Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Kasım 2020

Bir Vatan Kurtarmanın Kutsallığı

Can Azerbaycan’ın kendi toprakları olan Dağlık Karabağ’ı ele geçirip zafer kazanması büyük bir sevince dönüşürken, bu destanın aynı zamanda edebiyata ve sanata yansıması da bekleniyor.

Hepimiz bugünlerde büyük bir zaferin coşkusunu ve sevincini yaşıyoruz. Dünyanın gözü önünde yaşanan bu savaş, Dağlık Karabağ’da verildi ve can Azerbaycan, 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarına sahip çıktı. Bir mağduriyet sona ererken, azgın, saldırgan, haydut devlet büyük tokat yedi.

Büyük zaferler ve destanlar mutlaka edebiyata ve genel olarak sanata aksetmelidir. Şiire, romana, tiyatroya, sinemaya yansımayan bir zafer zamanla unutulur gider. Dolayısıyla geçmişte Hocalı’da yaşanan katliamlar için nasıl ağıtlar yakılmış, mersiyeler yazılmışsa bu zafer için de Azerbaycan Türk’ü şair ve yazarların mutlaka kalemlerine sarılıp zaferi taçlandırması gerekiyor. Bu galibiyet, meydanlarda gösterilen sevinç gösterilerinin hemen ardından şiirlere, türkülere, romanlara, beyaz perdeye ve tiyatro sahnelerine taşınmalıdır.

Bir vatan kaybettiler

Bugünlerde çok değerli bir kitap okuyorum. Bilge Ercilasun’un büyük emekler sonucunda kaleme aldığı Bir Vatan Kaybettiler başlıklı eserini… Balkanların Fethini ve kaybını ele alan Türk romanları üzerinde ciddi bir inceleme… Yazar önsözde şöyle diyor: “Rumeli vatanı, Türk’ün anavatanının önemli bir parçasıydı. İhtişamlı tarihiyle, zengin ve verimli coğrafyasıyla, Türk sanatında işlenmiş ve sanat değeri yüksek eserlerin oluşmasını sağlamış bir vatana toprağıydı. Bu tarih ve coğrafya etrafında zengin bir Türk müziğinin ve edebiyatının oluştuğunu görmekteyiz. Rumeli’nin kaybı, pek çok felaketi de beraberinde getirdi. Bitmeyen savaşlar, devletin yıkılışı, göçler, Mübadele… Ve nesiller boyu çekilen hasret ve gurbet acıları, yoksulluklar…”

Kitapta 136 roman incelenmiş

Yazar, Rumeli maceramızın romanımıza yansımasını yetkin bir şekilde ele alıyor. Bölgede 1300’lerden başlayan bu serüvenin 2000’li yıllara kadar sürdüğü ifade ediliyor. Beş bölümden meydana gelen eserin ilk kısmında Osmanlı Devleti’nin yükseliş dönemindeki olayları ve savaşları anlatan romanlar yer alıyor. Hemen akabinde ‘Çöküş ve Çözülüş Devri’ adı altında toplanan romanlar. Bu bölüm, 1800-1918 dönemini kapsıyor. Daha sonra “Mütareke ve Millî Mücadele Devri”, “Lozan’dan Sonra” bölümleri dikkat çekiyor. Dile kolay bu kitapta tam 136 roman incelenmiş. Hacimli eserin başında “Türkiye Tarihine Bir Bakış” var. Kanaatimce bugüne kadar romanımızda Balkanlar hakkında yapılmış en geniş araştırma.

Rumeli toprakları

Meşhur yazarların Rumeli topraklarına dair kaleme aldıkları romanların başlıcalarını sayalım: Mev’ud Hüküm, Ateşten Gömlek (Halide Edib Adıvar), Akşam Güneşi (Reşat Nuri Güntekin), Hüküm Gecesi (Yakup Kadri Karaosmanoğlu), Osmanoflar (Kenan Hulusi Koray), Ciğerdelen (Safiye Erol), Murtaza (Orhan Kemal), Azap Toprakları (Emine Işınsu), Sahnenin Dışındakiler (Ahmet Hamdi Tanpınar), Mesih Paşa İmamı (Sâmiha Ayverdi), Balkan Acısı (Yılmaz Gürbüz), Viran Dağlar (Necati Cumalı), Deli Kurt (Nihal Atsız), Makedonya Gamzesi (Üstün İnanç).

