Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Eylül 2022

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve eski köy bakkalı

Sevgili gençler ve de sadece geçmişin hakikatlerine Alzheimer olanlar: Hatırlatmakta fayda var; dış politikamız, iç siyasetimiz ve hükümetlerimiz adeta köy bakkalıydı… Eskiden köy bakkalından her şey alınamazdı, yumurta verip sakız vs. yağ karşılığında ise çay şeker alınırdı. Çoktan grosmarket olmamız gerekirken, geçmişimiz de zaten öyleydik ama Türkiye olarak bize eski köy bakkallığı layık görülmüştü. Bizlere biçilen eski köy bakkallığı göreviyle BM Genel Kurulları’na katılırdık ve bizi hiç kimse de ciddiye de almazdı. Sadece BM Genel Kurulunda mı? Hayır, başta Amerika olmak üzere batılı ülkelere yani grosmarketlere yolumuz düşünce hep ezik dönerdik. Bizde mevcut olan; plastik leğenimiz, laiklik elden gidiyor düdüğümüz, ağızlara sokulan gerici yobaz Kenger Sakızımız. Demokrasi, inanç özgürlüğü ise sadece İslam düşmanlarına verilmişti…

Osmanlıyı yıktırıp, cumhuriyeti kurduran emperyalist güçler, başımıza fötr şapkayı geçirip, ses tellerimize ayar çekip, şecaatimize ve kaslarımıza da sakinleştirici yapıp, sessiz sedasız, uyuşuk eski bir köy bakkalı olmamızı layık görmüşlerdi… Ola ki grosmarketlere – Batılı ülkelere yolumuz düşer ise oradakilere heveslenmeden, arzu etmeden, haddimizi bilerek geri dönmemizi köy bakkalı ile idare etmemizi hatırlatırlar, uyuşukluğa sebep olan iğneleri – hakir görmeleri yenilerdiler... Hayallerimiz grosmarket, hakikatler ise yolları çamur, köy bakkalıydı. Ufak tefek, üstelik raflarındakiler ise en işe yaramaz olanlardı…

Şimdi onlar eski köy bakkalı oldular. Çiğnedikleri sakız demokrasi, özgürlük ama merhametsizliği, duyarsızlığı, mazlumların hakkını hukukunu satıyorlar; bakkalları ağzına kadar hainlik, zulüm, hırsızlık ve algı dolu… Afrikalının birçok şeyini alıp, plastik leğen verdiler… Iraktan birçok şey alıp; namus, can, mal, tonlarca altın ve karşılığında plastik düdük verdiler, şimdi Şii – Sünni diye çaldırıyorlar, Suriye’yi de aynı oyuna sahne ettiler. Afganistan, Filistin kısaca; Müslüman ve mazlum olan yerlerde envai çeşit zulüm yapıp, canlarını mallarını alıp, birkaç dandik mandalla kandırdılar ve kandırmaya devam ediyorlar. Allah, bu gözü açık ve hainlikte doktora yapmış Batı’lı alçaklardan, Amerika’nın ve Siyonizm’in menfaatine çalışan BM’den, Müslümanların içine sızmış hainlerden ve de eski tarz köy bakkallarından korusun. Biz yirmi senede eski köy bakkallığından ancak ve boğuşarak, çok zorluklar atlatarak kurtulduk. Üstelik defalarca darbelendik…

Grosmarketimizin anlında “Dünya Beşten Büyüktür” yazıyor. İçerisinde hiç ayrım yapmadan tüm mazlumlara uzanan el, ekmek – aş ve kocaman bir kalp ki boynu büküklere barınak… Dev marketimiz raflarca merhamet dolu, insanlık dolu, şefkat dolu… Üstelik mazlumların mallarına göz dikip, plastik leğenle kandırmıyoruz. Petrollerine konup, denizler dolusu kan akıtmıyoruz, sadece gönülleri fethediyoruz… Grosmarketimizin baş yöneticisi Erdoğan daima “veren elin” hayrını tercih ediyor ve bu merhametinin, anlayışının karşılığını da sevgi olarak geri alıyor. En son, Central Park’ta her milletten insanların sevgi seliyle karşılaşmış olması da içimizde ki naylon insanları çok rahatsız etmiştir. O naylon ve fonlu ciğersizler, devletimizin geldiği noktaları hazmedemiyorlar. Hazımsızlıkları da onları iyice saldırgan hale getirdi…

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 77. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap ederken, Grosmarketimizin sağlıklı ürünleri; adaleti, merhameti sundu... Yunanistan’ın mültecilere hainlik yaparak nasıl çocuk katili olduğunu BM’nin gözlerine soktu. Suriye’de kalıcı çözümün önemine vurgu yaptı. Ukrayna tahılının, kaypak olmayan Türkiye’nin vesilesiyle insanlığa ulaştırıldığını hatırlattı vs. vs. Malum olduğunuz şeyleri en net bir şekilde “Dünya beşten büyüktür” sözünü yenileyerek haykırmıştır. Grosmarket Türkiye’den eski köy bakkalı haline dönmüş batılı ülkelere ve BM’ye naylon olmayan hakikatleri sunmuş ve BM yine bir süreliğine hakikatleri ilan eden yer olmuştur. Şu temelsiz eksi mollaoğlu gibilerin ne çok Amerika’ya gidiyor demelerine inat, mazlumların ve toplama kamplarında ki insanların, tüm terör örgütlerinin imalatçısı durumundaki Amerika’da yani BM’de dokuz aylık asım bebek ve dört yaşında ki Abdülvehap’ın aileleri ile birlikte alçak Yunan tarafında katledilmesini suratlarına haykırması bile yeter. Grosmarket olmamızı hazmedemeyenleri oralara göndermek lazım! Selamlar…