Dolar (USD)
35.33
Euro (EUR)
36.57
Gram Altın
3006.20
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Ocak 2025

​Bir Yolculuk Değil

Geçtiğimiz günlerde Ankara’nın Siteler semtinde, mobilya sektöründe çalışan birkaç Suriyeli kardeşimizle sohbet etme fırsatı buldum. Samimi bir ortamda başlayan bu sohbet, kısa sürede onların yaşamlarına, hayallerine ve endişelerine dair derin izlenimler edinmemi sağladı. Konu dönüp dolaşıp hepimizin yakından bildiği o meseleye geldi: memleketlerine dönüş.

Suriyeli kardeşlerimiz, artık ülkelerine geri dönmeye karar verdiklerini söylediler. Bu, onlar için sadece bir karar değil, özlemle dolu bir geri çağrıydı. Bizler nasıl ki toprağımıza bağlıysak, vatan sevgisiyle doluysak, onlar da aynı hislerle, doğup büyüdükleri yerlere dönmek istiyorlardı. Ancak bu kararın önünde ciddi engeller vardı. Kendi ifadeleriyle, en büyük sorunlarından biri, yıllar içinde biriktirdikleri eşyalarını Suriye’ye taşıma meselesiydi. Buzdolabı, çamaşır makinesi gibi temel ihtiyaçlarını götürmek istiyorlardı; çünkü Suriye’de bu ürünlere erişim hem ekonomik hem de lojistik açıdan neredeyse imkânsızdı. Ancak nakliye firmalarının yüksek ücret talepleri, dönüş hayallerini adeta bir çıkmaza sürüklüyordu. Bu eşyaları Türkiye’de satsalar da hak ettikleri değeri alamayacaklardı.

Bu durum beni derinden etkiledi. Çözüm bulabilmek için hemen Kızılay’da görev yapan bir arkadaşıma ulaştım ve durumu paylaştım. Ancak Kızılay’ın daha çok temel ihtiyaç yardımlarına odaklandığını, bu tür lojistik destekler için bütçelerinin olmadığını öğrendim. Bu girişimim, bana Suriyelilerin geri dönüş sürecinde karşı karşıya kaldıkları çok daha büyük ve karmaşık bir tablonun ipuçlarını verdi.

Kısa bir süre sonra, İçişleri Bakanlığı’nın düzenlediği bir toplantıya katılma şansım oldu. 2 Ocak 2025’te gerçekleşen bu toplantıda, Suriyelilerin dönüş süreci detaylı bir şekilde ele alındı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın liderlik ettiği toplantıya, 70’ten fazla sivil toplum kuruluşu temsilcisi, çeşitli illerimizin sanayi ve ticaret odası başkanları ile bakan yardımcıları katıldı. Bakan, devletin bu konuda aldığı kararları, Cumhurbaşkanımızın meseleye dair hassasiyetini ve yapılması planlanan çalışmaları tüm açıklığıyla paylaştı.

Toplantıda, Suriyeli temsilciler kendi ülkelerindeki mevcut durumu ve dönüşün önündeki zorlukları anlattılar. Özellikle kış şartlarının dönüşleri yavaşlattığını vurguladılar. Taşınma sürecindeki lojistik sıkıntılar ve nakliye maliyetleri, toplantının ana gündem maddelerinden biriydi. Ayrıca, İstanbul, Gaziantep, Hatay, Kilis, Şanlıurfa ve Mersin ticaret odalarının başkanları, Avrupa’nın göç politikalarından örnekler sunarak, Türkiye’nin bu süreçte daha etkin adımlar atması gerektiğini belirttiler.

Altı saat süren toplantıda, belediyelerin taşınma sürecine daha fazla katkı sağlaması gerektiği de ifade edildi. Türkiye’de doğan Suriyeli çocukların Arapça bilmemelerinin gelecekte zorluklara yol açacağı kaygısı dile getirilirken, bu meselenin uluslararası platformlarda daha sık gündeme getirilmesi gerektiği de vurgulandı. Bu süreç, bireysel bir meseleden çok daha fazlasıydı; toplumsal, ekonomik ve uluslararası boyutları olan bir insanlık sınavıydı.

Suriyelilerin dönüş yolculuğu, yalnızca onların hikâyesi değil, aynı zamanda bizim de hikâyemizdir. Onların memleketlerine olan özlemlerini gerçekleştirebilmeleri için bireysel ve kurumsal düzeyde dayanışmayı sürdürmeliyiz. Bu süreçte ortak akıl, vicdan ve insanlık onuru ile hareket etmek hem onların hem de bizim geleceğimiz için bir zorunluluktur.

Unutmayalım ki, her geri dönüş, sadece bir yolculuk değil, aynı zamanda yeni bir başlangıçtır. Bu hikâyeyi onurlu bir şekilde yazmak, hepimizin sorumluluğudur.