Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2963.22
BIST 100
9669.18
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Temmuz 2018

Biraz küselim

Egede tanıştık küsken adlı çiçekle. Dokunmayın. Yaprağından küsüyor. Ayası kapanıyor kendi içine. Bir süre açılmıyor. Ta ki siz uzaklaşıp yalnızlığına saygı ile unuttuğunuzda belkiu2026 Yeniden hayata dönüyor.

Tam da toplumsal barış için küsmenin güzelliğini düşünüyorum. Merak etmeyiniz. Üç günü geçmeyecek, bir ömre yürümeyecek olanından bahsediyorum. Düşünsenize tam üç gün kendi kendinize kalmışsınız. Kimseye içinizden gelmediği halde gülümsememişsiniz. Küçük büyük merakların üstünüzde spot ışığı gibi dolaşmadığı bir zaman diliminin keyfindesiniz. Gündelik kurcalayıcı sorulara maruz kalmadan yaşanan üç gün. Ne size sorulmuş ne siz sormuşsunuz. Süku00fbnet içmişsiniz. Derine çıkmışsınız. Küplere binmiş sırlardan bir iki bir iki çözmüşsünüz. Şifrenizi güncellemişsiniz. Anladınız siz onuu2026 Gözleriniz beriye mıhlanmaya tenezzülsüz. Öteye öteye kayıyor yerinde duramayan bir yıldızın tecessüsüyleu2026

İnsanı, diğeri, başkayı özlemişsiniz. Usandıklarınızı arayacak kıvama gelmişsiniz, öte yandanu2026 Alın size barış. Boşa değil bu küsmeye karşı güzellemeu2026 Yine aynı kaygıdan. Öteden beri tutturduğum toplumsal barış türküsünün güftesine dahil. Vallahiu2026

Bana kalırsa bir toplumu oluşturan kişiler kendi başlarına kalmaktan ve ancak bu esnada elde edilebilen süku00fbnetin ve içe bakış/içten bakışın getirileri olan gözden geçirme, sorgulama, eleştirme, değişme, dönüşme, yeniden olma/olgunlaşma gibi aşamaları yaşamaktan korkuyorlarsa o toplumda bir barıştan söz etmek mümkün görünmüyor.

Kendisinden, bir parça yalnız kalmaktan korkan, bir başkası olmadan öz varlığına katlanamayan, kendisine yabancılaşmış bir insanın dışarıya yaşanıp aşılmamış korkular, korkutmalar çıkaracağı, içindeki olgunlaştırılmamış sürprizleri aniden meydana düşürmesi doğaldır. Hem kendisini sevmeden nereye çıkmaktadır paldır küldür böyle? Kendisiyle konuşamayanların başkasıyla sağlıklı bir muhabbet tutturması mümkün değildir. İçlerinde yaşamayanların dışlarına düşünüp taşınılmamış, ölçülüp tartılmamış bir yaşamı fevri olarak çıkarmalarından ve dünyayı gelişi güzel, provasız denemeler ve yanılmalar sahnesine çevirmelerinden bıkıp usanmadık mı?

Yoksa bundan bıkmak için daha başka ön çalışmalar mı gerekiyor.

Sanal veya gerçekte ya illa biriyle, birileriyleyiz. Ya illa bir ekrana kilitliyiz. Ya kutlamalardayız. Muhakkak bir töreniz. Sahneyiz. Mikrofon, kürsü olmadı seyirci koltuğuyuz. Cümbürüz. Cemaatiz. Akraba günü, arkadaş pikniği. Mangal partisiu2026 Sıralı geceler. Dolu takvimler. Hep beraberiz. Hepu2026

Sanki içimizde bir canavar var ve eğer kendimizle bir yalnız kalırsak bizi kapıp götürecek. Ona yakalanmamak için daima kaçıyoruz.

İnsan neden hiç dönüp bir arkasına bakmıyor? İnsanın arkasında kendisi var.

İnsan neden kendisini bu kadar terk ediyor?

İnsan neden kendisini bu kadar unutuyor?

Küsmek; elbette bilinen haliyle hiç tasvip edilmeyen bir durum. Fakat insanın kendisiyle küsmesini de dahil etmeliyiz buna. Dünya kendisiyle üç günden fazla küs kalanların mahşer alanı. Daha doğrusu üç günlük ömrü boyunca dönüp bir içine bakmamış iyi mi? "Ben kimim, kimdim, kim oluyorum, gittikçe kimleşiyorum, kimlerdendim, kimlerden oluyorum?" dememiş. Öz benliği ile küsüşmüş bir insanı daima başkalarıyla dolu gürültüye, eğlenceye, kim vurdu kutlama ve törenlere sürmek ne büyük bir işkence. O, bu acıyı unutmak için kalabalığı, izdihamı içiyor olmalıu2026 Kendisinden habersiz birinin mesela dış dünyanın haberleriyle dolup taşması ne komik.

Bizim toplumumuzda kesinlikle gerekli bir eylem. Bu da yerli sosyolojiu2026

Dostluk anlayışımız da böyle olmalı. Kendiyle tanışıp kaynaşmış insanlarla tanışıp kaynaşmalıu2026 Öz süzgecinden geçip kendini aşmış da hoş gelmiş olanlarlau2026 İyi küsebilenlerle dost olmalıyız. Küsmesini bilenlerle. Yani kendisiyle barışık olanlarlau2026


Mevla ile olacakken küsmek mesela mahsusçuktan. En birinci, en yaldızlı yalnızlık törenini kuracakkenu2026 Sonra birlikte demlik devirmek. Üçüncüsü Allah olan iki kişi hesabınca... Bunun hesabı çok kolay. Kaç kişiysen sonuncunuz Allah oluyor. Aslında önüncünüz, birinciniz! Yani aranızda ilahi, insani değerler hüküm sürüyor. Benlikler değerlerin hizasında mutlu mesut keyfine bakıyor. Böyle bir kalabalık illa bir saygı, susku da barındırıyor. Oh! Mis!

Küsmesini bilmeyenle dost mu olunurmuş. Yalnızlığa, dalıp dalıp gitmelere, düşe, taşa, kitaba, fikre zaman ayırmayacak... Ya ne? Ömür verecek! Ömür...

Hadi bir tekerleme koyalım. Bir çerez tadındau2026 Mecaz sevgilere, ilgilere, cümbür cemaat hop oturup hop kaldırılan yaşam eğlencesine, "orta oyun "una dair. Kendi kendimize hicivlenelim.

"Haddini bilirse mecaz,
olur bize hicaz" an 'adın mı gibi gibiu2026