Bir Pilot, Bir İnsan
Bazı meslekler vardır tam olarak bilinmezler. Hani “yaşayan bilir.” derler ya İşte tam da böyle bir şey. Jet Pilotluğu ve Helikopter pilotluğu da bunlardandır.
Yaklaşık 40
sene öncesinde bir ABD silahlı kuvvetleri havacılık dergisinde bir jet
pilotunun 1 saatlik kombine uçuş görevinin karşılığını Bir işçi ve Bir Mühendis
ile mukayese etmişler. O pilotun 1 saatte harcadığı fiziki gücün, bir işçinin
bir günlük çalışması ve mühendisin de bir haftalık zihni yorgunluğu olarak
tarif edilmiş idi.
HELİKOPTER
PİLOTU; Bir uçuş
görevinin zorlukları ancak yaşadıkça anlaşılır. Tüm doğu ve güneydoğu dağları,
Kurtarma operasyonlarında, zor şartlarda, gitmekle gitmemek arasında sıkışmışlığı
yaşanır. Komuta heyeti her ne kadar gitmek için zorlanmasa da o anki psikolojik
ortam, kurtarılacak bir acil hasta, hamile veya yaralının alınması … Vicdani
terazi, burada hep gitmekten yana tartar.
AŞAĞIDAN (alçak
irtifada) UÇMA ve gereği
Helikopter
pilotluğu uçak pilotluğundan farklıdır. Genelde aşağıdan uçmak eğilimindedir
helikopter pilotları. Düşman unsurların muhtemel olduğu sahalarda ve Özellikle de
yükselen bulutlu havalarda bulutların üstünde veya içinde değil, bulutların
altından yeri ve suyu görerek uçmak hedefe daha rahat ve güvenilir uçuş sağlar.
Bulutlu hava
şartlarında uçuş şartları müsaadesi ve inilecek bölgede kalibrasyonu yapılıp
tasdik edilmiş özel yaklaşma cihazlarının varlığı gerekli olduğundan ve
operasyona giderken bir risk olabileceğinden tercih alçaktan görerek uçuştadır.
Gideceğiniz
dağda, bayırda da böyle bir donanım mevcut değildir. Aşağıdan uçmanın da
riskleri vardır. Yüksek gerilim hatları, görünmeyen antenler, sis, pus, yağış,
kuşlar ve dronlar…
UÇUŞ
HAZIRLIĞI
Yola çıkma
gerekliliği gelmişse, mevsim de kış ise pilot önceden muhtemel görevler için
hava durumu dahil günlük ön hazırlıklarını yaparak hazır durumda beklemektedir.
Sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için 1 değil, 2 değil, 5-10 meteoroloji
sitesi analiz edilir. Yine de rota boyunca sağlıklı bir meteoroloji bilgisi
almak zordur... Yol boyu hava durumunu almak için rotadaki ilgili birimlere
veya karayolları bakım istasyonlarına telefon edilir. “Sis var mı? yağış var mı?
Rüzgar var mı?” Gören her unsurdan teyid beklenir.
AĞIR KIŞ
ŞARTLARI
Genelde yaz aylarında pek sorun
çıkmasa da Ülkemiz iklim şartlarında kış sert geçer.
Yükselen dağlar, alçalan vadiler,
nehirler, yaylalar, birbirine girer Anadolu coğrafyasında.
Kışın sis, ilk ve son baharda da pus
eksik olmaz.
Kuzey Ege, Marmara, Karadeniz’de
fırtına, Akdeniz boyunca orajlar(elektrik yüklü yıldırım, şimşek bulutları),
doğuda kar kış kıyamet, bahar aylarında sağında, solunda şimşekler çakar.
Bazen de gökkuşağı yay gibi
karşıdadır. Küçük hortumlardan uzak geçilir, ne olur ne olmaz diye.
Tipi, sis bu coğrafyada yaşamın bir
parçasıdır. Her pilot yaşar o zor anları. Bir yerde yakalanır sise, tipiye; hem
korkuyu tanır, hem de tecrübe ve özgüven kazanır “dağlık arazi” pilotu.
Hiçbir şekilde uçuşa zorlanmasalar da,
Hastaneye yetiştirilecek acil hastalar,
hamileler, mehmetçikler vardır…
Dağda cephanesi, erzağı azalmış,
terhisi gelmiş, izine gidecek askerler yolunu gözler.
