Bir "Vanminıt" da Güney Afrika ile Uluslararası Adalet Divanından
Soykırım Suçunun
Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi
BM Genel Kurulunun
9 Aralık 1948 tarihli ve 260 A (III) sayılı Kararıyla kabul edilmiştir. Yürürlüğe
giriş: 12 Ocak 1951…
Bazı maddeleri:
“Soykırım oluşturan eylemler
Bu Sözleşme
bakımından, ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen
ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden her hangi biri,
soykırım suçunu oluşturur.
a) Gruba mensup olanların öldürülmesi;
b) Grubun
mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi;
c) Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını
ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek;
d) Grup içinde
doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak;
e) Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba
nakletmek;
Cezalandırılacak eylemler
Aşağıdaki eylemler
cezalandırılır:
a) Soykırımda bulunmak;
b) Soykırımda
bulunulması için işbirliği yapmak;
c) Soykırımda bulunulmasını doğrudan ve aleni surette
kışkırtmak;
d) Soykırımda
bulunmaya teşebbüs etmek;
e) Soykırıma iştirak etmek;
15. Maddeye göre
“Sözleşmeye Taraf Devletlerin sayısı on
altının altına düşerse, Sözleşme bu çıkma bildirimlerinden en sonuncusunun
yürürlük kazandığı tarihten itibaren yürürlükten
kalkar.”
17 yargıçtan
müteşekkil bir mahkeme…
Güney Afrika’nın
29 Aralık 2023’te İsrail aleyhine açtığı soykırım davası, 11-12 Ocak 2024’te
Lahey Uluslararası Adalet Divanında görüşüldü.
Divan, 26 Ocak’ta İsrail’in Gazze’de soykırıma varan
azgınlığını durdurabilmek için 15’e 2 oyla“ihtiyati tedbir” kararı verdi.
Karşı oy, İsrail ve Uganda’dan…
Asında ateşkes kararı da verilseydi ihtiyati tedbir kararının uygulanması
çok daha güçlü olabilecekti.
Soykırımcı İsrail’in UAD’yi anti semitist olmakla
itham etmesi,
Siyonist yapının pervasızlığının da bir göstergesidir.
Siyonist olma
yarışına girenler de bu kararın kapsamındadır:
ABD Başkanı, İngiltere ve Almanya Başbakanı bunlardan
bazılarıdır.
Gazze’de 30 bin
insan katledildi, bunların yarısından fazlası çocuk ve kadın… Bu durum bile
başlı başına soykırımın delilidir.
Binlerce bina yerle bir edildi. Tüm Gazze aç ve susuz
bırakılmakta, milyonlarca mülteci sığınacak güvenli yer arayışında. Ancak
hiçbir yer güvenli değil. BM binaları, hastaneler, mabetler bombalanmakta…
İsrail, yaptığı
melanetin meşru müdafaa olduğunu inandırmaya çalışıyor.
İsrail’den “Sesinizi çıkarmayın, oturun oturduğunuz
yerde” zılgıtını yiyen “şanlı Arap”
ülkeleri ve FKÖ görmedim, duymadım,
bilmiyorum modunda.
Riyad’da “Türklük” propagandası yapma, darbe şartları oluşturma girişiminde
bulunan kulüp başkanları ve tescilli
provokatörler, siyonist-emperyalizmin koçbaşları, yeni Gezi kalkışmaları için terör
örgütleriyle işbirliği telaşındalar.
Böylece soykırımcı İsrail’i perdelemeye çalışıyorlar.
Güney Afrika,
insanlığın vicdanıdır. Irkçılığın, her türlü ayrımcılığın acısını yaşamış bir
ülke olarak İsrail’i en iyi teşhis eden ülkedir.
İnsanlık, bu
kahraman duruşa minnettardır.
Uluslararası Adalet Divanı, 26 Ocak’ta:
Divanın, bölgede ortaya çıkan insanlık trajedisinin boyutunun
son derece farkında olduğunu, can
kayıpları ve insanların acılarından derin kaygı duyduğunu,
Güney Afrika'nın İsrail aleyhine ileri sürdüğü iddiaları
"makul seviyede" ispatladığını,
Gazze'deki felaket boyutundaki insani durumun, tedbir
kararını gerektirecek düzeyde "acil
tehlike" teşkil ettiğini, İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her
türlü eylemden kaçınması ve soykırımı
önlemek için tüm tedbirleri almasına karar verdiğini açıkladı.
İsrail’i zapturapt
altına alacak, UAD kararını uygulayacak bir kurum, kuruluş güç var mı?
Davanın esastan görüşmeleri ne zaman başlayacak?
Duruşmalarda “soykırımın
azmettiricileri” de suç ortaklığından yargılanacaklar mı?
Sonuç ne olursa olsun kesin olan bir şey var: Siyonazizm
yargılanıyor.
Failler de Uluslararası Ceza Mahkemesinde hesap verecekler.
Zillet, zalime meftundur.