Bir Üniversite Hikayesi: Maaşsız Çalışmadan Nobel'e
Önceki yazımda Yahudilerin “Önce Devlet mi Üniversite mi Kurdu” meselesini değerlendirmiştim. Bu yazıyı okumadan önceki yazıyı okumalarını öneririm. Bu yazılardaki asıl amacım üniversitenin önemine dikkat çekmektir.
Toplumumuz/devletimiz
-belki de Doğu- üniversite meselesini tam anlamadı.
Osmanlı
Devletinden T.C. Devletine geçişte bir üniversitenin (Darül Fünun) kurulma
cabaları çokta başarılı olmamıştır. Bu konuyu “Üniversite: Bir Üniversitenin Kuruluş
Sancıları” ve “Endüstri 4.0'a Doğru Bilim Eğitim ve Yükselme” başlıklı
kitaplarımda inceledim. İlgi duyanlara bu kitapları okumalarını öneririm.
İsrail
Teknoloji Enstitüsü (Technion)/üniversitesi 1924'te İsrail'in en
önemli liman kenti Hayfa'da kuruldu.
İsrail Devleti’nin 14 Mayıs 1948'de kurulduğu dikkate alındığında Technion,
İsrail’in kurulmasından yıllar önce kurulduğu (çalışmalara başladığı)
anlaşılmaktadır. Üniversite, İsrail'in en eski üniversitesi unvanını
taşımaktadır.
İsrail’in
bölgedeki şiddete yönelik faaliyetleri elbette eleştirilmelidir. Ancak Yahudi
Dini mensuplarının üniversite konusundaki yaklaşımları da önemlidir. Technion
hikayesi, bir millet/devlet oluşturma yolunun ortasında kalmış, imkânsız
sonuçlar bekleyen gruplar için bir örnektir. Devletin doğmasından uzun yıllar
önce, Technion, İsrail Devleti’nin temelini kurdu. Ülkenin bir Bilim ve
Teknoloji sahası olmasının temeli Technion vizyonuna dayanır.”
Gelecek
inşası
İlk olarak üniversitesinin
kurulması ve üniversitenin ilk amacının teknoloji eğitimi olmasını öncelik
olarak gören bir topluluk kuruldu. Gençlerin teknik, tarımsal ve benzeri
mesleklerde eğitmesi amaçlanmaktaydı. Mezunlar, Yahudi sanayisinin temelini
oluşturacaktı.
Birçok bilim
ve siyaset adamı bu üniversitenin gelişimi için çapa sarf etti. Bunlardan
biride Albert Einstein’dır. Einstein, Amerika
Technion Topluluğu yemeğinde, “Filistin’in gelişmesi, Yahudiler için çok büyük
öneme sahip” açıklamasında bulundu. 1923’te Einstein Technion’u ziyaret etti.
Einstein, Almanya’ya dönüp ilk Techion topluluğunu kurmak ve başkanı olmak
istedi. Einstein sonra Filistin’de yüksek eğitim için bağış bulmaya gitti, bu
konuya kendi deyimiyle “kalbini koydu”
Devleti
kurulmadan önce, Technion, çok önemli olan savunma ve tarım konularının çözüme
ulaştırıldığı merkez konumundaydı.
Maaşsız
çalışma
Uluslararası
öğrenci kabulü bizim gibi ülkelerde sıklıkla farklı maksatlar aranmıştır.
Enstitü,1930’larda, Polonya, Almanya ve Avusturya’dan birçok sayıda öğrenci ve
önemli akademik kişileri çekti. Bu kişilerin Nazi rejiminden kaçıyorlardı. 1960’larda,
Technion, Afrika ve Asya gibi gelişmekte olan ülkelerden yüzlerce öğrenciye
kapılarını açtı.
Büyük
Ekonomik Buhran sonrası (1930’larda) parasal sıkıntılar içinde, Technion öğretim
kadrosu bir oylama ile geçici olarak maaşsız çalışma kararı aldı. Bu ve benzeri
yardımlarla kurum hayatta kalabilecekti.
İnsanın,
ücret almadan derse girmekten imtina eden eğitimcileri duyunca ve “kalbini koyan”
dâhileri olmayan toplumlar için içi parçalanıyor. Buna Sormadan edemiyor: Kim
vatansever?
Nobel
Yirminci
yüzyılın başında ortaya konan üniversite düşüncesi yirmi birinci yüzyılın
başında önemli başarılarla kendini ispatladı. 1980’lerde Technion’daki
araştırmalar ve yüksek sayıdaki mezunları, İsrail’deki yüksek teknoloji
endüstrisinin gelişmesini sağladı İsrail Yüksek-Teknoloji endüstrisinin
sahipleri ve yöneticilerinin %70'ten fazla Technion mezunudur. -Technion, bir
öğrenci programıyla, kendi uydusunu tasarlayan, yapan ve gönderen beş üniversiteden
biridir (1995). 2004 ve 2011’te, 3 Nobel Ödülü aldılar.
Bir
başka yazıda da bizde üniversitenin kuruluş hikayesini inceleyelim.
Son
söz Bir
ulusun başarısı uzun soluklu amaçlarının varlığı ve bu uğurda ter dökmesine
bağlıdır.