; böyle siyasetçileri sırtında kambur etmesidir, gerçek vatan evlatlarını kuyumcu hassasiyeti ile ortaya çıkarmamasıdır.
Alçak ve üçkâğıtçı Soros’un Almanya kolunun düzenlediği davete iştirak ederek Berlin'e giden Kılıçdaroğlu, Gezi kalkışmasının cebi olan şerefsizleri sevince boğan yine bildik malum tavırlarını sergilemiştir. Kılıçdaroğlu, milleti ve devleti kötüleme lideri olarak, siyasetin asıl amacının canı cehenneme dercesine bir kenara itmiş, birileri nasıl istiyorsa öyle davranma cengaverliğine sadakatle devam etmektedir. Kılıçdaroğlu dünyasında; kim takar siyaseti, millet için yorulmayı ve faydalı – hizmet veren siyaset üretmeyi.
Kılıçdaroğlu her nereye gitse, orda mutlaka PKK/YPG destekçileri ile bir araya gelmekten tuhaf bir zevk almakta. Almanya’da Cumhurbaşkanımıza çirkin bir ağızla hakarette bulunmuş, ayrıca NATO’dan Türkiye’ye müdahalede bulunması için yalvarışta bulunmuş Alman SPD milletvekili Sevim Dağdelen ve Ermeni soykırımı tasarısının kabul edilmesi için bir yerlerini yırtan yine SPD Milletvekili Cansel Kızıltepe gibi soysuzlarla görüşmesi önümüzdeki yerel seçimler için bir şirinlik pozu olmuştur; zaten hakikatte de bebek katili PKK’nın zorlama ismi YPG’yi hep şirin görmekte.
Ey CHP’ye oy veren Mustafa Kemalin askerleri arkadaşlar: Liderinize lütfen iyi bakın; bu adamdan iyi devlet adamı olur ve ülkeyi şaha kaldırır diye bir düşünceniz hala var ise söylenecek sözüm yoktur. PKK/YPG muhabbeti ile ülkemizi her gittiği yerde kötüleyen ve sadece bu vatanın düşmanları ile kucaklaşan bu insanın liderliğinden ve CHP’den ümit kesmemişsen gerçekten söylenecek sözümüz yoktur! O zaman sakın cumhuriyeti biz kurduk, biz koruruz demeyiniz! Bu adamın, cumhuriyetimize, vatanımıza kurt kapanı kuran heriflerle birlikte olması, ne hikmetse; her seçimden önce Soros’un gibi toplantılara katılması çok ama çok karışık ve buruşuk. Ancak bu buruşukluğu CHP seçmeni olarak sizler ütüleyebilirsiniz…
Kılıçdaroğlu, yine Türkiye’ye döner dönmez gürlemeye ve hakikatleri inkâra tam gaz devam etmeye başladı... İşte yalanlar silsilesine takılan yepyeni bir halka; G-20 Zirvesi’nde Erdoğan Kaşıkçı cinayetini gündeme getirmedi. Bu yalana kaşık kadar yürek taşıyan bir adam hop oturup, hop kalkar. Yine aklıma gelen; geçen bir konuşmasında diyor ki; 20 yıldır İstanbul için ne yaptınız, hangi sorununu çözdünüz? Töbe töbe… Bu adama tek tek yapılanları götürüp göstersen ve saatlerce anlatsan, yine aynı şeyleri söylemeye devam edecektir. Çünkü kaset kumpasından sonra Kılıçdaroğlu’na öyle bir format attılar ki nasıl isterlerse öyle görüp ve öyle işitiyor... Kendi iradesi ile bakıp, kendi iradesi ile işitemiyor.
Siyasete başkalarının yeteneği – oyunu ile gelenler mutlaka oyunun bir parçası olup, irade sahibi olamazlar… Bu gün bir Afrikalı kara kardeşimiz bile İstanbul’un eski halinden sıyrılıp nerelere geldiğini çok rahatlıkla bilir ve hafızası kıyaslama yapar. Buna rağmen İstanbul’a ve tüm Türkiye’ye son 16 yılda yapılan hizmetleri, geldiği noktaları görmemek akıl ve vicdanı çıkarıp atmaktır; bunlar bende fazlalıktır demektir.
Allah ülkeleri şuurlu muhalefetsiz bırakmasın. Allah, evin sırlarını elin kavatlarına ve zillilerine anlattırmasın. Allah, vatan ve millet sevdalısı olanların siyasete girmesini nasip etsin.
Düşmanın meziyetlerini görmeyen ve doğrularını kabul etmeyen insanlar hakikat taraftarı değil, hırsın taraftarıdırlar! Bitmeyen yalanlarla lider olunmaz! Hele gidip can düşmanlarımıza ülkemizi kötülemek hiç kabullenemez!
Son sözüm: Bize hizmet etmeyen, başkalarının hizmetinde bulunan siyasetçi ve devlet adamlarının yine bizim vergilerimizden aldıkları maaşları ve yiyip içtikleri haram zıkkım olsun. Hele bebek katili PKK’nın sivil ayağı HDP ile cilveleşenler için “Yaşasın Cehennem!..”