Bir uyanın yahu!
Vaktinde abid mi abid, salih mi salih bir kulun yaşadığı memlekete şiddetli rüzgar ve fırtına ile birlikte o güne kadar görülmemiş bir yağmur yağmaya başlar. Yağmur öyle şiddetliymiş ki kısa süre içinde seller akmış.
Yağmur bardaktan boşalırcasına yağarken o mıntıkada bulunan köylüler abidin yanına varıp,"efendim yağmur suları köyün alçak kısımlarını basmış, gittikçe yükseliyor, millet dama çıkmış siz de çıkınız" demişler.
u00c2bid telaşsız, "Rabbimize bağlıyız, bizi O kurtarır" demiş.
Bir süre sonra yağmur evlerin çatısına doğru yükselince köylüler kayıklarla abide gidip "efendim durum gittikçe kötüleşiyor, bu belde tamamen sular altında kalacak ve dolayısıyla köye yakın olan yüksek dağa sığınmamız gerek, siz de kayığa binin" demişler. u00c2bid ise aldırmadan "Rabbim yardımını gönderip beni kurtarır" demiş.
Derken yağmur suları çatıları aşacak seviyeye varmış. Helikopter gelir, gırtlağına kadar sular içindeki abide merdiven uzatıp"sular dağlara doğru yükseldi, helikoptere binmezseniz sular altında kalacaksınız" diyerek helikoptere binmesi için yalvarmışlar.
u00c2bid Nuh da demiyor Peygamber de. Tabi, helikoptere binmeyen abid kul suda boğulmuş.
Melek abid kulun ruhunu alıp alem-i ervaha götürürken abid kul, "Allah salihlere, abidlere yardım edeceğini söylüyor, ama biz az önce yağmaya başlayan yağmur suyunda boğulduk, acep bunun hikmeti ne ola?" demiş.
Melek, "Allah bugüne kadar görmediğiniz o şimşekleri, o yağmuru, fırtınayı gönderdi tınmadın. Allah gökten nehir gibi yağmur gönderdi aldırış etmedin. Allah kapına kaç kere köylüleri gönderdi dinlemedin, Rabbin kapına sular doldurdu anlamadın, Rabbin yardım etti kayık geldi binmedin, en son Rabbin yardım için helikopter gönderdi inat ettin binmedin. Başka ne yapmasını bekliyordun ki? Rabbin sana her türlü yardımını gönderdi de sen bir türlü anlamak istemedin. Son olarak da beni gönderdi, artık kusuru kendinde ara" diye cevap vermiş.
Xxx
Yukarıdaki hikayede de anlattığım gibi hakikati görmeniz için ben de üzerime düşeni fazlasıyla yaptım. Allah şahittir ki size karşı bütün sorumluluğumu yerine getirdim. Zerre kadar eksiklik bırakmadım. Yakın gelecekte bana, "gerçeği görmemiz için bize neden yardım etmedin" demeyesiniz diye her şeyi anlattım, bu yüzden mahkemelere düştüm hem de defalarca.
Fetullah Gülen'in zaten bilinen CIA ile bağlantısı çıktı, biz de yazdıktınmadınız.
İslamla çelişen dostluklarındakipervasızlığı ve sınırsızlığını yazdık "bir bildiği var" deyip hayra yordunuz.
MASON'luğuna dair belgelerçıktı, biz de bunu dikkate alırsınız diye yazdık aldırış etmediniz. Her zerzevat için mahkemeye koşanların MASON iddialarıyla ilgili kılını kıpırdatmadığını hiçbir şeye yormadınız.
Fetullah Gülen'in Peygamber sav, Cibril'i Emin as, Kur'an'ı Mubin için söylediklerini-ki bunları bir İslam düşmanı dahi söyleyemezdi- size gösterdik, bakmadınız bile. Ağabeyleriniz her şeyi bilmişler ve size her şeyi anlatmışlardı.
Erdoğan düşmanlığı yüzünden yalanlarla ülkesini "savaş suçu işlemiş" diyeBatı'ya jurnallediğini yazdık oralı olmadınız.
Casuslara taş çıkaran yöntemlerle ülkesinin en mahrem bilgilerini ele geçirdiniz. Bu bilgilerin karşılığında Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın kellesini istemek üzere Batı ile masaya oturduklarında bunun ihanet olduğunu yazdık inanmadınız.
Binlerce insanı kendilerinden olmadığı için mağdur ettiler, üzüleceğinize bu haksızlığı ibadet bellediniz.
1967 yılında dönemin MİT Müsteşarı ile Vehbi Koç'un evinde ne işi olduğunu sorduğumu ve cevap alamadığımı yazdım, sebebini merak bile etmediniz. Yani;
Yalanlarını, hilelerini defalarca yazdım. Bunu neden yaptıklarını en az 20 yazıda belirttim. Kimlerle iş tuttuklarını, eski Türkiyecilerle, eski Maocularla ittifak etmelerinin nedenini yazdım. Şimdi de dostane, babacan ve Müslümanlığımın gereği olarak son uyarımı yapıyorum. Yıllar sonra evlatlarınızın yüzüne bakacak temiz bir yüzden mahrum kaldığınızda bana "bunları biliyordunuz neden bizi uyarmadınız" demeyesiniz diye son kez üzerime düşeni yapmak için bu yazıyı kaleme aldım.
Örgüte bağlı kalmanız için "şu kadar zaman sonra bu olacak, 2 ay sonra şöyle olacak, 5 ay sonra kaçacak..." diyerek sizi oyalayanların, kandıranların bundan sonraki kehaneti de öncekiler gibi olacak.
Sadece şunu düşünün:
Son bir buçuk yıldır söylediği hiçbir şey doğru çıktı mı Fetullah Gülen'in?
Kocaman bir hayır. O ZAMAN BİR UYANIN YA HU!
Toplum nezdinde hiçbir itibarı kalmamış, sözleştiği dış güçleri de hayal kırıklığına uğratan ve casuslukla ünlenen bu örgütün içinde kalırsanız siz gönlümüzde mahku00fbm olacaksınız.
Siz, ey tanıdık, dost ve yakınlarım;
Allah'a iftira eden, sizi ve ülkeyi ateşe atmayı düşünenlere mi inanacaksınız, yoksa ömründe sizi hiç yanıltmayan, kiminizi canından çok seven ve 2 yıldır her söylediği tek tek çıkan bana mı?
Artık siz bilirsiniz.
ahmetay_
