Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.29
Gram Altın
2919.55
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Temmuz 2021

Bir Sonraki Kurban Bayramına Kadar…Kim Öle, Kim Kala?

Geçen yıl aşağı yukarı bu vakitler, içimizde çok tatlı bir heyecan vardı.

Köyümüzdeydik.

Hanımefendi’nin anne ve babasıyla birlikteydik.

Torunumuzun, Kızımızın ve Evlâdımız Enes’in Kurban Bayramı için “el öpmeye” gelmelerini bekliyorduk.

Köy Evi bebek seslerini bekliyordu.

Bebeklerimiz geliyordu.

*

Bu Bayram Köy Evi hüzünlü.

Annemizi göremeyeceğiz.

Enes Evlâdımız da geçen ay vefat etti.

Rabbim her ikisine de rahmet eylesin.

Mekânları Cennet Olsun.

*

Kayınpederimin ve Kızımın kanatları kırık bu Kurban Bayramı’nda.

Babası’nın Mezarı’na “Çiçek Bahçesi” diyen, oralarda kovası, küreğiyle oynayan

iki yaşındaki Torunum yetim.

Bazen “Babam nerede?” diye soruyor.

“Cennet’te” diyoruz.

*

İNŞALLAH.

*

Geçen Bayram elimizi öpenlerden, ellerini öptüklerimizden, bayramlaştıklarımızdan bazıları bu dünyadan göçüp gitti.

Dua ederken, vefat etmiş yakınlarımı “isim isim” saymaya çalışıyorum.

Nice nice yüz geçiyor gözümün önünden.

Hepsine, isim isim dua gönderiyorum.

Her seferinde de, “Unuttuğum var mıdır?” diye tereddüt ediyorum.

Enes Evlâdım vefat edeli bir aydan biraz fazla vakit geçti.

Mezar numarası 505.

Karşıyaka Mezarlığı, 5. Kapı, D-505, Ankara.

O bölümde, rakam 1000’e yaklaştı.

Bir ayda oraya 500 “yeni komşu” geldi.

“Kim kaç yaşında vefat etmiş?” diye tarihlere baktığımda, çoğunlukla 55 -70 yaş aralığını görüyorum.

Hayat ne kadar kısa.

Bir sonraki kurban bayramına kadar, kim öle kim kala?

*

Rahmetli Enes Evlâdım, çok sevdiği Merhume Kayınvalidem vefat ettiğinde hasta yatağındaydı.

Eve getirmiştik moral olsun diye.

Haberi vermek istemedik.

“Gruplardan” görmüş.

“Bana hemen söylemeniz çok daha isabetli olurdu. Dua ederdik, şifası için” dedi.

Rabbim Merhume’ye şifa versin.

Rabbim hepimize şifa versin.

Amin.

*

Merhum Enes Evlâdım, Merhume Kayınvalidemi en son, geçen Kurban Bayramı’ndan bir hafta kadar sonra görmüştü.

Sonra…

Ağır hastalığı ortaya çıktı.

Aylar boyunca hastanede kaldı.

Eve getirdik.

Merhume Kayınvalidemin vefat haberi geldi.

Enes Evlâdımın gözlerinde yaşlar…

“Kimle göz göze gelirsek gelelim, onu son kez görüyor olabileceğimizi düşünerek davranalım, hitap edelim.” dedi.

Rahmetli böyle yapardı.

Her ayrılışta uzun uzun sarılır, helâllik isterdi.

Kırmazdı.

Hanımefendisi, “Beş yıl boyunca, bir kez olsun kötü söz söylemedi. Hep nazik oldu, hep sevgi doluydu. Şikâyeti yoktu ve şükrü çoktu.” diyor.

Annesi ve babası da öyle, her ikisi de “Bizi hiç üzmedi” diyor.

Ne güzel bir eş ve ne güzel bir evlât.

Rabbim Rahmet Eylesin.

Mekânı Cennet Olsun.

*

Tefekkür iklimindeyim.

“Bayram tatilini” fırsat bilen milyonlarca “pandemiden sıkılmış” vatan evlâdının “eğlence beldelerine” akın ettiğine dair haberi görünce.

“İçlerinden bazılarını bir sonraki bayramda göremeyecekleri yakınlarını ziyarete gitseler!” dedim.

Seneye kadar kim öle, kim kala.

“Şimdi, görüntülü arama gibi bir imkân var!” diyorlar.

Büyük kolaylık!..

Bir de…

Mezar başında, cep telefonunu açanları görüyorum.

Dijital Yasin!” diyorlar.

Bu da büyük kolaylıkmış!..

*

Birileri, tatil merkezlerinin hınca hınç dolmasını…

Dost, akraba ziyaretlerinin ise “son bulmasını” istiyor.

Biz, Allah’ın izniyle kendimizi biliriz.

Allah nasip ederse, köyümüze gider, orada, eşini kaybetmiş, boynu bükülmüş halde bizi bekleyen Kıymetli Kayınpederimizi ziyaret eder, sevindiririz.

Orada, Merhum Enes Evlâdımızın Hanımefendisi Kızımız ile birlikte diktiği bir başka bebeğimiz, çam fidanımız var.

Yeni çekilmiş fotoğrafını gönderdiler, epeyce büyümüş.

Onu da çok özledik.

O güzelim çam yavrusunu seneye görebilecek miyim, ne belli.

Fırsat varken, niçin gidip sevmemeli?