Bir paket daha açıldı
Başbakan Binali Yıldırım, Ramazan Bayramı arifesinde ekonomiye ilişkin geniş kapsamlı bir paket açıkladı.
Bayram sonrası hayata geçirilecek pakette yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye'de yatırım yapmalarını teşvik eden çok sayıda tedbir bulunuyor.
Amaç ülkemizin yatırım ortamını iyileştirmek ve cazip hale getirmek.
Böylece büyüme, istihdam ve ihracatta yeni atılımların gerçekleşmesi sağlanacak.
Buna ihtiyacımız var.
Çünkü ekonomi Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi "patinaj" yapıyor.
Büyüme hızı son yıllarda yüzde 3-4'ler seviyesine gerilemiş durumda.
Bu hızla gelişmiş ülkelerin refah düzeyine ulaşmamız, arayı kapatmamız mümkün değil.
Hakeza işsizlik sorununa da çare olamıyor.
Nitekim 2000'li yılların başında yüzde 8'lere kadar inen işsizlik, nüfus artışının ve küresel durgunluğun da etkisiyle çift haneden aşağıya çekilemiyor, yüzde 10'un üzerinde seyrediyor.
Büyümenin kaliteli olmaması da ayrı bir sorun.
Üretimimiz ağırlıklı olarak düşük teknolojili ürünlerden oluşuyor.
Büyümemiz iç tüketim, dış borç ve inşaata dayalı.
Bu durum cari açık ve büyümenin sürdürülebilir olması bakımından risk teşkil ediyor.
Hatırlanacağı üzere 2010 ve 2011 yıllarında ekonomi yüzde 8-9 oranlarında büyüdü.
Ancak üretim ithalata bağlı olduğundan büyüme hızına paralel olarak cari açık arttı, rekor seviyeye çıktı.
Mecburen frene basılarak büyüme hızı düşürüldü, cari açık kapandı.
Dünyada enerji ve emtia fiyatları olağanüstü ucuzlamasaydı cari açık yine de kolay küçülmezdi.
Halen mevcut yüzde 4 seviyesi de yüksektir.
Her an tehlike sınırına yaklaşabilir.
Dikkate alınması gereken bir husus da sabit fiyatlarla yüzde 3-4 büyüyen ekonominin dolar bazında küçüldüğüdür.
2008'de gayrisafi yurtiçi hasıla(GSYH) 742 milyar dolar, kişi başına milli gelir 10 bin 437 dolardı.
7 yıl sonra 2015'te GSYH 720 milyar dolara gerilerken kişi başına milli gelir de 9 bin 261 dolara indi.
Dolar bazında ekonomi 22 milyar dolar küçüldü, kişi başına milli gelir bin dolardan fazla azaldı.
Benzer durum ihracat için de geçerli.
2008'de 132 milyar dolar olan ihracat Haziran ayı itibariyle 140 milyar doları zar zor aşmıştır.
2014'te 158 milyar dolardı.
2016 hedefi 155,5 milyar dolar.
Bu rakamı yakalasak mutlu(!) olacağız ama 2014 yılı ihracatının gerisinde kalacağız.
İşte bu parlak olmayan veriler nedeniyle Hükümet harekete geçti, bir paket hazırladı.
Paket; yabancı sermaye, bankacılık ve finans, yatırımlar, şirket kuruluşları, ihracat, tarım, turizm, vergi, sosyal güvenlik, karşılıksız çek, iflas erteleme konularını kapsıyor.
Pakette yer alan teşvik ve tedbirler başarılı olursa büyüme, istihdam ve ihracatta bir iyileşme görülebilir.
Başarı ise uygulamadaki pozitif yaklaşıma bağlı.
Kağıt üzerinde çok mükemmel görünen destek ve teşvikler bürokratik engeller yüzünden işlevini kaybedebiliyor.
Daha önce açıklanan paketlerden istenen sonucun elde edilememesi biraz da bu nedenledir.
Şunu da ekleyelim; eğitim, hukuk, bürokrasi, üretim alanında yapısal reformlar yapılmadığı sürece açılan bu paketlerden sağlanacak randıman sınırlı olacaktır.