Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.16
Gram Altın
2971.05
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Birlikte Yaşamanın ilkeleri: Hoşgörü ve Tahammül

Hoşgörü ve tahammül, bir arada yaşamanın güvencesidir. Onun için İslâm’ın Peygamber’i (s) uyarmaktadır: “Hoş gör ki, hoş görülesin.” Kusurları örten, eksikleri kapatan insanlar, hayırlı ve sadık arkadaşlıkları meydana getirirler. Birlik toplumunun en hayırlı arkadaşları, dostlarına karşı hayırlı davrananlardır. Komşuların en hayırlısı ise, komşusuna karşı hayır ve iyilikle muamele edendir.

Adem’in çocuklarının inşa ettiği birlik toplumu, kardeşliğin bereketini doya doya yaşar. Burada yardım etmek, önemli bir ibadettir. Onun için kardeşin zalim de olsa, mazlum da olsa yardıma koşmak, nebevî bir tavırdır. ‘Kökleri mazide’ olan bir medeniyetin inşa ettiği ümmet şuuru, insanlara nasıl davranılması gerekiyorsa, onlara öyle davranmayı öğütlemektedir.

Bir arada yaşama kültürü, zarar ve ziyanın alenen işlenmesine müsaade etmez. İnsanlara fayda vermek, yani maslahat, tevhid toplumunu geliştiren bir ilkedir. İnsana faydalı olan, topluma da faydalı olur. Zarar veren, ziyan ve hüsranla karşılaşır. İnsanlara güçlük çıkaranı, âlemlerin Rabb’ı zorluklarla imtihan eder.

Zalim, zulümleriyle birlik toplumunu tefrikaya ayırır. Zulme engel olmak, ümmetin sorumluluğudur. Her türlü zulme engel olmak, müdahale etmek, kınamak ve buğzetmek hakikat insanının görevidir. Hakikat insanları, birbirlerini Allah için ve O’nun rızası için severler. Bu sevgi her daim canlıdır, dinamiktir.

Sevgi toplumu, vahdet ve tevhidi kazanmıştır. Bu toplumda hastalar yalnız değildir. Cenazeler sahipsiz kalmaz, zayıf ve mazlumların yardımcıları vardır. Onları birbirlerine bağlayan Allah’ın ipi, o kadar sağlamdır ki, selamın ilmik ilmik ördüğü bu ip, sevgi ve imanı bir araya getirmektedir.

Sevgi ve iman, birlik toplumunu kötülük ve şerden izole eder, hayır toplumuna dönüştürür. Onun için insanlarla bir arada yaşamak hayati derecede öneme sahiptir. Ne diyor, Allah’ın Rasülü (s): “İnsanlarla bir arada yaşayan ve onların eziyetlerine sabreden mü’min, insanlarla bir arada yaşamayan ve onların eziyetlerine sabretmeyen mü’minden daha büyük ecre nail olur.” (İbn Mâce, Fiten 23; İbn Hanbel, II, 44)

Eziyet de olsa, zulüm de olsa, bir arada yaşamak ve onlara sabretmek, erdemli mutlu toplumu inşa eder. Bu toplumda gizlilikler araştırılmaz, sırlar ifşa edilmez. İsteyen boş çevrilmez, talebi karşılanır. Davetler, geri çevrilmez, icabet edilir. İyilik yapanlar, bol ihsanlarla karşılıklarını görürler. Haset, kin, intikam ve nefret birlik toplumunda yaygınlık kazanmaz. Zira burada yaşayanlar bilirler ki, herkes birbirinin aynasıdır. O ayna ki, merhameti yansıtır. Kötülük, bu aynada yer bulamaz.

Hayır ve iyinin hâkim olduğu birlik toplumu, bir arada yaşamanın tartışma ve düşmanlıkla gerçekleşmeyeceğini bilir. İnsanların renklerini önemsemez, ırklarına bakmaz, kırıcı ve yıkıcı fiillerde bulunmaz. Yerine getirilmeyecek sözler, bir arada yaşama kültüründe duyulmaz. Küslük ve dargınlık, barış ve refahın ışığıyla, yarasanın gündüzden kaçtığı gibi kaçar. Haset ve kin, vahdet toplumunda beslenemez. Zira herkes bilir ki, kardeşinin başına gelen olumsuz bir şey, kimseyi sevindirmez.

Hasılı, bir arada yaşamak, emek ve özen ister. Bu bir kültür ve medeniyet göstergesidir. Büyük medeniyetler, ırk, renk, din ve mezhep gibi olguları yok etmeden bir arada yaşatmayı gerçekleştirebilme kabiliyetine sahip olan uygarlıklardır.

İslâm medeniyeti, Mekke, Medine, Bağdat, Şam, Basra, Endülüs, İstanbul, Taşkent, İsfahan, Tebriz, Üsküp, Kahire, Semarkand ve Buhara gibi İslâm medinelerinde bir arada yaşama kültürünün en güzel örneklerini vermiştir. Bu kültür, şu anda da birçok İslâm şehrinde tarihî misyonun da bilincinde canlı bir şekilde devam etmektir.

Başkalaştırılan ve ötekileştirilen insanların bulunduğu yerler, acının ve ıstırabın yaygınlaştığı mekanlar olmaktan kurtulamamaktadırlar. Bir arada yaşama kültürü, özgürlük, irade ve tahammülün hayat bulduğu coğrafyalarda gerçekleşmektedir.

Özetle ülkeler, insanlığa hürriyet ve hoşgörüyü sunduğu oranda yeryüzü yaşanabilir bir dünya olacaktır.