Komuta heyetleri
de koordinasyon için havalanır zaman zaman.
TABİAT ADETA
SEYREDER SENİ
Helikopter
pilotlarının bir noktada da mücadele ettiği bizzat kendisidir. Her şey seyreder
O’nu, rüzgâr seyreder, havanın yoğunluğu, türbülanslar, sisler, alçak bulutlar,
yamaçlar, zirveler, karlar, kayalar, yüksek gerilim hatları, ağaçlar, kuşlar
seyreder… Bakalım nasıl geçecek buradan,
nasıl inecek buraya derler adeta. Dağ pilotu, bütün bunların farkındaysa sorun
çıkmaz. Her zor inişten, her zor uçuştan sonra içinden bir oh çeker adeta.
Hazırlanmamış yere inmek, emercensi/acil iniş gibidir, dağlarda uzaktan düz
gibi gördüğün yer yaklaşınca eğimli bir arazidir, göz yanılmıştır. Bazen de
basiret bağlanır önündeki yüksek gerilim teli görünmez olur güneş karşıdan
geliyorsa; Tellere takılmaktan son anda kurtarırsın helikopteri. Bazılarımız
şanslı değildir o kadar.
Çok dolaştık
dağlarda. Kiminin üzerine indim, kiminin yanından geçtim. Kiminde susuzluğumuzu
giderdik. Hele bir de kar yağdığında adeta beyaz gelinlik gibi çok uzaklardan
görünürler, ben buradayım derler.
SEYİRCİSİ
OLMAYAN SPOR
Bir bakıma
spordur uçmak. Fakat seyircisi olmayan. Zirvelere inerken kimse alkışlamaz
seni. Zor bir inişi gerçekleştirdikten sonra sen yaşarsın mutluluğunu, her iniş
seni biraz daha ileri taşır. Her gün biraz daha iyi olduğunu hissedersin. Hatta
öyle kaptırırsın ki kendini, bazen ben buraya nasıl indim der şaşırırsın.
ZOR
UÇUŞLAR
Zor inişler,
zor uçuşlar kalecinin penaltı anındaki endişesi gibidir adeta. Rüzgâr belirsiz,
sis, bulut düşman ateşi belirsiz, yüksek gerilim hatları belirsiz, iniş yerinin
uygunluğu belirsiz, güç sorunu yaşayıp yaşamayacağın belirsiz. (Bu elim kazanın
olduğu arazi 2200 m. yükseklikte, Uludağın tepe noktası bundan sadee
343m. Yukarıda, yani 2543m.
Bir sporcu
deniz seviyesinden bu yüksekliğe geldiğinde performansının epeyce bir kısmını bir-kaç
gün geçinceye kadar kullanamaz. (Yüksek rakımlı bölgelerde oksijen daha azdır
ve birkaç gün içerisinde vücuttaki kan
hemoglobin miktarını buna göre arttırarak kanın vücutta daha iyi depolanmasını
sağlar. Bu da hem fizyolojik gelişimi hem de egzersiz performansını artırarak o
zafiyeti dengeler.)
Helikopter
dahil, uçaklar da yükseğe çıktıkça havanın azalan yoğunluğu nedeniyle
güçlerinde gittikçe azalma olmaktadır ve her uçak için bir yükseklikten sonrada
zaten operasyon yapılamaz.
Zordur o
karar anları. Gitmekle gitmemek arasında araf’ta yaşamak. Bir yerden bir yere
seyrüsefer gerekliliği, ekip değişimi, bir yanda havanın kötü hali, diğer
tarafta bekleyen, operasyon ekibi yaralı hamile veya acil hastalar…
İhtimal de
uygunluk arz ediyorsa hiç gitmemekten iyidir der çıkarsın… Sonra döneceksindir
huzur ve mutlulukla, veya ebediyete intikal edilir ardına bakmadan…
Ama Dünyanın
en zevkli mesleğidir pilotluk. Seyrüseferi muhteşemdir. İnanılmaz manzaralar
sunar rota boyunca. Vatana ve millete hizmetin en ulvi, en yüce mesleğidir aynı
zamanda. Havaya çıkan tüm hava araçları aynı riske sahiptir. Tüm pilotlar da
her uçuşa koşarak giderler. Hiçbir pilotun güven sorunu yoktur bu koca kuş ile.
Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar dilerim. Tüm Türkiye’mizin başı sağ olsun.