Tarih adına değerli bir eser

Kitapta romanların yanı sıra Balkanlar’dan bahseden hatıra, seyahat, mektup ve röportajlar üzerinde de duruluyor. Rumeli’nin fethinden başlayarak elimizden çıkış yıllarına kadar yaşanmış olan sevinçlerden ve hicranlardan söz eden bütün romanları ve diğer kitapları toplu olarak bir eserde bulmak büyük önem arz ediyor. Akademik bir ciddiyet ve hassasiyetle hazırlanan Ötüken Neşriyat imzalı eser, akıcı bir üslûp ve sürükleyici bir dile sahip. Dünkü vatan coğrafyamızın önemini daha iyi kavramak ve elden çıktıktan sonra yaşanan derin acıları hissedebilmek için bu eserin okunması gerekiyor. Tablolar, bibliyografya, indeks ile tamamlanan eser, roman tarihimiz adına değerli bir kazanç. Aynı zamanda bizim Balkanlardaki tarihimiz ve acıklı hikâyemiz… Keşke sinemacılarımız, bu birikimden daha çok faydalansa ve beyazperdeye aktarılması gereken filmlerin konusunu bu eserdeki romanlardan seçse.

Amanvermez Avni

Polisiye edebiyata toplumda ilgi doğarken bu alanda yeni yazarlar yetişiyor; bazı yayıncılarımız ise eskileri arayıp buluyor ve unutulmuş müellifleri günümüze kazandırıyorlar. Bu sahada önemli bir hizmeti, Beyan Yayınları gerçekleştirdi. Türkler’in Sherlock Holmes’i olarak kabul edilen Amanvermez Avni’nin on kitabını birden meraklı okuyuculara ulaştırdı. Ebu’s-Süreyya Sami’nin kaleme aldığı kitapları hazırlayan Yaşar Güçlü. Yayınevi çok güzel bir hizmeti de gerçekleştiriyor bu kitaplarda. Eserlerin ilk basılmış hâlini Osmanlı Türkçesi harfleriyle verirken öbür sayfada da Latinize edilmiş şeklini okura sunuyor. Böylece eski/mez kitapları orijinalinden okumak isteyenlere bir imkân tanınıyor. Eski yazısını pekiştirmek ve geliştirmek isteyenler için iyi bir fırsat. Yaşar Güçlü, önsözde kitapların hazırlanış şekli, takip edilen metot ve yazar hakkında bilgi veriyor. Kitap isimleri şöyle: Yanmış Adam, Kamelya’nın Ölümü, Kanatlı Araba, Kara Katil, Kör Ebe, Mavi Göz, Sessiz Tabanca, Boyacı, Ölü, İskeletler Arasında. Polisiye meraklılarına Amanvermez Avni serisini tavsiye ediyorum. Yönetmenlerimiz, sinema diline yakın olan, bilhassa dizi yapılmaya müsait olan kitaplardan inanıyorum ki faydalanmak isteyeceklerdir.

Folklor ve Sinema

Ahmet Özgür Güvenç, edebiyat, tiyatro ve sinema alanında çalışmaları bulunan bir akademisyen. Folklor ve Sinema, yazarın folklora ve sinemaya derinlikli ve incelikli bakışını gösteriyor. Ahmet Özgür Güvenç, bize halkbilimi açısından filmlere nasıl bakılabileceğini anlatıyor. Folklor ile çağımızın sanatı kabul edilen sinema arasındaki münasebetleri uzmanından görmek, okumak ve anlamak isteyenler, bu kitaba yönelmeli. Kültür dünyamıza önemli bir katkı olduğunu düşündüğüm eseri, bilhassa sinemacı dostlara öneriyorum. (Ötüken)

