Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Şubat 2022

Bir şehrin kültür fotoğrafı

Bir şehrin kültür fotoğrafıdır o şehirdeki sanat üstatları, sanatseverler…

‘’Bir ülke, bir şehir, bir mahalle, hatta bir apartman onlarca doktor, mühendis, öğretmen hâkim, hemşire çıkarabilir.

Öğretmen olarak en büyük çabam bunlardan kaç tanesi şiir öykü yazabilir, resim yapabilir, sesiyle huzur katar ruhlara idi... Duvara asılacak bir tablo hazırlayan kaç öğrencim olur bu mesleklerden...

Hamura şekil veren boyalarla rengarenk dünyalara akan çevresine renk veren kaç öğrenci! kaç öğrenci! dedim hep.

Sesim testler arasında sıkıştı /sıkıldı çoğu zaman ama! ben bu şekilde öğretmen olmayı sevmedim.

Şiirle topluma ses veren, bunalmış bedenlere sesiyle güç veren, sanatın evrensel diliyle çağlara hükmeden gençler...

Arayışım bu oldu hep, sen beni anla çocuk ‘’

Yüreğimdeki bir yangınla başladım bugün ki yazıma. Yıllarca bunun izini sürdüm. Hangi çocukta hangi sanatın izi var diyerek gönlümün keşfet sayfasında dolandım, durdum ince ince baktım gönüllere.

Derdimiz bu olmalı değil miydi? Bir doktorun sazıyla, gitarıyla seslendirdiği türküsünün olması hastaneye bambaşka bir nefes değil midir?

Yazar öğretmenin okuluna kattığı değerler saymakla bitmez. Öğrencilerin, okuma yazmanın ehemmiyetine ilk elden ulaşacakları bir gönle vakıf olmaları ne büyük lütuftur.

Her şehrin yazar öğretmenleri var o şehir denince akla gelen. Çabucak aklıma gelenleri sayayım mesela yaşayanlardan. İstanbul deyince Hüseyin Akın, Süheyla Karaca Hanönü, İshak Aslan, Ercan Ata, Özgür Tüfek. Tokat deyince Mustafa Uçurum, Ali Bal, Samsun deyince Ahmet Sezgin, Kayseri deyince Ali Özkanlı, Konya deyince Duran çetin, Ayşe, Gülşen Ünüvar kardeşler. Eskişehir deyince Mustafa Özçelik, Batman deyince Behçet Gülenay, Adıyaman deyince bir Hamza Çelenk geliyorsa akla, kutsal görev öğretmenliği, bir cevherle süsleyen insanların topluma kattığı güzelliğin göstergesidir bu.

Tüm mesleklerde de, sanatın verdiği parlaklık, ruha kattığı ışıltı topluma ışık ışık yansıyacaktır.

Çorum’da bir Halit Yıldırım vardır o şehrin kültür çehresine yön veren. Van’da Cihat - Ayşe Albayrak kardeşlerim. Öğretmen yüzlerin hemhal olduğu yürekler yüzlerce evladın ellerinden geçiyor olması bu sorumluluğu artırmaktadır elbet.

Bir hat yazısında dünyayı küçülten bir mimarın, çizimlerindeki estetiğe inceliğe şahit olmak ölçülemez bir güzelliktir.

Şantiyeden çıkıp yorgunluğunu bir şövale başında atan bir mühendis tertemiz bir gökyüzü çizerken, sağlam ve yaşanılır binaların planını çok daha farklı yapmaz mı?

İş yerine şairlerden şiirler asan bir avukat, bir iş adamı şiir gibi sevmez mi toplumunu? Sergiler açan, kalem, kâğıt, renklerle arası iyi olan çocuklarla, gençlerle hayallerimiz zirvelere çıkmaz mı?

Renklerin sırrına vakıf olan çocuklar doğa gibi davranır işindeki herkese. Bilir her yüreğin başka başka frekanslarda olduğunu. Her rengin bir zenginlik olduğunu bilir.

Resim yapmalıdır çocuklar, içlerinden ressamlar çıkmalıdır hangi meslek sahibi olurlarsa olsunlar.

Kendi istidatları doğrultusunda elleri sanatla yoğrulmuş çocuklar kendi işlerini yaparken özlerindeki cevherler konuşmalıdır. Burnumuza kadar doluluk içeren dünyada bir nefes, bir iç boşaltma olduğunu da, göz ardı etmemek lazım sanat çeşitlerinin.

Bu mutlu emekler insanın üretim motivasyonunda kutlu bir yolculuk olmasıyla beraber dingin gönüllü insanların varlığını çoğaltır. Toplumu agresif, öfkeli insanları sakin kılabilecek mühim bir vasıtadır. .

Bedenler kılıftı şüphesiz, yollar öze gidişle anlam bulacaktı. Geçimlik herkesin bir mesleği olacaktı elbet. Lakin öze huzur katacak olan çağların estetiklik anlayışı içinde ruhların inceliği, zarafeti idi.

Baktığında sanatı sanatçıyı gören insanoğlu insanlığından taviz vermeden güzelliği imara yol verecektir.

Sanat bir iç dizayndır. Güzele yol bulma aracıdır. Ve görebildikçe insan sanatla, kendisiyle toplumuyla daha barışık olacaktır, vesselam

...