Bir Nokta Dergisi
Dergiler, edebiyatımızın kılcal damarları gibidir. Edebiyatımız, dergilerden beslenir, edebiyatçılarımız da… Edebiyat gündemini takip etmek isteyenlerin başvuracağı tek kaynak yine dergilerdir. Ülkemizde ilk çıkan dergi, 1861'de Münif Paşa'nın neşrettiği Mecmua-i Fünûn'dur. Bunu 1869'da Teodor Kasap'ın Diyojen isimli mizah dergisi izler. 1891 yılına gelindiğinde Ahmet İhsan Bey Musavver Servet-i Fünûn adında bir fen dergisi çıkarır. Bu dergiye 1894'ten sonra Tevfik Fikret ve arkadaşları dâhil olunca dergi bir edebiyat dergisine dönüşür. Servet-i Fünûn1901 yılında kapatılır ancak 1908’de yeniden açılır.25 Mayıs 1944'te çıkan 2461. sayı ile yayın hayatının sonlandırır.
Ülkemizde Serveti Fünûn’da sonra birçok dergi daha
yayın hayatına girdi. Kimi ilk sayısından sonra bir daha çıkmadı, kimi de uzun
yıllar hayatını devam ettirdi. Dergiciliğin kendine has sorunları yüzünden
edebiyat tarihimiz dergiler mezarlığı gibidir.
Her şeye rağmen dergilerin bir mektep olma özelliği
vardır. 19. Yüzyıldan bu günlere kadar birçok edip bu dergilerde yetişmiş ve
eserler vermiştir.
Mustafa Özçelik hocamız sayesinden tanıdığım, günümüz
edebiyat dergilerinden birisi olan İstanbul Bir Nokta Dergisi de 2001 yılında edebiyat dünyamıza
merhaba demiş. Bu ay 245. defa okurları ile buluşan dergi mütevazı yolculuğuna
devam ediyor. Derginin imtiyaz sahibi Orhan Memiş… Dergini yazı işleri
müdürlüğünü Murat Arslan, yayın yönetmenliğini Resül Tamgüç, yayın
koordinatörlüğünü de Feyza Rumeysa Altındal üstlenmiş. Derginin danışmanlığını
da Mürsel Sönmez yapıyor.
Dergi,
her sayısında olduğu gibi ilk önce kapağıyla dikkat çekiyor. Derginin künyesinden
kapak fotoğrafının Ahmet Uğur Keltek’e ait olduğunu öğreniyoruz.
Kapaklarla
birlikte 44 sayfadan oluşan derginin düzeltilerini de Pertev Aşkın ile Nusret
Kündeci yapmışlar.
Derginin
kapağını çevirdiğimizde Mürsel Sönmez’in, 24 Mayıs 2022 tarihinde kaybettiğimiz
Şair Mustafa Seçkin ile ilgili bir yazısı ile karşılaşıyoruz. Yine ilerleyen
sayfalarda merhum Seçkin’e ithaf edilen Süleyman Çelik’in “Adı Mustafa Seçkin
Olan Şiir”ve Resül Tamgüç’ün “Parçabuçuk Mersiye” şiirleri var.
Mürsel
Sönmez, Muhammed İkbal’den yaptığı bir alıntı ile başladığı sunuş yazısında;İkbal’in
“Tüm beşeri faaliyetlerin nihai amacı hayattır.” sözünden yola çıkarak bu sayı
için “Geçerlilik ve devam eden güncelliği ile sanat ve şiire dair kimi esasları
tekrar düşünmemize vesile olsun.” demiş.
Dergiye
göz gezdirmeye devam ettiğimizde Mustafa Aycı’nın anlamlı bir çizgisi ile
karşılaşıyoruz. Hasan Ali Yıldırım: “Akçabardak Kaderi”, Nureddin Durman: “Herhangi
Bir Yerinde”, Hasan Aktaş: “Dilara’m ile Hasbihal”, Mahmut Avcı: “Bir Vahşi
Oyunun Baharı”, C. Hüseyin Düz: “Acı İmandır”, Hüseyin Burak Us: “Demek İstediğim
Bu Değil”, Mehmet Kurtoğlu: “Kanunsuz Şair”, Kadir Ünal: “Bühtan Ettim
Leyla’ya” ve Adnan Berber: El Sallayınca Yapraklar” şiirleriyle yer alıyor.
Ahmet
Sadreddin: “Eski Libasların İpe Küskünlüğü”, Murat Soyak: Kısa Hikâyeler”,
Ahmet Yılmaz: “Olmaz”, Suavi Kemal Yazgıç: “Güne Notlar”ve bendeniz de “Lastikçi
Tayyar” hikâyemle bu sayının hikâyecilerindeniz.
Ercan
Ata, Resül Tamgüç’ün son şiir kitabı Olmadık Zamanlarda hakkında bir
değerlendirme yazısı yazdığı gibi Resül Bey ile şiir üzerine yaptığı bir röportajı
var sırada.
Bünyamin
Durali de Arif Dülger’in “Yokuş Yukarı Sözler” isimli şiir kitabı hakkında bir
değerlendirme yazısı yazmış. Bu yazıdan bir bölümü paylaşmadan geçemeyeceğim.
“Şiirin şiirsel ölçeklerde
değerlendirilmesi konusuyla ilgili değildir. Şiir, poetik/epistemik/estetik
bakımlardan şiir olmanın gereklerini yerine getirmiş midir, buna bakılmalı.”
Arif
Dülger, Hüseyin Aydın’ın “Asırlık Gece” kitabı, Ezgi Fatma Açıkgöz de Richard
Bach’ın “Martı” kitabı hakkında birer değerlendirme yazısı yazmışlar.
Mehmet
Kurtoğlu “Delilik ve Meczupluk Üzerine Notlar” yazısıyla bizi edebiyat âleminin
meczuplar sokağında tarihi bir seyahate çıkarıyor. Kültür ve sanat
faaliyetlerinden oluşan “Kültür Sanat’a Değiniler” sayfasını da Fatih
Türkyılmaz hazırlamış.
Derginin
arka kapak sayfasında merhum Mustafa Seçkin’in ilk olarak 1 Ocak 1970 yılında
Diriliş Dergisi’nin 3. Cilt 4. sayısında “Mustafa Çobankara” müstearıyla yayınlanan
“Oynayan Ayı” şiirine yer verilmiş.
Bir
Nokta, dolu dolu sayfalarıyla, dergiciliğin gerçekten çok zor yapıldığı bu
dönemde sessiz ancak kendinden emin adımlarla yoluna devam ediyor. Emektarlarına
teşekkür ediyorum. Daha nice sayılarını okumak dileklerimle.