Bir marka hikayesi: Tarihi Paşahan Konağı
Her markanın mutlaka bir hikayesi vardır. Kurulduğu günden itibaren yaptığı her yenilik, gösterdiği her çaba, tutku, ürününe kattığı her fayda onu sıradanlıktan öne taşır.
Bende bu sebeple markaların hedeflerine ulaşma serüvenine, zorluklarla nasıl başa çıktıklarına, başarıya giden yolda nelere dikkat ettiklerine odaklanıp onların yolculuğunu keşfedeceğim bir yazı dizisine başlıyorum.
Markaların bir başlangıç noktası var. Kimi piyasadaki arza cevap olur, kimisi geliştirilen bir katma değer sayesinde ortaya çıkar. Ama muhakkak ki hepsinin arkasında bir inanç ve tutku yatar.
Bu yazı dizisinde küçük işletmelerden dev kuruluşlara kadar geniş bir yelpazedeki markaların hikayelerini okuyacaksınız.
Ayrıca dijital çağın iş dünyasına kattığı yeni fırsatlar ve kolaylıklara da değineceğim. Dijital pazarlama, sosyal medya gibi mecraların markaların büyümesindeki etkilerini göreceğiz.
Hadi gelin, başarıya giden yolda markaların nasıl büyüdüğünü birlikte keşfedelim.
İlk durağımız Tarihi Paşahan Konağı.
İstanbul Fatih’te Kadınlar Pazarı’nı bilirsiniz…
Özellikle Güneydoğu Anadolu mutfağının sergilendiği yöresel bir çarşı. Tarihi Su Kemerinin hemen yanında, Zeyrek mahallesinde.
Burada Büryan Kebapçıları çok meşhur.
Bitlisli bir aile olan Suat Arslantaş ve Cüneyt Arslantaş kardeşler Tarihi Paşahan Konağı Restoranının kurucuları. “Bitlis usulü büryandan” Paşahan kebabına, mumbar, şırdan, ızgara çeşitlerine kadar tüm et çeşitleri ve perde pilavı mevcut. Özellikle Bitlis usulünün altını çiziyorlar. Çünkü Siirt usulünden farklıymış. Kendilerinden dinlediğim kadarıyla diğer restoranlardan en büyük farkları büryanı Bitlis usulü yapmaları ve Trakya eti kullanmaları…
Bitlis usulünü Cüneyt Arslantaş “Et odun kömüründe pişiyor. Sabah saat 06’da kuyuya atılan et iki buçuk saat ağızı kapatılıp kapağının etrafı çamurla çevrili bir kuyuda pişiyor. Gün ortasında müşteri sipariş verdiğinde, kuyunun içinde sıcak tutulan et müşteriye servis ediliyor. Günün her saatinde sıcak büryan kebabına ulaşmanız mümkün” olarak ifade ediyor.
İşletme de Sabah 7 den gece 12 ye kadar aynı anda 400 kişiye hizmet verilebiliyor. Müşterilerinin yüzde 35 ini turistler oluşturuyor. Sanat, siyaset, medya dünyasından tanınmış isimleri ağırlıyorlar.
Paşahan Konağında güne sabah saat 7’de Avşor çorbası ile başlanıyor. Avşor çorbası bir önceki günden kalan büryan kebabının yağlarının biriktirilip kemiksiz et ile birlikte hazırlanan bir çorba türü.
Etlere sürekli gelen zamlar sektörü de olumsuz etkilemiş. Kaliteden ödün vermemek ana kuralları. “Bizim porsiyonlarımız piyasaya göre fazla. Piyasada porsiyonlar 100 gr’dan başlar, bizde ise en düşük 120 gr. Müşteri memnuniyeti her şeyden önce gelir. Mecburi fiyat güncellemelerine rağmen çok şükür restoranımız yine de full çekiyor. Özellikle Ramazan ayında misafirlerimize gelmeden önce rezervasyon yaptırmalarını tavsiye ediyorum.” Diyen Cüneyt Arslantaş tüm bu oturmuş kalitenin devam edebilmesi adına gerekli istihdamı sağlayıp yemeksepeti, trendyol gibi dijital platformlardan sipariş almayı hedefliyor.
Dijital dünyadan ise en çok instagram üzerinden yurt dışı ve yurt içi müşteri dönüşü alıyorlar.
e-mail: [email protected]