Bir pelerin bir ağ bunları örter mi?
İnsaflı olan tüm tarihçi, yazar
ve aydınlar; batının tarihinin ne kadar karanlık ve kan koktuğunu çok iyi
bilir. Tabi insaflı birazcık meraklı olan her insan da bu gerçeği iyi bilir.
Ancak tüm katliam, soykırım, işgal ve talanlar; hem suçlu hemi de güçlü olan
batının emrindeki medyanın gücüyle perdelenmeye devam ediyor. Bir önceki
yazımızda ifade ettiğimiz gibi batılılar, ürettikleri birçok sanal kahramanlar
vasıtasıyla kendilerini hümanist birer merhamet abidesi olarak gösterirken,
işgal ve soykırım uyguladıkları milletleri de terörist ve insanlık düşmanı
olarak lanse ediyorlar.
Ama bu hep böyle gitmeyecektir.
Şöyle veya böyle hakikatler bir gün anlaşılacaktır. Batının kirli şapkası
düşecek, kel görünecektir. Süpermen’in pelerini ve örümcek adamın ağı dahi bu
vahşeti örtemeyecektir. Şimdi batının bu kapkara tarihinden bazı kesitler
paylaşalım. Kaynak, (http://www.turkbilimi.com/vahsi-bati)
“Vahşi Batı ABD’nin Milletler ve Devletlerde Yaptığı Katliamlar, Zulüm
ve Soykırımları
250 yıllık tarihi yüzkarası
olaylarla dolu olan ABD’nin zulüm ve soykırımları saymakla bitmez. Birleşik
Devletler, bağımsızlığını ilan etmeyi başardıktan sonra, topraklarını
genişletmek amacıyla 1830 yılında çıkarılan “Kızılderili Tehcir Yasası” ile
bölgede yaşayan tüm yerlileri kendi topraklarından zulüm ve soykırım yaparak
çıkardılar.
ABD’nin resmi devlet politikası
olan Kızılderili soykırımı, Nazi Almanya’sında Yahudilere karşı uygulanan
soykırımdan çok daha büyük bir soykırımdı. ABD’nin resmi makamları Kızılderili
kellesi başına 5 dolar ödemişti.
ABD’liler, “Bu vahşi hayvanların
yani Kızılderililerin tamamen imha edilmesi gerekiyor”, En iyi yerli ölü
yerlidir politikasıyla kıtayı binlerce yıldır üzerinde yaşayan yerli halkın
elinden zorla almıştı.
Bu kapsamda ilk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulandı. Sürgüne
gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu
bulaştırılarak çok sayıda yerlinin öldürülmesi sağlandı. Kızılderili
soykırımıyla bugünkü Amerika’nın da temelleri atıldı. Dünyada en büyük soykırım
suçlusu ABD’dir. Tam yetmiş milyon Kızılderili’yi kendi vatanlarında
katlettiler. ABD demek; uygarlıkların ve kültürlerin yıkımını demektir.
Mazlumların kanlarını emerek
sömüren bu devlet, “demokrasi, insan hakları ve özgürlük” vaatleriyle kendi
zihniyetini, sömürü düzenini, politikasını sürdürmeye devam ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri tarihi demek; gerçek anlamıyla işgallerin,
savaşların, soykırımların, işkencelerin, haksızlıkların, kan ve gözyaşının
tarihi demektir.
Amerika yaptıklarını meşru
göstermek için çizgi romanları, Hollywood filmleri ve yalan yazan bir sürü
tarih kitapları ile tüm dünyayı aldatmaktadır. Örneğin çoğu Amerikan çizgi romanlarında,
filmlerinde, tarih kitaplarında Kızılderililer, kafatası avcısı, barbar, vahşi,
saldırgan ve psikopat olarak dünyaya empoze edilmiştir. Hâlbuki vahşi, barbar,
psikopat ve saldırgan olanlar bizzat kendileridir.
Kızılderililerden sonra ikinci
sırayı Afrikalı köleler alır. Köle ticareti sırasında 19. yüzyıla kadar toplam
34 milyon 500 bin Afrikalı ve Orta Doğulu kölenin öldüğü biliniyor. Tarihin en
büyük soykırımı Avrupalıların Amerika’yı fethinden sonra 1492 tarihinden
itibaren yaşandı. Amerikalıların en az 70 milyon Kızılderili’yi öldürdükleri
gibi, 35 milyon insanı vatanlarından kopararak köle olarak kullandıklarını tüm
tarihçiler kabul ediyor.
İngiliz Parlamentosu’nun raporlarına göre 1768′de Afrika’dan
Amerika’ya
·
İngilizler 60.000,
·
Fransızlar 23.000,
·
Hollandalılar 11.000,
·
Portekizler 1.700 köle götürmüş,
o yılda toplam satılan köle sayısı 97.500’ü bulmuştu.
1787 yılında bu sayı 100.000 zenci köleye ulaşmıştır.
Amerika’da 1681 yılında 2 bin Zenci köle varken 1790 yılında 700,000 sayısına,
1860 yılında ise 4 milyona yükselmiştir. 16. yüzyılla 19. yüzyılın ortalarına
kadar toplam 15 milyon zenci köleleştirilerek Amerika Kıtası’na getirildi. Kölelerin
can kayıpları da düşünüldüğünde Afrika’dan koparılan ve gemilere yüklenerek
getirilen zenci sayısının 35 milyonun üzerinde olduğu varsayılmaktadır.”