Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Haziran 2024

Birey, aşk ve duygu

Aşk, bireysel, özel ve spontane tecrübelerden ve süreçlerden oluşmaktadır. Aşk, en özel anlarda ilişkilerimizi ve ilgilerimizi yöneten ve yönlendiren güçlü düşlerdir ve duygulardır. Aşk tecrübesinde ve süreçlerindeki duygularımızı izah etmek, imkansızlık derecesinde zor bir şeydir. Aşk sırasındaki duygularımız ve düşlerimiz, çoğunlukla sıradan ilişkilerimizin ve ilgilerimizin sınırlarının ötesine geçmeyi kapsamaktadır. Aşk, çevremizin, evimizin ve odamızın ötesine geçmeyi, sürekli sınırları zorlamayı ve sınırların ötesinde neler olduğunu keşfetmeyi ve tecrübe etmeyi kapsamaktadır. Aşkta normal olan, sınırlar değil, sınırların ötesidir. Aşkta normal olan sınırların yokluğudur. Aşkı dolu dolu yaşadıkça neyin değerli olduğunu, çatışmalarımızla nasıl başa çıkacağımızı, neye katlanacağımızı, bizi neyin büyülediğini, duygularımızın merkezinin ne olduğunu hep aşk sayesinde öğreniyoruz. Aşk, aslında bireyin kendi hikayesini ve tarihini yazma tecrübesidir.

Aşk tecrübesiyle hikayesini ve tarihini yazmaya başkadığında birey, aşkı, umudu, duyguyu ve düşü yıkan ve tahrip eden birçok güçle karşılaşmaktadır. Aşkı ve duyguları kontrol altına almak isteyen, sınırlayan, minimize eden, ruhumuzun, duygularımızın ve tutkularımızın içini boşaltan köhne hurafeler, anlamsız kalıplar, verimsiz klişeler ve temelsiz inançlar, bireye, duygularını ve tutkularını nasıl yaşayacağı konusunda sürekli olarak talimatlar yağdırmaktadırlar. Tepeden ve dışarıdan bir şekilde duyguları, düşleri ve tutkuları yönlendirmek, yönetmek ve düzenlemek isteyen bütün inançlar, kurumlar, kalıplar ve klişeler, aslında aşkı ve hayatı mahveden kaldırılması ve dayanılması zor yüklerdir. Aşk, aslında hayatımızın üstüne karabasan gibi çökmüş bütün yüklerden ve ağırlıklardan kurtulma çabasıdır. Birey, aşk tecrübesiyle kendi hikayesini yazmaya başladığında aslında hayatı üzerindeki bütün yüklerden özgürleşmeye ve bütün irinleri patlatarak daha sağlıklı bir birey olmaya çalışmaktadır.

Aşk, hayatımızı tutkulu bir hikaye olarak yaşama düşü ve duygusudur. Tutkunun ve aşkın bitmediği ilişkiler, evlilikler, bağlılıklar ve bağlanmalar, hayat hikayesinin ana özellikleri olmalıdır. Aşk ve romantizm, birbirinden ayrılamaz. Birey, aşkı ve romantizmi yaşayan kişidir. Aşk ve romantizm kapasitesinin ve yeteneğinin geliştirilmesi ve arttırılması, bireyin önünde duran çok ciddi bir meydan okumadır. Emek ve çaba sarfetmeden kişinin romantizmi ve aşkı kazanması mümkün değildir. Aşk ve romantizm, bireyin alınteriyle elde ettiği bir yetenektir.

Birey, aşk sayesinde yalıtılmışlıktan kurtulmaktadır. Aşk sayesinde hayatlarımız bir inziva hali olmaktan çıkmakta, birey münzevi ucube bir varlık pozisyonundan kurtulmaktadır. Bütün yalıtılmışlıklara ve yalnızlıklara aşk son vermektedir. Uygun bir ilişki, ilgi ve birliktelik, ihtiyaç duyduğumuz diyaloğu, iletişimi ve bütünleşimi sağlamaktadır. Aşk sayesinde bedenimizin ve ruhumuzun bütün hareketleri birbirleriyle konuşmaktadır. Aşk, bireyin varoluşsal dilidir. Aşk, bireylerin sürekli olarak birbirlerini anlamaları, anlatmaları ve anılaşmaları için hep yeni diller kurma çabasıdır ve macerasıdır. Aşk sayesinde hayat hikayemizin birden fazla dili vardır.Aşkta herkes konuşmak zorundadır. Konuşmadan bireylerin birbirlerini anlamaları, anlamlandırmaları ve anı haline gelmeleri mümkün değildir. Aşk, sürekli olarak konuşma halinde olmaktır.

Birey olmak, özgün ve özgür insan olmaktır.Özgünlük ve özgürlük, bireyi canlı ışığın, değişimin ve dinamizmin kendisi haline getirmektedir. Birey için ışığın ve değişimin kaynağı aşktır. Aşk sayesinde hayat hikayelerimiz ışıklarla ve değişimlerle doludur. Her aşk, bir hayat çığlığıdır. Aşk, değişime ve aydınlığa doğru atılan bir çığlıktır.Aşk, tatmin olmaz bir özgürlük tutkusudur ve arzusudur. Özgür ve özgün birey, aşkla sürekli olarak bütün kalıplara, klişelere ve kurumlara sonu gelmez bir isyan içindedir. İsyan olarak aşk, aslında bireyin kendi hayat hikayesini yazma destanıdır.