Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Ocak 2020

Bir Soru, Çok Cevap

Tam bir işe başlayacağım anda, bir tembellik başlıyor ki sormayın gitsin. O iş için ileri geri mazeretler ve hikâyeler uydurmaya başlıyorum hemen. Sonra da inanmaya ve inandırmaya başlıyorum. Sanırsınız ki çocukların akşam uykusu öncesi masalcı dedeleri benim.

O işi yapacakken öyle özelliklerim daha var ki hepsi birer birer ortaya çıkar. Beni bırakmaz o kötü ve sevimsiz hasletler. Bazen kendime sorarım. Sadece benim başıma mı geliyor?

Yapılacak bir iş ortaya çıkınca önce suratımı ekşitir, gevşek ve isteksiz davranırım. Kaybolur tüm sevimliliğim. Sonra işin ucundan tutmaya başlayınca tembellik yaparım. Mış gibi yapar dururum. Hele yapılacak iş, hayırlı ve bereketli bir işse bendeniz zıvanadan çıkıp, uf olup giderim.

Hep soru, hep sorun… Dertler bitmiyor ki… Niçin böyleyim acaba?

Neredeyse yemedim, içmedim ve de az istirahat ettim. Konuyu aradım, taradım. Tefekkür ettim. Tam sonuca varmakta iken yine tembellik ettim. Beceremedim. Tam o atalet anında aklıma geldi. Niye ben yoruluyorum ki? Benden önce zaten yorulmuştur. Bu soruyu hemen hocama sorayım dedim. Artık bir dert için bir soru sorup, çok cevap almaya hazırdım.

Yıldızlı bir aferin ile güzel konu bulmuşsun tebessümünü konduruverdi yüzüne. Sonra da başladı anlatmaya.

Senin bu anlattığın şeyin sebebine, sağlayıcısına biz Müslümanlar, NEFS diyoruz. Tam karşılamasa da Batılılar, EGO diyorlar. Nefsin baskın dört özelliği vardır. Bunlar, insanların ortak özelliğidir. Tüm hasletler, o adam edilecek nefsin başının altından çıkar. O yok mu, o?!.. Övülecek cinsten değil dövülecek cinstendir.

Nefsin; hayırlı işlerde devamlılığı, sürekliliği yoktur. Bir işe başlar, teşehhüt miktarı devam eder, sonra bıkar ve bırakır. Nefs, Ramazan ayında Teravih Namazına kısa mesafe koşucu gibi başlar, ortalarda kaçar gider. Bir gün saz, ertesi gün canı sıkılıp ebru kursuna gider. Tembeldir ve sonunda hepsini bırakır. Hayırlı olan her işin en önemli özelliği sürekliliktir. Ancak süreklilik olursa iyi sonuç alınır, başarılı olunur. Nefs, tembelliği çok sever ve süreklilikten nefret eder.

İstikrarı da sevmez nefs. Yapılacak işlerin, belli bir düzende devam ettirilmesi gerekir. Bu çalışmalar, tekrar ister. Bir öyle bir böyle yaparak, bir gün iki dakika diğer gün üç saat çalışarak, istikrarı yok ettirir. Öyle iki üç sene çalışmakla ne profesör olabilirsin ne de din âlimi? Bir ömür lazımdır bunun için. İlim, irfan, tecrübe ve ustalık ancak düzenli ve istikrarlı bir çalışmanın neticesi olabilir.

Nefs, bir de gayreti sevmez. Kutsalın için çalışmayı, çalışma azmini asla sevdirtmez. Niyet edersin namaza, kılacağın dört rekâtı sana zehir eder. Dünyanın bütün meselelerini düşünmeye başlarsın. Oysaki dünya, namaz kılmadığın anda aklına bile gelmez. Boş işleri, lakırdıyı çokça sever nefs. Gırgırı, şamatayı pür dikkat dinler. O anda aklına, nedense başka da hiçbir şey gelmez. Suyu yokuş aşağı az bir zahmetle indirmek çok basit ve kolaydır. Oysa yokuş yukarı akıtmak sürekli gayret gerektirir.

Nefsin en büyük özelliği ise kaçmaktır. Sadece sorunlardan değil, zor olan her şeyden kaçar. Heva ve hevesine uyar, hayırlı ve iyi olan her şeyden kaçar. Yola çıkan nefs, yoldaki iyi olan her şeyden kaçar ve her seferinde bir yapıyı yıkar. Oruca niyet ettiğinde, abdestim bozuldu yalanını söyler, gene kaçar. Devamlılığı, istikrarı ve gayreti bozmak için kaçar. Kaçma sebeplerini daima çok kolay oluşturur.

Bu anlattığım özellikler, nefsin ortak özellikleridir ve de doğuştan gelir. İhtiyarlık ve ölüm hariç her derdin çözümü vardır. Derdin neyse önce onun emarelerini bulup, sonra da doğru teşhis koymak gerekir. Tedavi de bulduklarından başlar.

Sence de öyle değil mi?