BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ ZORUNLU OLUYOR
Bireylerin emeklilik dönemlerinde kendi birikimleri oranında ek bir gelir sağlamaya yönelik Bireysel Emeklilik Sistemi(BES) şimdiki haliyle gönüllülük esasına dayanıyor.
Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu ve Emeklilik Gözetim Merkezi tarafından gözetim ve denetim altında tutulan ve özel emeklilik şirketleri tarafından faaliyetleri yürütülen sistemin yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla 1 Ocak 2013'ten itibaren bireysel emeklilik katılımcılarına devlet de, ödedikleri katkı payının yüzde 25'i oranında ek katkıda bulunuyor.
Mesela kişi 200 TL yatırmışsa devlet de 50 TL ödüyor.
18 yaşını doldurmuş herkes BES'e katılabilir.
Şu an itibariyle BES'te 6,5 milyon kişi var.
56 yaşına geldiklerine emekli olabilecekler.
BES iştirakçisi emekli olduğunda ne kadar birikimi olur?
Kişinin yaşı, aylık yatırdığı tutar, sistemde katıldığı süre, fonların hangi yatırım araçlarında değerlendirildiği gibi faktörlere bağlı olarak birikim miktarı değişebilmektedir.
Dolayısıyla net bir rakam söylenemez.
BES'te kişi birikimlerini kendi seçtiği emeklilik fonlarına yatırarak yönetebiliyor.
Yılda 6 kez fonlarını değiştirme hakkına sahip.
Fonlar ise kamu borçlanma fonu, likit fonlar, esnek fonlar, hisse senedi fonları, kıymetli maden fonları, standart fonlar gibi çok çeşitli.
Bunların getirileri piyasa şartlarına göre değişebiliyor.
Örneğin, borsanın yükseldiği dönemde hisse senetlerinin reel getirisi cazip iken düştüğü periyotta zarar ettirebiliyor.
O yüzden fon seçiminde ve yönetiminde dikkatli olunması gerekir.
Ne var ki sıradan vatandaşın hangi fon getirisinin yüksek olacağını bilmesi düşünülemez.
Kendilerine danışmanlık hizmeti sunulmalıdır.
13 yıl önce vatandaşın küçük tasarruflarını değerlendirip ikinci bir emekliliğe hak kazansın diye hayata geçirilen BES'e katılım istenen düzeyde olmadı.
Devlet teşvikine rağmen halk rağbet etmedi.
İsteğe bağlı olarak 10 yıl prim ödenmesi ve 56 yaşında emekliliğin kazanılması BES'e olan talebi azaltmaktadır.
Bu nedenle BES'e otomatik katılım uygulamasına dönük mevzuat çalışmalarına başlandı.
Buna göre 45 yaş altı çalışanların sisteme zorunlu olarak dahil edilmesi öngörülüyor.
Yaklaşık 13 milyon kişiyi kapsayacağı tahmin edilen sistem şöyle çalışacak:
İşe yeni başlayan veya iş değiştiren tüm çalışanların ücretlerinden işveren sigorta priminde olduğu gibi belli tutarda kesinti yapılacak.
Bu kesintiler BES'e aktarılacak.
İşveren şimdilik bir katkıda bulunmayacak.
Sisteme zorunlu olarak giren çalışanlar isterlerse 6 ay sonunda birikimlerini alarak sistemden çıkabilecekler.
Türkiye'de tasarruf oranı son yıllarda giderek düşmüş, yüzde 12'lere kadar gerilemiştir.
Nasıl ki tasarruf edemeyen kişi mal mülk sahibi olamazsa, tasarruf oranı düşük ülkeler de ekonomik büyümeyi hızlandıracak yatırımları gerçekleştiremez ya da yabancı kaynağa muhtaç olur.
Bu durum ise ekonomiyi dış şoklara karşı kırılgan hale getirir.
BES'in gelişmesi ve yaygınlaşması bu sebeple olumludur.
Ancak; ekonomi büyümedikçe, kişi başına milli gelir artmadıkça, gelir dağılımı düzelmedikçe, tasarrufların ciddi oranda yükselmesini beklemek gerçekçi olmaz.
Yeterli geliri olmadığı için borçla hayatını idame ettiren milyonlarca insanın tasarruf etmesi hayatın gerçekleriyle bağdaşmamaktadır.