Biri şunları uyandırsın
Seçimlerin üzerinden yirmi sekiz gün geçmesine rağmen, birileri hala 24 Haziran akşamında dolaşıyor. Bunlar maden arar gibi, o gecede bir gizem arıyorlar. Hani İnce çıkıp, seçim akşamı bana yok şunu yaptılar, yok bunu yaptılar dese, dünyalar arkadaşların olacak.
Bu arkadaşları bende sevindirmek isterdim. Lakin, ortada bu arkadaşların beklediği türden bir durum yok. Değil tehdit edilmek, o akşam bir yetkili İnce'ye azıcık ters baksaydı, beyefendi kızılca kıyameti koparırdı.
Eğer ortada 0.5 puanlık bir usülsüzlük olsaydı, bırakın cübbelerini giymiş elli bin avukatı YSK'nın önüne çağırmayı, tek başına kendisi dünyayı ayağa kaldırırdı. Sanki Muharrem İnce'yi tanımıyormuşuz gibi, bize tuhaf tuhaf senaryoları yutturmaya çalışıyorlar.
Değerli dostlar, başka birileride ciddi ciddi yürürlükte olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tartışıyor. Bunlarda, 16 Nisan referandumu öncesi yaptıkları gibi, karanlık dünyalarındaki vehimlerle, yeni sistemi karalamaya çalışıyorlar.
Arkadaşlar, uyanın artık... 9 Temmuz saat 16.45 itibariyle, yaptığınız bütün tartışmaların akşamı oldu. Bu saatten sonra söylenecek sözler, Allah'ın verdiği kıymetli nefeslerii boşa harcamaktır.
Birde, 9 Temmuz saat 16.45 itibariyle, ülke tireni, Yeni Türkiye'nin raylarında yol almaya başladı. Ben, sizlerde uyanın ve Yeni Türkie'nin güzelliklerini izlemeye başlayın derim. Uyurken gördüğünüz o Eski Türkiye rüyalarının kimseye bir faydası olmaz.
Dostlar, geçilen yeni dönemi en çok muhalefetin değerlendirmesini istiyorum. Yeni sistemle ülkemiz prangalarından kurtulmuşken, muhalefetin İktidarı dahada gazlamasını istiyorum. Yürütmeyle, yasama birbirinden ayrılmışken, Meclis'te belli konularda İktidarla muhalefetin birlikte hareket etmesini istiyorum.
Acaba ben çok şey mi istiyorum?