Birliği niçin kurarız? (2)
Bu satırların yazıldığı tarihlerde, konvansiyonel terör gündemdeydi. Bir takım polisiye tedbirler, askeri harekâtlar, siyasi manevralar, kültürel çalışmalar, hukuki düzenlemeler, … terörü bitirmek için kullanılan yollardı.
İyi ve kötü mücadeleler, insanlık tarihi kadar eskidir.
İyi ve kötü mücadeleler, kesinlikle ama kesinlikle hiç ara vermeden bugüne kadar süregelmiş bir mücadeledir.
İyi ve kötü mücadelelerde her zaman içinde bulunulan şartlar, imkânlar, bilgiler kullanılmıştır.
İyiler, kötülerin bir adım önünde olmadığı sürece, kötülerin can yakan zararlarından kurtulabilmesi asla mümkün değildir.
Bugün bilgi çağında yaşıyoruz. Siber suçlar gündemde. Ufak tefek saldırılarla (siber saldırılar), sorunlar çözülür gibi görünmekte.
Biyolojik alanlarda, olağanüstü gelişmeler oldu. Gen alanlarında, akıl almaz çalışmalar yapıldı. Kimya alanında büyük yol alındı. Biyolojik saldırı, kimyasal saldırı, sezgisel saldırı, … bugün sık yaşanmayan ve farkında olunmayan ama yarın çok sık ortaya çıkacak onlarca, yüzlerce, binlerce saldırı türü.
İyiler, bunu insanlığın faydasına sunarken, kötüler muhakkak insanlığın zararlarına kullanacaklardır.
Topla, tüfekle, canlı bombayla bir, beş, on, yüz, birkaç yüz kişi öldürülmekte. Bugünden yarına geliştirilen bilimsel ve teknolojik imkânlarla milyonlarca insanın ölmesi işten bile değildir.
Ne yazık ki, bazı insanlar bu satırları okuduklarında fazla abartılı bulacaklar, henüz gerçekleşmemiş şeyler için pesimist (kötümser) kurgu vesaire diyecekler.
Toplumsal olaylarda bir kötü, etkisini ciddi olarak gösterdiği zaman iş işten çoktan geçmiş demektir.
İyi olan da kötü olan da zaman alır. Bu durum, birey hayatında da böyledir, toplum hayatında da böyledir.
Birey için olayların ortaya çıkması üç beş yıl alıyorsa toplum için belki otuz kırk yıl alır. Kötü olayların düzeltilmesi de onlarca yıl alır. Mesele, zaman meselesi değil ki? Bu kadar süre içinde ülke korkunç bir zarar görür. Belki bir yıllık bütçesinin birkaç katı gider. Ortaya çıkan maliyeti, bilmem kaç yılda zorlanarak ancak karşılayabilirsiniz ama toplumun aldığı yaraların çözümü, çok daha derin ve uzun olacaktır.
İnsanın üretebilmesi; ister bilimsel bilgi olsun isterse teknolojik bir ürün olsun ister bir sosyal mesele olsun, çok yüksek moral ve huzur gerektirir. Kötünün ilk bozduğu şey ise moral ve huzurdur.