Ali Ayçil’in denemeleri

Ali Ayçil, Usta Konuşmak İstiyor isimli yeni deneme kitabında bizi kâh şehirde, kâh kırlarda dolaştırıyor. Baktığımız ama göremediğimiz dolaştığımız ama fark edemediğimiz, duyduğumuz ancak hissedemediğimiz inceliklerden bizi haberdar ediyor. Bizi hem dikkate, hem de rikkate çağırıyor. Edebî tadı yüksek denemelerde aynı zamanda düşündüren ve çoğu zaman da hüzünlendiren yönler var. “Denizlerde boğulan göçmen çocuklara” adadığı “Leylekler Çocukları Yıldızlara Alıştırıp Öyle Gelecek”, vicdanları kanatan sorgulayıcı bir metin. Hasbi ve samimi deneme severler, Ayçil’in kitabını okumalı. (Dergâh)

Hatırlayışlar

Elazığ’da yıllardan beri Bizim Külliye dergisini hazırlayan Nazım Payam kıymetli kitaplarıyla dostlarını sevindiriyor. Hatırlatmak Uzatıyor Ömrü, şiirle kolkola girdiği ve okuruna nazım-nesir ziyafetini cömertçe çektiği bir deneme kitabı. (Ötüken). Payam, edebiyatımızın seçkin şairlerini mihmandar kılarak onların yolculuğuna eşlik ediyor. Şiirlerini kendisine yoldaş, mısralarını nefes ediyor. Şiirin esasında bizim dünyamızda ne kadar değerli yer işgal ettiğini kitabı okuyunca daha iyi anlıyoruz. Süzülmüş dil, sürükleyici üslûp ve değerlerin seslendirildiği mana ve hikmet kitabı. Deneme hak ettiği yeri buluyor.

Hikâyeler Romanlar

Adnan İslamoğlulları’nın Kuyu (Ötüken) ve Osman Kibar’ın Ürkünç Fırça Darbesi (Aksa) adlı romanları bize iki aydının geniş bakış açılarını ve toplumda yaşanan temel meselelere yaklaşımlarını gösteriyor. İslamoğulları 12 Eylül öncesi Türkiye’de yaşanan olayları eksen aldığı romanda, şehadete yürümüş vatanperver aydınları ve gençleri rahmetle ve şükranla selamlıyor. Kibar ise romanında anlaşılmamış ünsüz bir ressamın ilginç hikâyesini anlatıyor. Recep Kayalı Kamburuma Üç Sebep kitabındaki (Bilge Kültür Sanat) sekiz hikâyesinde, ele alınmamış tenha konulara uzanıyor, iç sızılarımızı dile getiriyor. Hikâyede bizi ümitvar kılan bir kalem Kayalı. Ümidim odur ki yarına kalacak ve hikâyemizi kanatlandıracaktır. Hızırname İsmail Orhan Sönmez’in deneme kitabı. (Ötüken). Dergâh’tan çıkan diğer hikâye kitapları şöyle: Bitemeyen: (Aysun Elidokuzoğlu), Mısır Tarlasında Bir Eksik (Şenler Yıldız).

Tercümede Büyük Titizlik

Batıdan ve Doğu’dan neşrettiği tercüme kitaplarıyla öne çıkan Dergâh, önemli isimlerin kitaplarını titiz mütercimlere hazırlatıyor. Yayınevinden son olarak şu tercüme kitaplar çıktı: Bedenin Kaldırılması Üzerine Deneme: Jean-Luc Nancy (Murat Erşen), Atilla’nın Atını Çalan Çocuk: Ivân Repila (Öznur Karakaş), Görgü Tanığı: Ernst Welss (Sibel Arslan Yeşilay), Karbon Demokrasi: Tımothy Mıtchell (Fırat Berksun), Durkheım ve Modern Eğitim: Geoffrey Walford-W.S.F.Pickering (Özlem Sakin-Burak Aydın), Parmenıdes ve Sokrates Öncesi Felsefe: John Palmer (Eser Yavuz), Yunan Diyarında Kurban Mutfağı: Marcel Detienne Jean-Pierre Vernant (Özgüç Orhan)